DELTA MAFIA • TAEKOOK ✓

4

Haiiii, ben geldiiim. Ay bu fici çok eğlenerek ve severek yazıyorum :')

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

Tabloya hafifçe uzanıp oynattığımda tablonun arkasında kalan duvarda herhangi bir hareketlenme olmadı. Tam parmaklarımı yumruk haline getirip duvara tıklatarak yapısını kontrol edip, içinin dolu olup olmadığını teyit edeceğim sırada deltanın feromonlarının kokusu burnuma sızdı.

Yumruk haline getirdiğim ellerimi gevşelterek açarken, sırtımı delen bakışlarını hissettim. Siktir, tam arkamdaydı. Boku yemiştim. Bu sefer cidden boku yemiştim.

Beni kurtarmış olsa bile, bu gece ölecektim. Namjoon'un da dediği gibi görev aşkım sebebiyle ölecektim. Üstelik azrailim de delta olacaktı.

"Sen ne bok yediğini zannediyorsun!" diye yeri göğü inletecek şekilde kükrediğinde yerimden sıçramamak için vücudumun kaskatı kesilmesini sağladım.

Kıpırdamadan, bulunduğum noktaya çivilenmiş gibi kalakalmıştım.

Kendi ölüm fermanımı imzaladığım gerçeğiyle yüzleşmeden önce aklıma gelen fikiri anında devreye soktum.

Ellerimi önümde kalan duvara doğru uzatırken, önümü göremiyormuş gibi duvara ve tabloya parmak uçlarımla dokundum.

Acıktığım için mutfağı ararken kayboldum desem bana asla inanmazdı. Tablonun dikkatimi çektiğini hoşuma gittiğini söylesem bile paçayı yırtabileceğime, onu kandırabileceğime inanmıyordum.

Bu yüzden de en güzel kaçış yolu, uyurgezer taklidi yapmaktı. Kesinlikle.

"Kime diyorum ben! Nankör omega!" Omzumda sert tutuşunu hissetmemle beni kendine tek bir atik hamleyle çevirmesi bir olunca tökezledim.

Ona cevap vermiyor oluşum sebebiyle öfkesi daha da harlanmıştı.

Ellerimi önüme doğru uzatırken açık gözlerimi boşluğa doğru sabitledim. Bakışlarımın tıpkı bir uyurgezer gibi boş ve sabit olmasına dikkat ederken soğukkanlılığımı muhafaza edebilmek için içimden saymaya başladım.

Gerçek bir uyurgezer moduyla ilerleyerek yanından geçtiğimde, bakışlarını üzerimde hissetmeye devam ettim.

Aniden delta gücünü kullanarak önümde belirdiğinde gözlerimi yumma isteğimi güçlükle bastırdım. Ah sanırım gerçekten uyurgezer numaramı yutmamıştı. Sikeyim, iyi oyuncu olduğumu düşünüyordum. Ah ama öyle olsam polis değil oyuncu olurdum...

Bir çuval inciri berbat ettiğim gerçeğiyle düşüp bayılma numarası yapmayı aklımdan geçirdim.

Şimdi topuklamaya kalkışsam bile beni anında yakalayacağı gerçeğini göz ardı edemezdim. Ben kapıya ulaşana kadar beni paramparça ederdi bu zalim delta.

Omzumdan dürtüklediğinde, elinin ucuyla yapmış olsa bile gerileyecek şekilde yalpaladım. Ellerim göğsümün hizasında havadayken gerilememle birlikte onlarda kontrolsüzce salınmıştı.

Kollarımı önümde tutmaya devam ederken, bakışlarımı donuklaşmış bir şekilde boş bir noktaya sabitlemiş gibi bakmayı sürdürdüm.

Taehyung'un eli önüme doğru uzandı o sırada. Elini gözümün önünde salladığında kurdum zayıf düşmüş olmasına rağmen gücümü kullanarak gözlerimi refleksle kapatmaya mani oldum.

Elini geri indirip boynunu iki yana eğerek kıtlattı. Bense büründüğüm uyurgezer havasıyla yanından geçip ilerlemeye devam ettim.

Yanından geçerken parmaklarım sert göğsüne sürtünmüştü. Sanki gerçekten de gözlerim kapalıymış, ya da önümü göremiyormuş gibi merdivenlerin trabzanına çarptım.