DELTA MAFIA • TAEKOOK ✓

8

Haiiii, ben geldiiim.

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

"Kızgınlığa girdin bile. Yardım etmemi ister misin nankör omega?" diye soluduğunda hıçkırır gibi derin nefes çektim içime.

Gözlerimi kırpıştırarak aralayıp ona baktığımda yavaşça önümde çömeldiğini gördüm. "Bana... Yardım eder misin? Delta eşyanı verir misin?" dedim kesik kesik, sorularımı arka arkaya dizerek.

Taehyung yere oturup sırtını demirliklere yaslarken uzattığı bacaklarına pat pat vurdu. "Kucağıma gel. Acını dindireyim."

Sözleri kulaklarımda uğuldarken, doğru duyup duymadığımı idrak etmeye çalıştım.

Kirpiklerimi kırpıştırarak ona baktığımda, bacağına pat pat vurup beni kucağına beklediğini bildirircesine imalı keskin bakışları kısıldığında seslice yutkundum. Gerçekten de beni kucağına çağırıyordu, aman Tanrım...

Sadece bunu söylemesi bile hayalarımı deli gibi titretirken, ihtiyaçla inledim. "Benimle alay etmiyorsun değil mi? Bak gerçekten zor durumdayım ve acı çekiyorum..."

"Acını ve kokunu ziyadesiyle hissediyorum, ama kucağıma 5 saniye içerisinde gelmezsen acını almaktan vazgeçecek, seni kızgınlık sancınla bırakıp gideceğim."

Cümlesini duymamla iki büklüm kıvrandığım zeminden doğruldum. Lakin kucağına oturmak istesem bile bunu yapmaya mecalimin olmadığı gerçeğiyle ona doğru ellerimi uzattım. "Gücüm tükeni-"

Kollarımı boynuna doğru koyup beni kalçalarımdan kavradığı gibi kucağına çektiğinde nefesim kesildi. Göğsüm göğsüne hiddetle çarparken burun buruna gelmiştik.

Sadece onun feromonlarının etkisiyle içime yıldırım akın etmiş gibi kucağında titredim. Yalnızca kucağında oturmak bile acımı kat kat azaltmıştı.

Feromonlarının etkisi o kadar yoğundu ki, nefes aldıkça kucağında bayılacakmış gibi hissetmeye başlamıştım. Bir tür hipnoz gibiydi...

"Bana neden yardım ediyorsun..." diye fısıldadığımda başını demirliklere çarptırarak dik dik bana baktı. "Eğer sorgulamaya başlar ve sessizliğini korumazsan çekip gitmem an meselesi olacak, nankör omega!" diye tısladığında dudaklarımı büzdüm.

"Tamam sustum." diyerek yüzümü onun boynuna gömdüğümde beni itmesini bekledim ama bunu yapmadı.

Acım dinmesine dinmişti ama bacak arama benzin dökülmüş ve kibrit çakılmış gibi cayır cayır yanıyordu.

Kucağında otururken hafifçe kalçalarımı hareket ettirip ona sürtündüğümde, "Şşşh rahat dur!" diye homurdanarak kalçalarımdan sıkıca kavrayıp kucağında ona sürtünerek hareket etmemi durdurdu.

Başımı boynundan kaldırıp yüzüne baktığımda çatık kaşlarını görünce dudaklarımı şişirerek ofladım. "Sadece kucağıma acını almak için çağırdım, seninle sevişmek için değil."

Başımı olumlu anlamda salladım. "Omegalar zaten kızgınlığa girdiklerinde ölsün ağrıdan sancıdan. Ne olacak ki..." diye söylenerek omuzlarından tutunup kucağından kalkacağım sırada ellerini belime doladı.

"Şimdi kalkarsan kızgınlık sancın devam edecek." dediğinde saçlarımı çekiştirdim. "Ama kucağındayken daha çok azıyorum anlıyor musun..." dediğimde, kısık bir sesle kıkırdadı.

"Azgınlığını nasıl bastırabileceğini biliyorum." dediğinde histerik bir şekilde güldüm. "Mastürbasyon yapmadan, ya da biriyle sevişmeden asla dinmeyeceğini ikimizde çok iyi biliyoruz delta."