DELTA MAFIA • TAEKOOK ✓

11

Haiiii ben geldiiim. DM taekookumu özlemişim aw, 15-16 final yaparız gibi görünüyor ama belli de olmaz :')

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

Tam o sırada karanlığın içinde parlayan turkuaz gözlerini gördüm. Alfanın saçlarından tutmuş, onu yerde sürükleyerek bana doğru yaklaştığını görünce ağzım şokla açıldı. Alfayı yakalamıştı. Elbette yakalamıştı... O bir deltaydı.

Tüm heybetiyle yaklaşırken, alfayı da peşinde zeminde sürükleyerek önüme doğru itti.

Ardından ayağını alfanın başının üstüne bastırarak yanağını botunun altıyla ezerken, "Alfa da ayağına geldi Jeon, tıpkı betanın geldiği gibi." diyerek bana göz kırptı.

Onun bu haşmetli tavrı karşısında mest olmuş bir şekilde keskin gözlerine baktım.

Bakışlarım onun yüzü ve ağzı yüzü tanınamayacak hale gelecek şekilde dağılıp kan içinde kalan, kafasını ezerek yerde sabit tuttuğu alfa arasında mekik dokudu.

"Yine bana yardım ettin." diye mırıldanarak oturduğum kaldırımdan kalktığımda omuzlarını dikleştirerek kendini beğenmiş bir şekilde gülümsedi.

"Neden yardım ediyorsun bana?" Sorumla birlikte dudaklarındaki gülüşü daha da genişlerken ellerini ceplerine tıkıştırıp bakışlarını bir anlık indirdiği alfadan kaldırıp gözlerime dikti.

"Keyfim ve kâhyası böyle istediği için." diyerek tek elini cebinden çıkarıp çenemin altını okşarcasına dürttüğünde, dokunuşunun sıcaklığının etkisiyle nefesim kesildi ve kalp atışlarım hızlandı.

"Bu alfayı karakola götürüp amire teslim etmem gerekiyor." dediğimde başını onaylamaz bir şekilde iki yana salladı. "Kurşunları derhal çıkartmamız lazım."

"Acımı aldın, önce onu götürmem gerekiyor." diyerek belimden sarkan kelepçeleri çıkartıp alfanın kollarını yakalayıp onu çevirerek ellerini arkadan kelepçeledim.

Taehyung ezdiği başına bastırdığı ayakkabısının baskısını biraz azaltıp kelepçeleri takmam için onu çevirmeme izin vermişti.

"Senin kadar inatçı omega görmedim." dediğinde sırıtarak alt dudağımı ısırdım. "İşimi seviyorum."

Ayağını indirsin diye ayak bileğine hafifçe pat pat vurduğumda, dudaklarındaki tebessüm eşliğinde ayağını alfanın kafasından çekip zemine yasladı.

O sırada alfanın kelepçeli kollarına asılarak onu çekiştirip ayağa kaldırdım.

Ayaklarımdaki iki kurşun hiç tenimde değilmiş gibi rahatlıkla hareket edip yürüdüm.

"Aracın nerede?" diye sorduğunda iç geçirdim. "Epeyce uzakta kaldı koşturmadan dolayı. Ama taksiyle de götürmem doğru olmaz. Bu yüzden araca kadar yürüye-"

Taehyung ben konuşurken yoldan geçen bir araca el ederek durmasını sağladı ve şoför kapısını açtığı gibi adamı dışarıya çıkarttığında sözlerimin devamı hiçliğe karıştı.

"Ne yapıyorsun Taehyung?" diye sorarken, adamın yakalarına asılıp lacivert rengindeki delta kurdunun gözlerini açığa çıkarttı. Adamın gözlerinin içine bakarak, "Şimdi arabanı bize ödünç veriyorsun ve Jaegi karakolunun önünden gelip aracını geri alıyorsun. Anahtarlar üstünde olacak."

Saçları uzun olan adam, gözlerini Taehyung'un gözlerinden ayırmadan başını olumlu anlamda salladığında, onu hipnoz ettiğini anladım.

Adamı kenara çekerek şoför kapısından tutup binerken duraksadı ve bakışları beni bulurken kurdunun gözleri yavaşça normale döndü. Gecenin karanlığıyla yarışan koyu gözlerine bakarken, "Davetiye mi bekliyorsun Jeon? Zıpla hadi." diyerek başıyla araca binmem için işaret verdi.