Liman Mafyası'nın yöneticilerinden olan Chuuya Nakahara ve Liman Mafyası'nın büyük düşmanlarından olan Kemik Mafyası'nın yöneticilerinden Eiko Kadono'nun tesadüf karşılaşması...
Chuuya x reader
Watabane-san sinirli bir şekilde yanıma geliyordu. Bende kokteylimi yanımdaki masaya bırakarak ayağa kalktım ve çoktan önümde durmuş Watabane-sana baktım. Tabi benden uzun olduğundan onunla göz teması kurmak için kafamı kaldırmam da gerekmişti.
"Eiko-san mafyadan çıkmadan önce yeni çaldığımız mücevherleri kontrol ettiğine emin misin?"
Sessiz kaldım. Ne diyebilirdim ki. Hikari beni tuttuğu gibi buraya getirmişti. Bırak mücevherleri, mafya karargahına bile dönüp bakamamıştım.
Başımı yere eğerek göz temasını kestim. Cevabımı almıştı. "Peki şöyle sorayım. Sen karargahta yok iken ne olduğunu biliyor musun Eiko-san?" sesi gittikçe sertleşmeye başlıyordu.
"Sana ben söyleyeyim o zaman. Liman Mafyası'ndan biri gelerek hem mücevherleri geri almış hem bizim olanları almış hem de adamlarımızın bazılarını öldürmüş. Bunlar sence kimin suçu Eiko-san?"
Aslında bir bakıma Hikari'nin suçuydu. Eğer o beni buraya getirmeseydi bunlar olmazdı. Ancak ne kadar onun suçu olsada onu suçlamam hata olurdu. Sonuçta bunların olacağını o da bilemezdi.
Sessizliğimi gören Watabane-san sesini daha çok yükseltti."BANA CEVAP VER EİKO!"
"Benim suçum."
Kısık sesli cevabım ona yetmiş olacak ki sakin bir sesle konuşmaya devam etti. "Bunu seninle sonra detaylı konuşacağız. Şimdi seni gözüm görmesin."
Watabane-sanın sözünün bitmesiyle kapıya ilerlemem bir olmuştu.
Yazardan:
Eiko gittikten sonra Watabane de kalan yöneticilere eğlencelerini bozmamalarını kendisinin bu olanlarla ilgilenmasi gerektiğini söyleyip çıkmıştı. Fakat arkasında bıraktığı üçlünün eğlencesinin çoktan kaçtığını bilmiyordu.
"Eğer Eiko hâlâ benimle olsaydı onu savunabilirdim."
Takeo'nun rahat tavrı ile söyledikleri Hikari'nin dikkatini çekmişti. Böyle bir durumda bunu düşündüğüne inanamıyordu.
"Takeo-san, Ei-chan senle hiçbir zaman sevgili olmadı."
Takeo, Hikari'ye ters ters baktı. Herkes Eiko'nun kendisine aşık olmadığını, sadece kendisinin kafasında kurduğunu söylüyorlardı. Takeo ise onların bu aşkı görmediğini düşünüyordu.
"Siz sadece onun bana karşı olan aşkını gör-"
"Takeo boş konuşmalarını şu an kimse duymak istemiyor." Ren'in konuşmasıyla Takeo'nun sözü kesilmişti. Aralarındaki en olgun kişi olan Ren böyle boş muhabbetleri sevmiyordu.
"Hikari, Eiko'yu bir süre takip et. Şu anki ruh haliyle sadece mafyanın başına değil kendi başına da bir iş açmasın."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ren temsili:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölüm sonundan selamm.
Kesinlikle bu kitapta en sevmediğim karakterlerin içinde Watabane var. Sanki fazla gıcık bu yüzden ona model aramadım bile. İstediğiniz gibi düşünün. Sonraki bölümde sonunda Chuuya gelecekk.
Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Sondaki bölümde görüşürüz. (≧∇≦)/
