Keyifli okumalar.
Eiko'dan:
Gözlerimi açtığımda dün gece oturduğum sandalyede uyuya kaldığımı fark ettim. Sandalyede oturduğum için belim tutulmuştu ve hafif ağlamamdan kaynaklı gözlerim acıyordu. Bir nefes aldım ve sandalyeden kalktım. Önümde dün geceden kalmış masayı görünce ise istemsizce yüzümü buruşturdum.
"Bazen gerçekten çok ileri gidiyorum."
Hikari ve Koari'den en yakın zamanda özür dilemem gerektiği yine yüzüme bir tokat misali çarpmıştı. Bugün onlardan özür dilesem de Kaori özrümü kabul etmezdi. Kaori bu konularda fazla ısrarcıydı. Genelde bu durumlarda Hikari beni bir saat olmadan affederdi ama Kaori onu benim yanıma göndermez ve bir süre özrümü kabul etmezdi. İleriki zamanlarda ise Hikari'nin ısrarı üzerine benle barışırdı.
Bunları düşünürken gözüm masada duran telefonuma takılı kaldı. Genelde mafyadaki işler ve Hikari dışında arayan soranım olmazdı. Yani büyük ihtimalle şimdi de telefonumun bildirim kutusu boştu.
Bir umut belki biri bana mesaj atmıştır ya da aramıştır diye telefonu elime aldım. Sonuç tahmin ettiğim gibiydi. Kimse beni ne aramış ne sormuştu. Sanırım insanın kendisini merak eden birisinin olmadığını bilmesi en çok can yakan gerçeklerden biriydi...
Şu an olumsuz düşüncelerimden kaçmam ve kafamı dağıtmam gerekiyordu. Bunun için gidebilecek bir yer biliyordum.
.
.
.Evet buradaydım. Yine ayaklarım beni bu bara getirmişti. Buraya önceki gelişim ne kadar olaylı geçsede şimdisi için aynısı geçerli değil sonuçta.
Sakince bara girdim. Etrafıma bakınmadan gözüme ilk çarpan bar sandalyesine oturdum ve barmenden sert bir şeyler isteyip kafamı önümdeki masaya yasladım. Normalde sert içecekleri fazla tercih etmezdim ama şu an ciddi manada kafamı bir süreliğine dağıtmalıydım.
Yazardan:
"Kao-chan böyle yapma Ei-chanın bize ihtiyacı olabilir. "
Hikari ve Kaori, Eiko'nun evinden çıktıktan sonra Kaori'nin evine gelmişlerdi. Şimdi ise Kaori Hikari'yi evde zor tutuyordu.
"Ei'nin bize ihtiyacı yok Kari. Taş kalpliler başkalarına ihtiyaç duymaz. "
Kaori, Eiko'ya çok kızgındı. Hisarı'nin ani tepkilere karşı hassasiyetini iyi biliyordu. Ama bunu sıkça unuttuğu aşikardı.
"Kao-chan, Ei-chana artık taş kalpli deme. Bu onu kırabilir."
Kaori göz devirdi. "Kari, Ei taş kalpli olmasaydı böyle olmazdı. Farkında değil misin kızın resmen duyguları yok."
Hikari bir süre düşündükten sonra aklına gelen fikirle sırıttı. "Bir iddiaya var mısın Kao-chan? " Kaori merakla başını evet anlamında salladı. "Eğer Ei-chan aşık olup evlenirse onun düğününde palyaço kostümü giyersin."
Kaori de sırıtmaya başlamıştı. "Pekala, öyle olsun. Sonuçta Ei gibi taş kalpli birisi kimseye aşık olmaz."
.
.
.Eiko artık kaçıncı bardağı içtiğini bilmiyordu. Bünyesi alkole karşı dayanıklı olsa bile uzun süredir ağır şeyler içmiyordu. Bu durumda onun hafif sarhoşluğunun nedeniydi. Öyleki normalde dikkatli olmasına rağmen bir süredir ona bakan adamı fark etmemişti.
"Bu kadar içmek sence de fazla değil mi?"
Eiko yanından gelen sesle o tarafa baktı. Görüşü hafif bulanık olsada konuşan kişinin geçen seferki cüce olduğunu turuncu saçlarından çok iyi anlamıştı.
Eiko'dan:
Cücenin dedikleriyle bir süre ona bakakaldım. Bana neden bir anda böyle bir uyarı yapmıştıki şimdi, benden ona neydi?
Bir süre ona anlamayan gözlerle baktıktan sonra tekrar önüme döndüm ve onu takmadan içkimden bir yudum aldım. "Bu seni ilgilendirmez."
Sözlerimden sonra adamdan sadece bir 'tch' sesi duymuştum. Haklıydım ben onu ilgilendirmiyordum.
İçkimdem son yudumumu alırken bir anda başım döndü. Zaten bulanan midem de buna katılınca beni iyice rahatsız etti.
Elimdeki bardağı sert bir şekilde masaya bıraktım ve kafamı da masaya yasladım. Boşta kalan elimle de bulanan midemi ovalıyordum.
"Oi, sen iyi misin?"
Cüce yine konuştu ve ben de yine cevap vermedim. Artık eve gitmem lazımdı. Çok içmiştim ve bu beni iyi etkilememişti.
Cebimden içtiklerimi karşılayacak kadar parayı çıkartıp masaya bıraktım. Tam kalkıp çıkışa gidecektim ki kalkar kalkmaz başım döndü ve masaya tutunmak zorunda kaldım.
Bir süre gözlerimi kapatıp başımın dönmesinin geçmesini bekledim. O sırada birisi kolumu kendi omzuna attı ve beni belimden tutarak destekledi. Gözümü açıp o kişiye bakınca cüceyi gördüm.
"Oi, bırak beni. "
Cüceyle birbirimize ters ters baktık. "İnsanlık yapıyorum. Susta yürü. Bu halde tek başın eve gidemezsin."
Elbette cüceye karşı çıkabilirdim ama bu halimle bana özel şoförlük yapması daha mantıklıydı.
Yürümeme yardım ederek dışarı çıkmıştık. Biraz daha yürüdükten sonra kırmızı bir motorun önünde durduk.
"Motora binebilecek durumda mısın?"
Cücenin sözleri ile ona baktım. Ben ona cevap vermeyince o da bana baktı. Fakat benim sinirli gözlerle ona baktığımı düşünmemişti ki gözlerini kısarak ne olduğunu anlamaya çalıştı.
"Motora binemeyecek kadar beceriksiz veya sarhoş değilim. İstesem kendim bile sürerim."
Cüce bana bıkkınlıkla baktı ve motora binmeme yardım etti ardından önüme kendisi bindi.
"Sıkı tutunsan çok iyi olur, çok bilmiş hanım."
Lafı biter bitmez motoru çok hızlı bir şekilde sürmeye başlamıştı. Ben daha tutunamadan sürdüğü için hemen cücenin beline tutundum.
"YAVAŞ OL AYI !"
.
.
.Hızlı yolculuğumuzun sonunda evime gelmiştik. Tabi yolda evimi tarif ederken bağırdığım için sesim biraz kısılmıştı.
Cüce motordan inmeme yardım etti ve evimin kapısının önüne kadar bana eşlik etti. Kapının önüne gelince cebimde nasıl düşmediğine hayret ettiğim anahtarı çıkarıp kapıyı açtım. Tam içeri gidecektim ki duraksadım ve omzumun üzerinden arkamda kalan cüceye baktım. Benim durup ona baktığımı görünce bana 'neden bana bakıyor bu gerizekalı' bakışları atmaya başlamıştı.
"Adın neydi senin?"
"Nakahara Chuuya. " Gözlerini kaçırarak beni cevapladı.
"Bir beklesene Chuuya." Cevabını beklemeden içeri girdim. Bulduğum ilk kağıt ve kalemi alıp kağıda birşeyler yazdım. Kağıdı üç kez katlayıp cüce Chuuya'nın yanına gittim. Beni bekliyordu.
"Bunu al ve içinde yazanlara evine gidince bak." Sağ elimdeki notu ona verdim. Tam içeri girecektim ki arkamdan sağ elim tutuldu. Kafamı çevirip baktığımda Chuuya'nın elimi tutup çatık kaşlar ile avuç içime baktığını gördüm.
"Avcuna ne oldu?"
Hızla elimi çektim. "Sanane be. Git artık." diyip evime girdim.
.....
Bölüm sonundan selamm.
Sanırım şu ana kadar içime en sinmeyen bölümü yazdım. Ama yinede güzel oldu gibi.
Umarım bölümü beğenmişsinizdir.
Sonraki bölümde görüşürüz.
(≧∇≦)/

ŞİMDİ OKUDUĞUN
【İ𝖓𝖐𝖎𝖘𝖆𝖗】 𝑪𝒉𝒖𝒖𝒚𝒂 𝒙 𝑹𝒆𝒂𝒅𝒆𝒓
FanfictionLiman Mafyası'nın yöneticilerinden olan Chuuya Nakahara ve Liman Mafyası'nın büyük düşmanlarından olan Kemik Mafyası'nın yöneticilerinden Eiko Kadono'nun tesadüf karşılaşması... Chuuya x reader