~8.Bölüm:His?~

524 60 58
                                        

Keyifli okumalar.

Eiko'dan:

"Ei-chan, Kao-chan mı gelmiş?"

İçeriden duyduğumuz Hikari'nin sesi ile Kaori beni ittirerek içeri girmişti. Ben de kapıyı kapatıp onu takip ettim.

"Evet Kari ben geldim. " Birlikte içeri girdiğimiz gibi Hikari Kaori'nin boynuna atladı. Gerçek manada atladı. Aramızda en uzun Kaori'ydi. Hikari de ona sarılmak için genelde boynuna atlıyordu.

Kaori Hikari'nin sert sarılışına karşılık vermek için elinde olan poşetleri yere bıraktı. Onların bu sevgi fırtınasına daha fazla bakmayıp Kaori'nin yere bıraktığı poşetleri aldım ve yemek yiyeceğimiz masaya ilerledim.

"Kao-chan seni çok özledim~"

"Bende seni Kari ama sadece bir hafta yoktum. "

Onlar konuşurken ben de Koari'nin getirdiği poşetleri karıştırıyordum. Hikari'nin dediği gibi mochi, dango, ve ohagi getirmişti. Bunlara artı olarak üç şişe sake de almıştı. Bu kızın sake sevgisini anlayamıyorum. Gittiği her yere sake götürmeyi veya bulmayı başarıyordu.

Kısa sürede bütün yemekleri masaya yerleştirmiştim. Sonuç olarak karşımda biraz sağlıksız bir görüntü vardı ama en azından karın doyururdu.

"Açsanız konuşmayı bırakın ve yemek yemeye gelin. "

Sonunda konuşmayı kestiler ve hep birlikte masaya oturduk. Herkes kendi ramenini önüne aldı ama daha ilk loknayı almadan Kaori konuşmaya başladı. "Eee Ei ben yokken ilk defa Watabaka'dan azar işitmişsin. "

Kötü gözlerle Hikari'ye baktım. Kaori'ye onun söylediği çok aşikardı. Benim bakışlarımı fark edince gözlerini kaçarak ramenine gömüldü.

Derin bir nefes alıp Kaori'ye baktım. "Öncelikle Watabane-sana Watabaka deme, o senin ve bizim patronumuz. İkinci olarak sadece benim suçum değildi. Eğer Hikari beni kutlamaya gitmeye ikna etmeseydi böyle büyük bir zarar yaşanmazdı. "

Ortam bir anda bu konuyla gerilmişti. Hikari de bu gerginliği dağıtmak için konuyu değiştirmeye çalıştı. "Biz onu boş verelim de bugün olanları konuşalım. "

İkimizde dikkatimizi Hikari'ye verdik. Hikari onu dinlediğimizi görünce yüzünde bardan çıkarken olan gülüş oluştu. "Ei-chana birisi aşık oldu~"

"NE!"
"NE?"

Kaori ile verdiğimiz aynı tepkiyle kala kalmıştık. Benim yüzümde şaşkınlık ve dehşet varken onun yüzünde daha çok şaşkınlık ve inanmazlık ifadesi vardı.

"Birisi Ei'ye olan aşkını ilan mı etti? Umarım Takeo'dan daha iyi birisidir. "

"Bir dakika, bir dakika" diyerek Hikari ve Kaori'yi susturdum. "Benim neden bu 'aşkı ilan' olayından daha yeni haberim oluyor?"

"Senin nasıl haberin yok ya?"

"Kao-chan, o bu konularda biraz kör ya ondan fark etmemiştir. "

Etti laflardan sonra her zamanki ters bakışlarımla Hikari'ye baktım.

"Ne var Ei-chan, doğruyu söylüyorum. Bu konularda körsün. "

"Kari haklı Ei. Aşk konusunda sakat bir insan gibisin." Kaori de Hikari'yi destekledi. Bense sadece göz devirmekle yetinmiştim.

"Pekala konuyu dağıtmayalım da size şunu anlatayım. "

Kaori şeytani sırıtışıyla konuştu. "Yine haklısın Kari. Açıkçası sert savaşçı prensesimize kim, nasıl aşık olmuş merak ediyorum. "

【İ𝖓𝖐𝖎𝖘𝖆𝖗】 𝑪𝒉𝒖𝒖𝒚𝒂 𝒙 𝑹𝒆𝒂𝒅𝒆𝒓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin