~5.Bölüm:Bar~

541 73 58
                                        

Keyifli okumalar

Eiko'dan:

Kutlamayı terkettikten sonra evime gelmiştim ve şu an da olduğu gibi rahatça yatıp dinlenmiştim. İşleri batırdıktan sonra bu kadar rahat olmayı nasıl başarabiliyorum bilmiyorum ama umursamamak şimdilik en iyisiydi. Olan olmuştu ve ağlayıp üzülmem hiçbir şeyi değiştirmeyecekti. Ayrıca bir süre bu rahatlığımı devam ettireceğim. Watabane-san beni çağırmadıkça mafyaya gitmeyecektim. Büyük bir ihtimalle bu Watabane-sanı daha çok sinirlendirecekti, tabi bu da umrumda değildi.

Bir süre sonra yatmaktan sıkıldım. Yatağımdan kalkarak dolabımda ilk bulduğum kıyafetleri giydim. Belki de günümü dışarda geçirmek beni rahatlatırdı.

.
.
.

Yazardan:

Eiko planladığı gibi gününü sokaklarda gezerek geçirmişti. Sahile gitmiş, gördüğü sokak kedilerini sevmiş, onlara mama alıp vermişti, biraz da ortalıkta aylaklık etmişti. Sonundaysa gündüzü geçirmiş geceyi etmişti. Şimdi ise eve gitmek yerine kendine sessiz, fazla kalabalık olmayan bir bar arıyordu. Biraz araştırma sonucunda çevresindeki en sakin barı bulmayı başarmıştı.

Bulduğu bar ara sokaktaydı. Ama barın kalabalık olmamasının sebebinin bu olmadığını çok iyi biliyordu. Burası Yokohama'nın tehlikeli ara sokaklarındandı. Tabi Eiko için bu tehlike söz konusu bile değildi.

Eiko bara girdiğinde ilk dikkatini çeken şeyin sessizlik olmasını umuyordu, bir kavga değil. Evet, barda sayılı kişi vardı bu kadar kişiden de gürültü çıkmazdı. Ama kavga eden ikili buradaki insanların toplamından çıkamayacak sesi çıkartıyordu.

Kavga edenlerden birisi turuncu saçlı, mavi gözlü, şapkalıydı. Ve... sanki biraz kısa mıydı? Diğeri turuncu saçlıya göre uzun, kahverengi saçlı, kahverengi gözlüydü ve vücudu fazlaca bandaj ile sarılıydı. Eiko onları umursamamaya çalışarak onlara en uzak bar sandalyesine oturdu. Ne kadar bu uzaklık üç sandalye olsada uzaktı işte.

Eiko sandalyeye oturur oturmaz yanına barmen gelmiş, ne istediğini sormuştu. Fazla ağıra kaçmak istemeyen kız klasik tercihi olan alkollü kokteylini söylemişti. Kokteylinin hazırlanmasını beklerken ise telefonuyla zaman öldürmeye karar vermişti.

Biraz ötesindeki ikili ise hala kavgalarına devam ediyordu. Aslında daha yakından bakılırsa ortada bir kavga olmadığı anlaşılalıyordu. Sadece uzun adam kısayı gıcıklığına sinirlendiriyor, kısa adamın sabrını taşırıyordu.

Kahve saçlı adam gıcıklık yapmaya devam edicektiki ötelerinde oturan o kızı gördü. Siyah düz saçları omuzlarından aşağı dökülüyor, saçlarıyla uyuşan siyah kıyafetleri ve bütün siyahlıklara karşı bembeyaz teni onu kara bir melek gibi gösteriyordu. Yanağını eline yaslamış mavi gözleri ve ifadesiz suratıyla telefonuna bakması adamın içindeki intihar düşüncelerini gün yüzüne çıkartıyordu.

Turuncu saçlı şarabını içerken yanında bir anda susmuş adama baktı. Onu sinirlendirirken bir anda susması sık olan bir şey değildi nasılsa. Yanındaki adama baktığında parlayan gözlerle diğer yanında kalan birine baktığını fark etti. Onun baktı yöne baktığındaysa siyah saçlı bir kadın gördü. Şimdi anlamıştı yanındaki intihar manyağının neden sustuğunu. Bu kadını görünce aklına her zamanki düşünceleri gelmiş olmalıydı.

Tam sinirle adama dönüp bağıracaktıki kahve saçlı adamın çoktan kadının yanına koştuğunu gördü. Bu kısa adamı daha çok sinirlendirmişti. Hangi manyak gördüğü her güzel kadına çifte intihar teklif ederdi? Ah, tabiki o bunun cevabını çok iyi biliyordu.

Bir an kısa adamda bir merak duygusu uyandı. Kadının tepkisini merak etmişti. Sert biri gibiydi kadın. Belki de bandaj israfı ondan bir güzel dayak yiyecekti.

Düşünceleriyle bir sırıtış belirdi adamda. Kırmızı şarabını içerek izleyecekti olacakları.

Eiko'dan:

Kokteylimi sipariş etmiş telefonuma bakıyordum ki yanımda bir hareketlilik hissettim. Hissetmemle sandalyenin bir anda o tarafa döndürüldü ve az önce yanağımı yasladığım elimi başka bir el tuttu. Bir dakika karşımdaki bandajlı adam neden yanıma oturmuş ve neden elimi okşuyordu?

 Bir dakika karşımdaki bandajlı adam neden yanıma oturmuş ve neden elimi okşuyordu?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ben karşımdaki adama şaşkınlıkla bakarken o parıldayan gözlerle konuşmaya başladı. "Sonunda yaşamak için bir neden buldum. Evet. Bu güne kadar seninle birlikte bir çifte intiharda bulunmak için yaşadım. Buna eminim. Demek istediğim sizin nilüfer tomurcuğu kadar asil ve fani bir leydi olduğunuz. Bana bir çifte intiharda katılmak ister-"

Adamın sözü tuttuğu elimi çekmem ve aynı elimle ona sert bir tokat atmamla bölünmüştü.

"Bayım siz iyi misiniz? Dediklerinizi kulağınız duyuyor mu?"

Önümdeki mumya bozması herif Tokat'tan hiç etkilenmemiş gibi aynı gözlerle bana bakıyordu. "Sert ve güzel bir hanımefendi. Tam da çifte intiharda bulunmalık."

Mumyanın kendi kendine dedikleri ile sinirim daha da tepeme çıktı. Yine elimi tutacaktı ki onu bir rüzgarla gari ittirdim. Adam şaşırmış olacak ki dona kaldı. Bunu fırsat bilerek barmenin az önce yanıma bıraktığı kokteyli alara mumya adamın başından aşağı boşalttım.

O sırada adamın arasından bir kahkaha yükseldi. Kahkaha atan kişiye baktığımda turuncu saçlı adamı gördüm. Tam hızımı alamayarak ona laf atacaktım ki duyduğum ses beni durdurdu.

"Eİ-CHAN ZAVALLI ADAMA NE YAPTIN !? "

Bugün gerçekten sınanıyordum.

.....

Yazdığım en uzun bölümden selamlarr.
Aslında yazdığım en uzun bölüm olsada yine de kısa ama olsun

Kesinlikle Dazai'nin Eiko'ya çifte intihar teklif ettiği paragrafı eksiksiz yazmak için Bungo Stray Dogs'un ilk dört bölmünü yine izlemedim. Kesinlikle yapmadım. (yaptım)

Chuuya ve Eiko sonunda karşılaştı. Bu da minicik küçücük bir adım sayılır.

Umarım bölümü beğenmişsinizdir.
Sonraki bölümde görüşürüz.
(≧∇≦)/

【İ𝖓𝖐𝖎𝖘𝖆𝖗】 𝑪𝒉𝒖𝒖𝒚𝒂 𝒙 𝑹𝒆𝒂𝒅𝒆𝒓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin