Bölüm 11 ~ KADER BAĞI

74 17 55
                                    

Selam canlarım. ❣️

Yakın bir akrabamızın cenazesi dolayısıyla bölüm biraz geç geldi.
Ama sorun yok, eksikleri kapatacak bir bölüm oldu diyebilirim. ❣️

Keyifli Okumalar Dilerim Herkese ✨
Multi:Magnus🏹

*****

YAZAR ANLATIMI

Saklı olan yeryüzüne, oradan da kalbe düşer misali tüm diyara doğru yankılanırken, ela gözler ufak bir ırmağa dönüştü. Heyecandan bir yaprak gibi titreyen ince dudaklar sık nefeslerin rahatlaması için hafif aralık kalırken, meraklı ve şaşkın bakışların altında ise yeni bir ışığın doğumu filiz vermek üzereydi. Aiden üzerindeki şaşkınlığı son anda farketmiş gibi çabucak yok etti. Bir adım attı Freya'ya doğru. Fakat bir gariplik vardı. En azından genç adamın tarafında.

"Ne yaptığını zannediyorsun?!" diye sordu genç kızın duyacağı tonda fısıldarken.

Freya böyle bir tepki beklemediğinden, yaş dolu gözleri korkuyla baktı adamın kasılan çehresine. Dik durmaya gayret etti herşeye rağmen.

"Üzgünüm ama bana başka bir çare bırakmadın." diye yanıtladı Freya aynı fısıltıyla.

Haklıydı. Genç kız defalarca konuşmak için genç adama yalvarmıştı fakat kesinlikle Freya'nın lugatında olmayan bir davranıştı bu. Daha doğrusu yıllar evvel o kaleye hapsedildiği gün, son kez yalvarmıştı babasına. Ve şimdi uzun zaman sonra ilk kez kullanıyordu bunu. Sevdiği adama kendini ve hislerini kanıtlamak için kullanıyordu. Aiden verilen cevaba daha çok öfkelendi. Kızı hızla dirseğinden tutup, oldukları yerden uzak başka bir tarafa doğru sürüklemeye başladı. Freya, genç adama engel filan olmadı. Aksine, istediği şey tam olarak buydu. Nefes nefese, meraklı ve şaşkın bakışlardan uzaklaştıklarında Aiden söz aldı ilk.

"Bu saçmalık da neydi şimdi? Neyin var senin böyle Freya?" diye sorduğunda, kızın dirseğine sapladığı elini geri çekti Aiden.

Freya hayal kırıklığı yaşıyordu şimdi. Buna belki kendisi de sebep olmuştu fakat düzeltmek istiyordu. Yıktığı ne varsa tüm samimiyetiyle düzeltmek istiyordu. Onunla her fırsatta konuşmak hatta yakınlaşmak için elinden geleni yapan Aiden yoktu karşısında. Bunu görebiliyordu. Fiziksel beceri özelliği taşıyan ying enerjisi, hislerini her zaman olmasa da ihtiyacı olduğu an kontrol edebilme ve onları en iyi şekilde saklayabilme yeteneğine sahipti. Freya bunu biliyordu ama yine de pes etmeyecekti.

"Biliyorum... Tuhaf ve karmaşık herşey. Ama inan bana, sana anlattığımda..."

"Neyden bahsediyorsun ya sen!Diğerlerinin aramızda yaşanlardan haberdar olmamaları için birbirimize söz vermedik mi dün gece? Az önce yaptığın neydi, söyler misin?"

Aiden'in ses tonu hesap soruyordu.
Freya genç adama hak veriyordu fakat değişen şeyler vardı artık. Görmezden gelemeyeceği, gelse bile sonunda yine kendisinin kaybedeceğini bildiği şeyler. Kaybedemezdi.

"Haklısın, söz verdik. Ama bir şeyler oldu ve ben..."

"Sus artık!" diyerek tek elinin parmaklarını, kızın dudaklarına doğru kaldırdı genç adam. Devam etti hemen.

"Hangi oyunu neden oynuyorsun bilmiyorum! Ayrıca biraz daha konuşmaya devam edersen, elimde olmayan şeylere başvurmak zorunda kalacağım Freya!"

Freya, yıkılan gururuna mı can çekişen yüreğine mi koşacaktı bilmiyordu. Dudaklarının hemen önüne örülen setin altında ezildiğini hissetti. Karşı koyamadığı gibi tek kelime dahi edemedi. Çaresizce yutkunurken, yüzüne öfkeyle bakan yeşil gözlere bakmaya utandı. Başı önüne düşerken, Aiden tekrar konuştu.

KADERİN İKİ YÜZÜ:Freya Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin