9. Bölüm " Ateş "

1.8K 63 8
                                    

Oy ve yorumda bulunmayı unutmayın lütfen.

Tüm düşüşlerim bir gün daha güçlü bir şekilde ayağa kalkabilmek içindi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tüm düşüşlerim bir gün daha güçlü bir şekilde ayağa kalkabilmek içindi. Geçmişte vardım, şimdi de varım ve gelecekte de var olmaya devam edeceğim. Duygusal bir insandım kabul ama bu kine dönüşene kadar sürerdi. Aklı olan bana hata yapmazdı. Ağlardım, belki yorganı kafama kadar çekip günlerce acımı yaşardım. Ayağa kalktığımda acıdan arlanmış olamak için. Kendime sonuna kadar acı çektirirdim. Ki beni üzen kişiye on misli acı çektirmek için.

İyi biriydim bana kötülük yapılana kadar...

İçli bir bakışla gözlerimi kıstım...

Beyaz gömlekli sırtına baktım. Heyecanım asla içime sığmıyor bu dört duvardan dışarı taşacakmış gibi kıpır kıpırdı. Bana döndüğü vakit dudaklarına yerleşen gülümseme biraz olsun beni rahatlattığında yanıma gelip onun için giydiğim beyaz gömleği ve sıradan kotumu süzdü. Eli çekinmeden belime gitti.

Hızla nefes almaya başladım. Kolanya kokusu buram buram ciğerlerime doldu.

"Birazdan karım olacaksın ama ben dayanamıyorum bile. Halime baksana bir Gewez. Aşkından ölüyorum. Sana dokunmadan yapamaz hale nasıl getirdin beni?"

Kuruyan dudaklarımı ıslatıp ellerimi gömleğinin açıkta kalmış göğsüne gitti. Parmak uçlarım tenine değdiğinde ela gözlerini dudaklarıma indirdi.

"Çok az kaldı. Sabrımı sınıyorsun. Son saniye kala beni cehenneme yollayacaksın sen! Uslu dur!"

Hafif güler gibi ses çıkardım tenini okşarken. Belimdeki parmakları tenime gömüldü.

"Usluyum ben."

Teesüf eder gibi baktı." Yapma, son dakka çıldırtma beni! İnan o davetkar bakışların hatrına bile yangına çeviririm burları. Ama ben inançlı bir adamım ve sen tüm irademin içine etmek için elinden geleni yapıyorsun!"

Kıkırdadım elimi ondan çekerken. Asla ondan ayrılmak istemesem de ona acıdım. Birazdan nasıl olsa özgürce dokunabilecektik birbirimize.

"Ağabey, müsait misiniz ?"

Kapının arkadından gelen ince sesle geriye nefeslenip gittim bir adım. İskender boğazını temizleyip içeriye davet etti Kamelya'yı. İçeri girdiğinde gözlerimi ondan aldım. Ama elindeki mor menekşe demetini görmüştüm.

"İmam geldi, her şey hazır. Sadece içeri gelmeniz kaldı."derken son sözlerinde bana baktı. Kötü bakışlarını geri çekmişti. Bunda İskender'in payının olduğunu düşünüyordum. Bir şey demedim. Sırf kötü bakıyor ve arada laf sokuyor diye ona kötü davranamazdım.

İskender yukarıdan bana baktığında gözlerimi ona çıkardım. Parıldayan ela gözleri birer mücevheri andırıyordu.

"Hazır mısın?"

SİLLAGE (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin