2

179 23 4
                                    

Uyanarak gerindim, kapım açıldığında küçük bir çocuk koşarak içeri girdi, bağırarak koştuğunda anlımı ovdum.

"Kes sesini tae, yoongi yine sinirlenicek"

Göz devirip normal olduğunda güldüm, yatağa oturup uzandı.

"Of eğlenmemize izin vermiyor"

"Biliyorum"

Kalkarak lavaboya gittim, şekil değiştiten arkadaşım çok enerjik bir insandı.

İşlerimi bitirip çıktım, taehyung örtüye sarılmış iki yana sallanıyordu,  kıyafetlerimi alarak yeniden banyoya gidip giyindim.

Çıktığımda esniyordu, güldüm.

"Hadi gidelim"

Kalkarak kafasını salladı.

"Jin, namjoon gelicek ve yanında bir  kişi de getireceğini söyledi"

Gelene şimdiden acıdım, aşşağı inerek mutfağa yürüdük.

"Bu gıcık adamın yanına kim gelse kaçmak istiyor, gelenlere acıyorum"

İçeri girdiğimizde yoongi masada oturmuş kahvesini içerken gözlerini kaldırıp bize baktı.

"Bu gıcık adam iki savaş gördü, senin gibi gevşekleri eğitiyor ki yolda bulmadığın canını savaş gelirse kurtar diye. Ha eğitilmek istemiyorum, taşaronluk daha ilgi çekiciyse, kapı orada"

Yankalarım kızarırken gözlerimi kaçırdım, daha önce önce hiç bu kadar utanmamıştım.

Ses çıkarmadık ve oturduk, jin çay kupalarını önümüze koyup yoongi'nin kahvesini yenilediğinde teşekkür ederek yemek yedik, şuan hiç konuşma hevesim yoktu.

Yemekten sonra biraz oturduk, bir saat sonra yoongi kalktığında oflayarak kalktık, normalde eski eğitilenler onun daha da sert olduğunu söylüyordu ama bize ayrıcalık sunuyor gibi de görünmüyordu.

Herkes kıyafetlerini giyerek aşşağı indiğinde rahatsızca kollarımı düzelttim, kauçuk tan nefret ediyordum, yoongi kolumu tutarak düzeltti.

Daha sonra ilerlediğinde kaşlarımı çattım, insan bir teşekkür edilmesini beklerdi.

Arabaya geçtik, öne jin, arkaya ben ve taehyung oturduk, red edileceğini bile bile öne eğilip konuştu.

"Şarkı aça bilirmiyiz, lütfen"

Yoongi telefonu uzattığında şaşkınca kalırken taehyung hemen aldı, namjoon her kesin telefon larını dikkati dağılmasın diye almıştı.

Saçmalık olsada ben neredeyse telefon bağımlısı olduğum için diğerlerinden daha çok zorlanıyordum ve bu altı aydır da hala alışamamıştım.

Taehyung klasik bir müzik açtığında göz devirdim.

"Sıkıntıdan ölmemizi mi istiyorsun?"

"Yoo bu şarkıyı çok seviyorum, yoongi hyungda arada dinlediğini söyledi"

"O müzik dinleye biliyor mu? Konuşa biliyormu ki, çünki ben hiç görmedim"

"Hoseok kaçtığın için sinirleniyor, sohbeti saran bir insan aslında"

"Yine ben suçlu oldum, ne güzel"

Kafamı çevirip camdan dışarı baktım, yansımadan önde arabayı sürüp sigarasını içerken onu izledim, ketum biri ama bu kadar çekici olması da suç olmalıydı.

Normalde görsem altına girmek için onu hemen yatak odasına çekebilirdim ama bu yüz, kara düşünceler içinde sertlik barındırıyordu, ailesini son savaşta kaybettiğini duymuştuk ama hiç bu konuda konuştuğunu görmemiş ve duymamıştık.

Bir kere konusunu açmaya çalıştığımda 'seni ilgilendirmez, haddin olmayan işlere burnunu sokma' diyerek gitmişti, neden olduğunu bilmiyor dum ama o an ağlamak istemiştim.

Yada o zamanlar çok saf olduğum için sözleri ağır gelmişti,bilmiyordum, gözlerimi yansımasından çekerek camı açtım, yine kendi  kendime sinirlenmiştim.

power : sopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin