Yoongi hepimizi jungkook'un harebe olan evine getirdi, etrafa baktık ki duvardaki yazının büyüklüğü göze çarpıyordu.
"Tarafsız bölge de ne?"
Alex konuşunca yoongi açıkladı.
"Daegu ve gwangju nun birleştiği yer, tarafsız bölge"
Kafamızı salladık, jungkook yanımıza geldiğinde iki silah uzattı.
"14 lük çıtırlar, atış menzili 300 M. Seri üretim yeni mallar, 13 kabza bir kafa kurşununa sahip, toplam 14 kurşun, susturucuları takılı"
"Jungkook ona silah veremezsin"
Yoongi'nin söylediğine göz devirdik, silahları aldım ve kemerime yerleştirdim.
"Alex, ikizler, amelya ve yeri, siz saklanıyorsunuz, ahh görünmez biri yokmuydu tanrı aşkın"
Yakınmama güldüklerinde göz devirdim, yoongi ellerini sürttü.
"Kazanılacak bir savaş var, herkes dikkatli olsun"
Kafamızı salladık, yoongi yeniden bizi bedenlediğinde sıkıca elini tutmuştum.
Yere geldiğimizde kimse yoktu, hemen çocukları sakladık ve bizde gizlendik, duvarın arkasında yoongi ile beklerken yüzümü elleri arasın aldı.
"Dikkatli ol"
"Sende dikkatli ol, tutman gereken bir söz var"
"Tutucam"
Güldüğünde dudaklarını öptüm, alınlarımızı birleştirdiğinde güldüm, adım sesleri geldiğinde yutkundum, dudaklarını sıkıca öptüm.
"Şans öpücüğü"
Güldüğünde yutkunduk ve sesleri dinledik, sesi bayağı kalın bir adam konuştu.
"Onları öldürüp etlerini yicem"
Sinir ile silahı çıkarttım, arpacığı yavaşça çektim ve nişan alarak titreyen parmağım ile tetiğe bastım, beyni dağıldı ve yere düştü.
Diğerleri saldırıya geçtiğinde ıslık çalmamla diğerleri de ayaklandı, altı kişiye iğneler saplandığında etrafa baktılar, yerimden çıkarak elimde ne kadar kurşun varsa ateşlediğimde diğer adamlar etrafa dağılmış bile.
Üç dört kişiyi indirdiğimde namjoon alev bombası göndermişti bile, taehyung aralarına karışmıştı, jimin klonları ile üç kişiyi sıkıştırmıştı.
Yoongi sürekli yok olup ortaya çıkıyor ve boğzalarını kesiyordu.
Jin tuttuğu kişilerin kafalarını ezerken bir kaç kişi direkt ölüyordu.
Bir tanesinin bacaklarını tutarak şefaflaştım, yere doğru batmaya başladığında güldüm, elleri dahil omuzlarına kadar battığında sert bir tekme savurdum, kafası çıt sesi ile geri gittiğinde kafasının üstüne bastım.
Etrafa baktığımda büyük oranda azalmışlardı, biri kolumu tuttuğunda gücüm vücudumu terk ediyormuş gibi hissediyordum, belimdeki silahı çıkartıp ateşleğimde boğazından vuruldu.
Elimi tutarken yere düştü, elini sıktığımda vücuduma yüklenen güç akışını hissettim, adam son nefelerini vererek öldüğünde güç akışı kesildi.
Elimi çekerek kendime geldiğimde yenilenmiş hissediyordum, bir tane daha geldiğinde boynuna ellerimi koyarak arkasına zıpladığımda yere yapıştı.
Aklımdakini denemek için elini tutarak enerjisini vücuduma yüklüyormuş gibi düşündüm ve cidden enerji akışı vücuduma hızla girdiğinde adam şaşkınca kaldı.
Yüzüne tekme attımda sersemledi, güç akışı bittiğinde geri çekildim, ayağımı tutarak kendini sıktığında korkarak bana baktı, güldüm.
"Sizi piçler, bu cidden büyük bir haz veriyormuş"
Silahı çıkartarak ateş edecektim ki korkrak baktığında yutkundum ve eğildim.
"Kaçsan iyi olur, on saniyen var"
Kalkarak koşmaya başladığında güldüm, yoongi' yi kontrol ettiğimde sağlamdı, bir adam bana doğru koştuğunda silahla vurdum, beyni dağıldığında güldüm.
Etrafa baktığımda on kişi anca kalmıştı, üç kişiye iki kurşun sıktığımda kurşunlarım bitmişti.
Üç kişi kaldığında yeni güçlerimi denemek için elimi birine doğrulttum ve bıçakların çıktığını hayal ettim, tam yoongi' ye doğru koşarken avucumdan büyük bir bıçak adamın boynundan geçtiğinde yoongi şaşkınca kalırken adam yere düştü.
Yoongi bana döndüğünde güldüm, yanağı boynuna kadar çizilmişti, gülüşüm solarken koşarak yanına gittim.
Karşısında durdum ve yüzünü ellerim arasına aldım.
"Ne oldu böyle"
"Küçük bir çizik, sen az önce ne yaptın?"
"Güç çekiyorum yoongi, ve, ve kullanabiliyorum, bu muhteşem bir şey, artık bizi, ailemi koruyabilirim"
"Hoseok bu çok tehlikeli"
"Ne?"
"Çok tehlikeli"
Bir adım geri gittiğinde ellerim iki yanıma düştü, gözlerim dolduğunda yutkundum.
"B-benden gidiyorsun"
"Hayır, gitmiyorum"
"Uzaklaştın, beni bırakıyorsun"
"Öyle bir şey yok"
Ellerimi tuttuğunda gözlerim doldu, beni kendine çekerek sarıldığında hıçkırdım, saçlarımı okşadı.
"Sadece şaşırdım, yemin ederim, seni bırakmıyorum"
Kafamı kaldırıp ona baktığımda gülümsedi, gözleri yumuşak şekilde baktığında dudaklarına uzandığımda hemen birleştirdi, küçük bir öpücükten sonra geri çekildik.
Gözlerimi çarak gözlerine baktığımda gülüşü büyüdü, çocuklar yerlerinden çıktığında ayrıldık, bağırdıklarında güldük.
"Başardık"
Yoongi elimi tuttu.
"Başardık"
Yerde oturmuş arkadaşlarıma baktım ve güldüm, hepsi küçük çizikler ile atlatmıştı ki kalkanlar neredeyse işe yaramamıştı, ikizlere baktığımda kafalarını eğdiler.
"Korkudan gücümüz biraz zayıfladı, özür dileriz"
"Sorun değil, iyi iş çıkardınız"
Güldüklerinde bende güldüm, başarmıştık, yoongi şakağımı öptüğünde yanağını öptüm, huzurluydum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
power : sope
Fantasi"Bana söz verdin, canlarımızı yolda bulmadık, bana bunu söylemiştin, ölürsen peşinden gelirim, cehenneme gömerim seni yoongi" Göz yaşlarım aktığında sıkıca sarıldı.