Kahvaltı yaptıktan sonra etrafa baktım, namjoon çağırdığında odaya gittim.
Hepsi hazırlanmıştı, kaşlarımı çattım.
"Ne oluyor?"
Yoongi yanıma gelerek omuzlarımı tuttu ve sıktı.
"İçlerinden yanımıza bir kaç kişi daha alarak yukarı çıkıcaz, gizlice, burada kiler de tehlikede olmaz"
"Ne? Bizim de canımız tehlikede farkında mısın sen?"
"Hoseok topluluğu tehlikeye atamayız, bir kaç can kaybı sadece"
"Sadece bir kaç can kaybı mı?"
Boğazımdan tırmanan sesimi kontrol edemedim ve bağırdım.
"Bana söz verdin, canlarımızı yolda bulmadık, bana bunu söylemiştin, ölürsen peşinden gelirim, cehenneme gömerim seni yoongi"
Göz yaşlarım aktığında sıkıca sarıldı, omuzuna vurduğumda elimi tuttu.
"Hoseok mecburuz"
"Ailemi kaybetmek istemiyorum"
"Bende, bende istemiyorum, şimdi sakinleş"
Diğerleri çıktığında geri çekildi, yanaklarımı tutarak kuruladı.
"Eğer işe yarayacak kişileri alırsak minimum hasar ile bu işi bitiririz,
lütfen ağlama""Lütfen ölme"
Dudaklarımı öptüğünde karşılık verdim, ellerimi saçlarına daldırdım ve kendime bastırdım.
Belime ve sırtıma kollarını sarıp beni kendine çekti, öpüşümüz sonlandığında kafamı boynuna saklayarak kokusunu içime çektim.
Sakinleştiğimde geri çekildim, önümden çekildiğinde kıyafetim oradaydı, siyah ve beyazdı, beyaz şerit bileklerde ve göğüs kısmında yatay geçiyordu.
Siyah botlar hemen altındaydı.
"Kalkan yapan biri olsa iyi olur"
Kıyafetin yanına giderek konuştuğumda güldü.
"Eminim vardır"
T-shirtü mü çıkarttım.
"Kapıda bekliyorum"
"Tamam"
Odadan çıktığında eşofmanı da çıkartarak kıyafeti giyindim, botlarıda ayaklarıma geçirdim ve dışarı çıktım, elimi tutarak ilerledi.
Diğerlerinin yanına gittik, sarı saçlı bir kız vardı, ona baktığımızda taehyung konuştu.
"Üç kişinin aynı ada kanını kontrol edebiliyor, bu mükemmel, adı amelya"
Kafamızı salladık, bir çocuk yanımıza geldi, melezdi, çocuk güldü.
"Ben zehirli ya da şifalı iğne yaratabiliyorum, aynı anda 8 kişi"
Yoongi kafasını salladı.
"Nasıl yapıyorsun?"
Ellerini ona uzattığında önüne geçtim.
"Aklından bile geçirme"
"Tamam, zarar vermeyecektim"
Kendi etrafında bir sürü küçük kapsül iğne çıktı, ellerini yukarı doğru kaldırdığında bütün iğneler tavana hızla gidip yapıştı, tavan yeşil renk olduğunda diğerleri beğeni ile baktı, jungkook çocuğun omuzunu sıktı.
"Bu mükemmel.."
"Alex"
"Bu mükemmeldi alex"
Yeniden bir çocuk yanımıza geldi, beyaz tenli çilliy di.
"20 kişilik bir veba nasıl olur?"
"Mükemmel olur"
Jin gülerek konuştuğunda yutkundum.
"Kalkan yapabilen yok mu?"
İki kişi el kaldırdığında onlara baktık, ikizlerdi, yanımıza geldiler, boyları neredeyse eşitti ama aralarında bir santim vardı, kısa olan konuştu.
"Ben beş o da beş kişilik kalkan yapabiliyoruz"
"Güzel"
Jimin diğerlerine baktı.
"Başka yok mu?"
Kimseden ses çıkmadığında kafamızı salladık, namjoon çocuklara baktı.
"Hadi size kıyafet vereyim"
İlerlediklerinde yoongi konuştu.
"On iki kişi,iki kişi dışarıda kalıyor"
"Sen, jin, jimin,taehyung,namjoon ve jungkook, diğer çocuklara da bir kalkan, ikizler yan yana olduğu için bir kalkan, toplam on kalkan"
"Sen?"
"Bana bir şey olmaz"
"Hoseok,burada kuralları koyan benim, yani lider de benim"
"Lider olmaya bilirim ama sana patronluk taslaya bilirim o yüzden kapa o çeneni"
Sudan çıkmış balık gibi ağızı açılıp kapandı ama ses çıkarmadı,omuzuna vurdum.
"Aferin"
Diğerleri de ses çıkartmadığında namjoon ve çocukları bekledik.
Sonunda geldiklerinde onlar yeşil ve beyaz rengi taşıyordu, yutkunarak durdum.
"Jungkook"
"Efendim hoseok"
"Silah var mı?"
"İstemediğin kadar çok"
"Güzel, bana bir kaç tane lazım olucak"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
power : sope
Fantasy"Bana söz verdin, canlarımızı yolda bulmadık, bana bunu söylemiştin, ölürsen peşinden gelirim, cehenneme gömerim seni yoongi" Göz yaşlarım aktığında sıkıca sarıldı.