8

133 19 10
                                    

Elimi tutarak ilerlediğinde takip ettim, herkesi görebileceği bir yere geçti, bize döndüklerinde konuştu.

"Burada güvendesiniz, ama bu sizi rahatlatmasın, bir anda savaşın ortasında kalabilirsiniz, bu yüzden gücünüzde ustalaşmaya bakın ve sadece kendi canınızı umursayın, anladınız mı?"

Kafa salladılar, yutkunduğumda yeniden konuştu.

"Bir birinizle iyi geçinin, guruplaşma istemiyorum, dışlanma istemiyorum, burada hepimiz bir ken güçlüyüz, hepimizin eşsiz güçleri var, bir şey olunca en nefret ettiğin insana bile muhtaç kalırsın, beni anladıysanız  şimdilik rahat olabilirsiniz, yiyecek, giyecek ve yataklar için malzemeler gelicek, sıra ile ne lazımsa alın"

Yeniden onayladıklarında yoongi bana döndüğünde diğerleri de kendi aralarında konuşmaya devam etti.

"Otoriteyi iyi sağladın"

Güldüğümüzde jungkook'u gördüm, onu sürükleyerek yanlarına götürdüm, jin elindekileri yere bıraktı ve belini tuttu.

"Ayh belim"

Güldük, jungkook'un arkasından bir sürü adam elinde poşetler ile geliyordu, etrafa baktığımda bir çocuk havaya bir şeyler kaldırıyordu, yanına gittim.

"Baksana"

"Efendim"

"Bize yardım et, eşyalar taşınacak"

Kafa salladığında ilerledik, herkes eline bir kaç poşet alıyordu, çocuk büyük bir kısmını havaya kaldırdığında güldüm, içeri götürüp diğer eşyaların yanına koydu, geri giderek diğer yarıyı da aldığında kamyon boşalmıştı.

"Teşekkür ederiz"

"Rica ederim, yardıma ihtiyaç olursa söyle"

"Söylerim"

Yoongi geldiğinde çocuk gitti.

"O kim?"

"Bilmem,yardım istedim, kabul etti"

"Anladım, gel ayıklayacağız"

Belime kolunu sardığında ilerledik, yutkundum.

Poşetlerin hepsini ayırıp yerlerine götürdük, çok yorucuydu.

Sonunda işler bittiğinde yemekten sonra odalara dağıldık, namjoon elindeki dosya ile dolandı.

"Pekâlâ, içlerine gönderdiğimiz köstebeklerden haber aldım, toplam yüz kişi var ama güçlüler, işimiz zor değil ama salmamak gerek"

Onayladık, taehyung yutkundu.

"Kayıplar olucak, değil mi?"

"Elbette olucak ama biz en aza indirgemeye çalışacağız"

"Bu korkutucu, savaşmak, ölmek istemiyorum"

Gözlerim dolduğunda yoongi saçlarımı okşadı, jimin kalkarak taehyung'a baktı.

"O zaman saklan, yaşarsam seni bulucam"

Taehyung ağlamaya başladığında kalkarak ona sarıldım, jimin'de sarıldığında bizde ağladık,  jin kafasını salladı.

"Bunları kilitleyelim, ağlamaktan savaşamazlar"

Güldüklerinde kırgındılar ama güçlü durmaya çalışıyorlardı, uyumak için yataklara yerleştik, jin ve namjoon sarılarak uyurken taehyung jimin ile uyudu, jungkook çoktan onuncu rüyarısını görüyordu, üst ranzada ben vardım.

Kafamı eğerek yoongi' ye baktığımda ranzanın demirleri ne bakıyordu, bana dönerek kaşlarını çattı.

"Neden uyumadın?"

"Bir şey istiycem"

"Ne?"

"İçinden bıçak çıkan ayakkabı istiyorum, mümkünse topuğundan"

"Hoseok saçmalma"

"Neden saçmalıyım, eğer betonda sıkıştırırsam kafasını dağıtabilirim"

"Of hoseok,uyu hadi"

"Uykum yok"

Göz devirdiğinde kalkarak aşşağı indim, yanına oturduğumda kalkarak sırtını duvara yasladı, yanına kaydım.

"Bu çok garip oldu?"

"Ne garip oldu?"

"Hep normal bir hayatım olduğunu hayal ettim, sevgilim olucaktı, sonra evimiz, şimdi ise karşımda savaş var, 23 yaşındayım ama hala 10 yaşında gibi hissediyorum, küçük ve savunmasız"

"Hayalini gerçekleştireceksin, söz veriyorum"

"Kimin le?"

"Aşık olduğun biri ile"

"Aşık olduğum adam bana bakmaz, fazla huysuz ve kör"

"Tanıyor muyum? Belki ikna ederim"

"Sanmıyorum, boşver"

"Eğer kimse olmazsa, ya da sevdiğin kişi kaybederse sana yardım edicem"

"Nasıl bir yardım?"

"Ailen olucam"

Yanaklarım kızarırken ona baktım, gözleri de sözleri gibi samimiydi, sarıldığımda sıkıca belime sarıldı, geri çekilerek gözlerine baktım, burnumuz değiyor, nefesleri dudaklarımı yakıyordu.

Bu yakınlık gözlerimi kapatmam için ısrar ediyordu, dudaklarımızı birleştirdik, yavaşça öpüşüyorduk, sanki çiçekler ile dolu bir bahçede, bizi bekleyen savaş yokmuş gibi.

Nefessiz kalsak da ayrılmadık ki dayanamadım daha fazla, geri çekildik, dudakları üzerinde dilini gezdirdi.

"Hadi uyuyalım, uzun bir gün olucak"

Kafamı salladım, uzanarak kaydığında kolları arasına girdim ve derince kokusunu soludum, saçlarımı öptüğünde gülerek gözlerimi kapattım, huzurlu hissediyordum.

power : sopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin