6

130 21 19
                                    

Odamda otururken jimin geldi.

"Hoseok"

"Hmm"

"Biz dolaşmaya çıkacağız, gelecek misin?"

"Hayır"

"Tamam, yoongi odasında, hizmetçiler var ama kontrol edersin"

"Akıl edebilirim jimin, tavsiye için sağol"

Kafasını sallayarak konuşacak iken yeniden konuştum.

"Çıkarmısın"

Kafasını salladı ve geri çıktı, sinirden elimdeki yastığı kemirecektim.

"Sanane ha sanane ondan, sinir bozucu aptal, seni ne ilgilendirir yoongi"

Kafamı yastığa koyup bağırdım, cidden sinirimin sınırındaydım.

Kapım açıldığında o tarafa döndüm, tek ayağı üzerinde duruyordu, kaşlarımı çattım.

"Ne yapıyorsun sen"

"Jin'in odası sandım, pardon"

Geri çıkacak iken kalktım

"Aptalın tekisin"

Kolunu tutarak içeri soktum, yatağa oturtup ayağını uzattım.

"Ne istiyorsun?"

"Çay"

Kafamı sallayarak odadan çıktım, mutfağa inip su ısıtmaya başladım, dolaba giderek atıştırmalık var mı diye baktığımda meyve, pasta vs. Şeyler vardı, dostum pastayı nasıl bıraktınız amk.
((Pastayı bitirmeyip bırakan bottur benim için))

Pastayı alarak bir dilim kestim ve tabağa koydum, meyveliydi.

Su olduğunda çekmeceden sallama çaylardan bir tane alarak açıp içine koydum, tepsi alarak tabak ve bardağı da koydum ve çatal da alarak yukarı çıktım.

Kapıyı açarak içeri girdim, sırtı çerçeveye yaslı  duruyordu, yanına oturarak tepsiyi uzattım, alarak teşekkür etti.

Kalkarak koltuğa oturdum,konuşup konuşmamak arasında kaldım ama konuştum.

"Namjoon planı bozduğunu söyledi"

"Evet"

"Bana pis şeyler söylendiği için"

"Senin için yapmadım"

Kafamı salladım ve sustum, kafasını salladı.

"Senin için yaptım"

"Neden?"

Yutkundu, bende gergindim ve heyecanlı, konuştu.

"Öldürüp tecavüz edeceğini söylediğinde sinirlendim, o an ne yaptığımı bilmeden saldırdım"

"B-ben"

"Kimse sana dokunamaz, ölü de olsan kimse"

Yanaklarım kızardığında kafamı eğdim.

"Kim olsa aynı şeyi yapardın yoongi, seni biliyorum"

"Yapmazdım"

"Ne bu dürüstlük?"

"Seni özledim"

"N-ne?"

"Seni özledim"

O da kızardığında yutkundum, kalkarak yanına oturduğumda saçlarımı anlımdam çekti, elimi tutarak okşadığında yutkundum.

"Jimin ile iyi anlaşıyorsun"

"Jimin? Ne alaka"

"Bana gülmüyorsun ama ona gülüyorsun"

"Onu mu kıskandın?"

"Kıskanmadım, yalan söyleme"

Hızlıca konuştuğumda güldü, beni kendine çektiğinde yüzüne çok yakındım.

"Jungkook'u anlatıyordum"

"Neden?"

"Hoşlanıyormuş"

Kafamı salladığımda burunlarımızı sürttü.

"Kıskandın"

"Kıs-"

Elini yanağıma koyduğunda yutkundum.

"Kıskandım"

Sırıttığında geri çekildim ve kalktım.

"Beni manipüle ettin"

"Sana yakın davrananlara gardını indiriyorsun, sana bunu yapmamanı, korunmanı söylemiştim"

"Yoongi.. Cidden ne bekliyordum ki"

Odadan çıkarak bahçeye indim, delirmemek için zor duruyordum, bahçeye bir şey atıldığında o tarafa giderek baktım.

Temkinlice torbaya yaklaştım, etrafta kimse yoktu, oturarak torbayı açtım, üstünde sıvı vardı, elimi kaldırınca kırmızıydı.

Yutkunarak torbayı açtığımda eski okul arkadaşımın kafasıydı, onunda güçleri ortaya çıkınca kaçmıştı, kafası yuvarlandığında çığlık attım.

Sesim o kadar güçlü çıkmıştı ki cam patlama sesi duymuştum, korkudan titriyordum, bir anda yoongi yanıma geldiğinde ağlıyordum.

Acı ile yüzünü ekşitip kalktı ve bana sarıldı, kafamı boynuna sakladım.

"Öldü, yoongi o öldü"

"Buda ne?"

T-shirtü nü avucumda topladım, sırtımı okşarken telefonu çıkartarak diğerlerini aradı.

Konuştuktan sonra telefonu kapatıp bana sarıldı, ağlamamı zor durdurdum, o benim tek arkadaşımdı.

power : sopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin