12

3.5K 200 330
                                    

Aşkbahçemin liderliğini 5 golle tazelemesi şerefine biraz aceleyle yazılmış geçiş bölümü geldi efendim hadi keyifli okumalar <3

-

Erenay elindeki ilaçları poşetledikten sonra dükkanın dış kapısına tek kat kilit vurup dışarı çıktı. Annesinin şeker ilaçlarını götürmek onun için yalnızca bir bahaneydi. Çok kısa süre için bile olsa Ardayı görmek istiyordu. Doğrudan yapamayacağı için olası tüm fırsatları gözetler olmuştu.

Dün gece sarışınla olan kucaklaşmaları Emre'nin susmayan aramaları yüzünden yarım kaldığından beri görmemişti küçük olanı. Arda vedalaşırken ayaklarının yere basmadığını söylemişti, Erenay ise yirmi beş yılın sonunda ilk kez ayaklarının yere bastığını hissediyordu.

Yalnızca on gün içinde ne kadar yol geldiklerini düşündü. Arda'nın birinden hoşlanıyor olması fikrine alışmakta nasıl zorlandığını, bu kişinin İsmail olması ihtimalinin bile tüylerini diken diken ettiğini.

Halısahada sarışının teninde dolaşan eller ise son nokta olmuştu. Can evinden balta yemiş gibi çaresiz hisseden Erenay ne yapacağını bile bilemeyerek titreyen vücudunu arabasına atmıştı. Semra ile ne konuştuğunu, o evden nasıl ayrıldığını bile hatırlayamıyordu. Hararetini atamadığı için ayaz yiye yiye mahalleye kadar yürümüş, geldiğinde ise arka bahçedeki elma ağacının altında ağlarken güçsüz düşüp uyuyakalmıştı.

Küçük olanın boyunu aşan koca yüreği, Erenay'ı en savunmasız anında yakalamıştı. Arda'nın kendisine olan ürkek bakışları, konu Semra olunca tedirginleşmesi, hoşlandığı kişiden bahsederkenki yenilmişliği. Erenay, tüm parçalar yerine oturduğunda ortaya çıkan gerçeğin altında ezilmişti.

İzmir'e gidip bir süre Arda'dan ve hesap vermesi gereken arkadaşlarından uzaklaşmak ise başlı başına bir hataydı. Tek yaptığı sarışını düşünmek, rüyalarında görmek ve kabul etmek istemediği kadar çok özlemekti. Emre'nin doğum günü basit bir kılıf haline gelirken kendini mahallesinin yolunu tutarken buldu. Ardanın ismini sayıklayarak bayılmaya beş kala Ankaradaydı.

Yeşil ev her zamankinden farklı karşıladı onu. Kalbi de bir şekilde yeşile boyanmış gibi hissediyordu. Yıllardır 'kardeşlik' sandığı düşkünlüğünün özünde aşktan başka bir şey olmadığını anladığından beri ilk gelişiydi. Arda'nın aşığı olarak ilk gelişi.

Gece Alper'in ailelerinin köyde olduğunu söylediğini hatırladı. Evden aniden kaybolduğu için Arda'ya kızacağını söyleyen arkadaşını bunu yapmaması konusunda ısrarla tembih ettikten sonra kendisi de eve dönmüştü.

Bahçe kapısından girdi. Sabahın erken saatlerinde oldukları için Arda'nın uyanmamış olması şaşırtıcı olmazdı. Şaşırtıcı olan şey Erenay'ın, çocuğu sanki ilk kez uyurken görecekmiş gibi delicesine heyecanlanmasıydı. Göğsünü döven kalbine götürdü elini. Arda'nın kendisi üzerindeki etkisinden haberi yoktu.

"Anahtarı nereye koyuyordu bu çocuk ya?" Diye mırıldandı ayakkabılığa bakınırken. Arda çocukluğundan beri anahtarlarını hep kaybederdi, bu yüzden annesi bahçeye kendisi için yedek anahtar koyardı. Erenay ortanca saksısının dibine gömülmüş anahtarı görünce gülmeden edemedi. Annelerinin aklı aynı çalışıyordu.

Aldığı anahtarla kapıyı açtıktan sonra içeriye kulak kesildi. Hiç ses yoktu. Kapıyı usulca kapatıp Arda'nın odasına giderken yüreğinde pek alışık olmadığı türden bir heyecan vardı. Merdivenleri çıktı, en son ne zaman girdiğini hatırlamadığı odanın önüne geldi.

Önce Arda'nın kendine has yumuşak kokusu doldu ciğerlerine. Aralık kapıdan gördü onu. Küçük olanın en hazırlıksız anlardaki bu güzelliği Erenay'ın aklını alıyordu. Elinde olmadan ona doğru adımladı. Arda'ya çekilmemek işten bile değildi.

Yıldızlara bak, biz küçüktük | ArFerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin