SAHİPLİK

637 44 11
                                    

   Bir nesneye sahip olmaya benzer aslında bir insana sahip olmak. Tek farkla nesneye sahip olmak tek boyutlu ve kolay iken insana sahip olmak çok boyutlu ve zordur. İnsanın bedenine , ruhuna , hayatına, duygularına sahip olmak gibi onu o yapan her şeye sahip olduğunuzda gerçekten o kişiye sahip olursunuz. Bazıları sahip olmak terimini kölelik olarak kabul etse de her sahiplikte farklıdır. Eğer ki sahip olmak istediğiniz kişinin rızası varsa ve siz de aldığınız kadarını veriyorsanız bu sahiplik kölelik olmaktan çıkar bazılarına göre aşk bile olabilir. Ama ben hayatım boyunca bir şeye sahip olmanın en acımasız ve zor şeklini gördüğüm için ben son söylediğim çoğu kişinin aşk dediği sahipliğe aşina değildim. Belki de bu yüzden birinin her şeyi olurken her şeyim olması fikri bana saçma geliyordu. 

    Küçük evdeki o günden sonra Zafer bey sessizliğe bürünürken ben daha fazla yanında yer almak zorunda kalmıştım. O günkü saldırının ardından iki gün süren uzun telefon ve ev görüşmeleri cepheleşmelerin başlangıcı olmuş , Zafer bey neredeyse bir kaç saatlik kanepede tilki uykusu ile bu süreci yönetmişti. Bu yüzden de yüzünü sadece müzakereler arasında kısa kısa gördüğümde yorgunlukla bezenmiş pişmanlık ve endişeyi gizleyemediğini fark etmiştim. Demir isimli bir iş adamını misafir edecektik yine uzun ve zorlu bir gece bekliyordu bizi. Korumaların sayısı arttırılırken mutfakta da hummalı bir çalışma vardı. Bu arada yapacak bir işim olmadığı için odama ilerleyip kapıyı açtığımda yatağımda uzanmış yatan Zafer beyi görmeyi beklemiyordum. Hiç bir şey demeden kapıyı kapatıp çıkacağım sırada gür sesi ile durdum.

" Gel içeri , nefeslenmeye çalışıyorum kokunla. Bana kızgın ve güvensizsin ama bunları onarmak için çabalamadan önce güvenliğinizi sağlamalıyım."

" Sizden bir şey beklemiyorum. Kızgın değilim, siz busunuz."

 Kolunu indirip gözlerini bana dikerek derin bir nefes verdi. Zor günler yaşıyordu ve işin garip tarafı nefes alamadığını kendi varlığımda hissediyordum. Yavaşça yanına gittim ve yatağa oturdum. Gövdesini yan döndürüp bir kolunu altına alarak eli üzerinde yükseldi. Şu an birbirimize bakıyorduk. Yorgun olsa da nazik bir tebessüm kapladı yüzünü.

" Korkuyorum hayatımda ilk defa. Kendi canımdan değil senin gözünde kırılıp dökülmekten."

" Hazırlanmalısınız Demir bey her an gelebilir."

 Gövdesini yana bırakıp derin bir iç çektikten sonra ayaklandı. Üzerini düzeltip camın önündeki ceketini alarak giydi. Bir süre dışarı baktıktan sonra:

" Gidelim" dediğinde bende oturduğum yerden ayaklanıp peşine takıldım. Odadan çıktığımızda merdivenin başında bekleyen koruma ile karşılaştık.

" Demir bey geldi çalışma odasına yönlendirdik efendim."

" Anladım Yavuz."

 Hızla merdivenleri inip çalışma odasına yöneldik. Kapıyı açtığında Demir bey ki ben kendisi ile ilk defa karşılaşmıştım pencereden dışarıyı seyrediyordu. Kapının sesini duymuş olacak ki bize yüzünü döndü.

" Zafer, uzun zaman oldu. Davetin beklenmedikti."

 Zafer bey gibi uzun boyu , dik duruşu ve ışıkta parlayan kumral teni, kısa kesilmiş saçları ile güçlü bir aurası olan Demir bey önce Zafer beye ardından bana bakışlarını yöneltip baştan aşağı süzdü.

" Seni yorgun gördüm."

" Yorgunum hem bedenen hem aklen. Yaşananları az çok öğrenmişsindir. Bizim alemde dedikodular hızlı yayılır malum."

  Demir bey bir şey söylemeden misafir koltuklarından birine yerleşirken Zafer bey de çalışma masasına yerleşti. Demir bey kollarını koltuğun kenarına koyup ellerini birleştirerek:

CENGAVER (GAY)  [ TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin