GEÇMİŞTEN GELEN

424 24 4
                                    

    İnsan ne kadar kabul etmek istemese de geçmişi ile vardır. Bazıları için söküp atmak istediği bazıları için de bağrına basıp kılavuz kabul ettiği geçmiş. Ben geçmişimi ne geride bırakmış ne de bağrıma basmıştım ki pek de bağra basılacak bir geçmişim yoktu. Ben yaşadıklarımı kabul edip devam eden kısımda olmayı seçen sıradan insanlardandım. Bana göre geçmiş savaşamayacağım bir gerçeklikti ne değiştirebilirdim ne de yanımda taşıyabilirdim. Belki de bu yüzden ben günü yaşayan insanlardan sayılıyordum. Gelecek için herkes kadar olmasa da benim de içimde derinlerde bir yerde umutlarım vardı ve ben bunları Zafer ile kabul etmiştim.

   Geçirdiğimiz güzel mangal gününü takip eden günlerin sakinliği ile gevşemek istesem de içimde bir sıkıntı ile uyanmaktan kendimi alamadım. Üç gündür sakin geçen hayatım Zafer'in ilgisinden başka heyecan içermezken bu gün bambaşka bir sıkıntı ile uyanmamı engelleyememişti. Askeri disiplinin verdiği alışkanlıkla her zamanki gibi erkenden uyanmış ve sabah sporumu yapmıştım. Eve geldiğimde çalışan Gül hanım gülümseyerek:

" Günaydın Cengaver bey. Kahvaltı da Damla hanım da hazır." dediğinde teşekkür edip odama çıktım. Üzerimi çıkarıp kendimi duşa atarken içimdeki sıkıntınında su ile akıp gitmesini diledim. Olmadı , içim hala güçlü bir elle sıkılırken aşağıya indiğimde Zafer masada Damla ile gülüşerek kahvaltı ediyordu. Beni fark edip günaydın dediklerinde zoraki de olsa gülümsemeye çalışarak günaydın deyip masaya Damla'nın yanına oturdum. Bu hayatta yüzümü güldüren nadir anlardan biriydi Damla ile sohbetlerimiz. Hele de yanımızda Zafer varsa.

" Eykut baba , Ulaşlar yine gelecek mi?"

" İstiyorsan tabi prenses."

  Ağzına reçelli ekmeğini memnuniyet ile atan Damla'yı izlerken Zafer'in sesi ile bakışlarım ona yöneldi.

" Zaten Demir de iade i ziyaret yapın diye sıkıştırıyordu. Gün belirleyip biz de onlara gidelim ne dersin Cengaver."

" Çok iyi olur "

 Bu arada bardağımdan bir yudum alırken telefonuma gelen bildirim ile elimi telefonuma attım. Gördüğüm gönderen ile kaşlarım çatıldı. Bir süre mail ismine baktıktan sonra :

" İzninizle ufak bir işim var " diyerek masadan kalktığımda Zafer'in üzerimde olan bakışlarına aldırmadan odanın diğer ucundaki bilgisayara geçip maillerimi açtım. Karşıma çıkan iki dosya ile durdum. Biri bir video barındırırken diğeri bir not dosyasıydı. Bu tarz mailleri iyi bilirdim, askerde özel kuvvetlerde iken yapılacak gizli operasyonlar için gönderilen dosyalardandı. Başımda beliren gölgeyi tahmin etmeme gerek kalmadan konuşan Zafer ile derin bir iç çektim.

" Bu nedir Cengaver?"

 " Daha dosyayı açmadım ama askeri bir dosyalandırma eski komutanımdan."

 Elini masaya koyduğunda dosyayı açmamı beklediğini anladım ama karşıma ne çıkacağını kestiremediğim için bir an duraksadığımda kulaklarıma Zafer'in tok sesi doldu.

" Aç bakalım neymiş dertleri öğrenelim."

 Dosyanın video kısmını açtığımda ilk karşıma çıkan bir çatışma karesiydi. Sivil bir otobüse yapılan saldırı amatör bir kamera ile çekilirken , çekimi yapan kişinin aracın içinde saklı çekim yaptığı netti. Bir süre devam eden silahlı saldırı durduğunda ise araçtaki sivillerin çığlıkları Arapça ve Kürtçe karışık küfürler ile birbirine giriyordu. Düz olan görüntü anında yan dönerken bildiğim dilin küfür dolu emirleri ile kaşlarım çatıldı. Kamerayı sabitleyen adam sivilleri koltukların altına ve arkasına saklamaya çalışırken içeri giren bir gurup tarafından delik deşik edildi. Çocuk ve kadınlar giren diğer terörist gurup üyeleri tarafından sürüklenerek çıkarılırken kayıt sona erdi ve değer verdiğim komutanım kadraja girdi.

" Erkut , normalde senden yardım istemeyi hiç düşünmedim ama bu görüntüler elime dün ulaştı. Sınır karakollarından birinden merkeze aileleri taşıyan araca saldırı olmuş ve ......"

 Gözlerinden yaşlar süzülen komutanımı hayret ile izlerken derin bir iç çekiş sesi kulaklarımı doldurdu. Ama uzun sürmeyen bu durumun akabinde komutanım elinin tersi ile gözlerini silerek:

" Oğlum da o araçtaydı, orada olmaması gerekiyordu aslında eşimin yanına gitmeye çalışıyormuş. Eşim sınırda sıcak noktada görev yapıyor ve o bölgeye giden ekipler onları zamanında bulamayabilirler. Elim kolum bağlı duramam yıllık iznimi alıp yola çıkıyorum . Sen ve senin dışında güvendiğim 4 değerli özel kuvvetten ayrılan dosttan yardım istedim. Umarım beni geri çevirmezsin, eğer gelemezsen seni anlayışla karşılarım. Bilmeni isterim ki gönül koymam ve hakkını helal et dostum varsa benim de hakkım helal olsun. Gelmeyi düşünürsen diğer dosyada gereken tüm bilgiler mevcut. Allah'a emanet ol hoşçakal."

  Gördüklerim içimi acıtırken maili kapatıp oturduğum rahat ve deri koltukta geriye yaslandım. Komutanım , her daim destekçim olan Övünç komutan zamanında hayatımı borçlu olduğum kişiydi. Herkesin bizi öldü varsayıp vazgeçtiği zaman o bizden vazgeçmemişti. Ama o zamanlar geride endişe ettiğim yaşlı bir babaannem dışında kimsem yoktu. Şimdi ise Zafer'i kabul etmiş hayatımda aile denen duyguya yeni yeni ulaşmıştım. Bu arada Zafer'in kendinden emin sesi kulaklarıma dolarken bu adamın beni her seferinde şaşırtmasına yeniden şahit oldum.

" Aç bakalım şu diğer dosyayı da kimle karşı karşıyayız bakalım."

 Başımı çevirip şaşkın bir şekilde açılmış gözlerimle Zafer'e baktığımda yüzünde oluşan kendinden emin ifadeyi bozmadan:

" Bu adamı seni araştırırken öğrenmiştim. İyi bir asker ve sen ona hayatını borçlusun. Sana gitme diyebilirim ama sonunda pişman olup kendini yeme riskini göze alamam. Hem belki gitmeden de bu işi halletmenin bir yolu bulunur kim bilir." dediğinde gülümsedim. İçimden gelerek umutla ilk defa  güvenerek.

Dosyayı açtığımda bir gurup isim , bilgiler ve koordinatlar yazıyordu. Yerleri net değildi ve alan genişti. Geriye dönüp Zafer'e baktığımda elini çenesine götürüp yeni çıkan sakallarını sıvazlayarak:

" Bu koordinatlar Faysal denen itin örgütlendiği alana çok yakın. Bu adamla daha öncede karşı karşıya geldim. Hallederiz endişelenme" dedikten sonra başıma ufak bir öpücük kondurup yanımdan ayrıldı. Ben ise yüzümde içten bir sırıtış ile kala kaldım. Neler olacak ne yapacak bilmesem de ona güveniyordum.

CENGAVER (GAY)  [ TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin