Önce medyadaki şarkıyı açın bittikçe yeniden açın çünkü öyle tadı çıkıyor iyi okumalar saranghamnida... >_^
...Sabah olmuştu. Uyanmak istemiyordum. Çünkü yine sıkıcı aptal sıcak bir gündü.
Ama uyanmak zorundaydım çünkü okula gidicektim. Bu arada üniversiteye gidiyorum daha birinci sınıfım. İlk başta gitmemeye karar verdim. Evet evet ben gitmiyim. Ama Hei'nin anlatıcaklarını merak ediyorum doğrusu.
~~~
Son olarak kulaklığımla telefonumu aldım. Ve müzik dinleyerek okula gittim.
...
Okula gelirken Jessica'yla karşılaştık ve onunla beraber gitmeye başladık.
Jessica:
_EE bizim şekerparemizin Kai'yle arası nasılmış. dedi şu kız ne kadar aptal.
_Bir de utanmadan soruyor musun ? dedim sinirli bir şekilde.
_Ne oldu ki altı üstü birşey sordum özür dilerim büyütmene gerek yoktu. dedi
_Off!! Jessica anlamadın mı hala kaç gündür..
_Neyi??
_Off lanet olsun neden bu kadar aptalsın?
Jessica cevap bile vermeden okula koştum. Jessica arkamdan koşuyordu. Hahah ama yetişemedi. Sınıfa girdim ve başımı sıraya gömdüm. Kulaklık hala kulağımdaydı ve what do i do (medyada var) dinliyordum.
Jessica sınıf gelince yanıma oturdu. Zaten orda oturuyordu.
_Neden böyle davranmaya başladın.dedi nefes nefese.
_Neden mi? neden mi böyle davranmaya başladım!!! ba-
O sırada öğretmen sınıfa geldi. Ayağa kalktık selamlaştık falan. Konservatuara (nasıl yazılıyor bilmiyorum) gidiyordum ve high note yarışması yapıcaktık.
Hoca beni ve Jessica'yı seçti. Kai, Jessica'ya öyle bakıyordu ki kalbim acıdı.
(Bu arada high note yarışmasında birisi ince bir ses tonu çıkarttı siz ondan daha ince ses tonu çıkartmaya çalışıyorsunuz umarım anlatabilmişimdir ^^)
_Jessica ilk sen başla. dedi öğretmen hazretleri
_Do~~~
_Re~~~~
_Mi~~~~~
_Fa~~~~~~
....
_**Do~~~~~~~~~~
evet yarışmayı Jessica kazandı. Herzamanki gibi hıh . Ne beklerdim ki zaten. O anda Kai'ye baktım. Yine Jessica'ya bakıyordu. Artık bunaldım ve sınıftan çıktım. Hocalar alıştıkları için buna birşey demiyorlardı. İhtiyaçtır diyip geçiyorlar falan.
Dışarı çıktım derin bir nefes aldım ve gökyüzüne bakıyordum. Yağmur yağıyordu. Bir banka oturup ağlamaya başladım yanıma Luhan geldi ^^.
Luhan beni anlayan tek kişiydi belkide.
_Selam ^^ . dedi Luhan cevap vermedim Luhan ağladığımı fark edince hızlıca bana sarıldı. O soğuk havada üşürken Luhan sarılınca terliyordum sıcak basıyordu.
_Neden ağladığını biliyorum.
_N-ne biliyorsun. dedim
_Kai'yi seviyorsun dimi. dedi
_...
_Tabi Kai'de Jessica'yı seviyor dimi.
_Evet ama sen-
_Biliyorum işte nerden bildiğim önemli değil ağlama lütfen .
_Ama-
Jessica ve Kai'de dışarıdaydılar. Jessica Luhan'la beni sarılırken görünce Kai'yi dürtükleyip bizi işaret etti.
_Kai sanırım birşey oldu gidip bakalım mı?
_Tamam . dedio güzel sesiyle.
Yanımıza koşarak geldiler ve:
_Ne yapıyorsunuz burda hasta olacaksınız. dedi Kai
_Sizde hasta olucaksınız siz nee yapıyorsunuz ?. dedi Luhan
_Biz mi? (Kai)
_Sizden başka birisi mi var ? dedim
_Biz dolaşıyorduk . dedi Jessica
_AAaa olur mu öyle şey sizde hasta olursunuz girin içeri bence ve ya birlikte dolaşalım. dedim biraz kıskanmıştım. Aishh kimi kandırıyorum delilerce kıskanıyordum şuan onları.
_Yok yaa biz böyle iyiyiz dedi Kai
_Hmm peki bi-
Luhan elimi tuttu.
_Neyse bitanem biz içeri girelim. dedi Luhan!! evet Luhan! aa tmm jeton düştü kıskandırmak için yaptı anladım. Bende Luhan'ın yanağına bi tane öpücük kondurdum ve :
_tmm ^^ dedim.
Luhan elini belime doladı ve tam okulun içerisine giriyorduk ki Kai:
_Siz Çıkıyor musunuz? dedi
_Evet. Bi sorun mu var? dedim arkamı dönmeye bile gerek duymadan
_Yok zaten bizde Jessica'yla çıkıyoruz dimi bebeğim? dedi.
İyiki arkamı dönmemişim yoksa gözümden akan yaşları onlarda görücekti. ahh Jessica ne yaptım ben sana. Luhan'ın elini sıkmaya başladım. Ve yakasından tutup dudaklarına yapıştım....
Vay canına ben bile şaşırdım aslında :D:D umarım beğenmişsinizdir . Ve fikirlerinizi yorum olarak atmayı unutmayın .. Bu arada biliyorum olaylar ışık hızında gerçekleşiyor ama yakında alışırsınız... Çünkü youra'nın hayatı bu şekilde ..^^ neyse saranghamnida :D:D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Neden Ben?
أدب المراهقينHayatta iki çeşit insan vardır ; zengin olan ve fakir olan. İnsanların iki tane yüzü vardır; iyi ve acımasız. Hayatta iki tane genel duygu vardır; Mutluluk ve mutsuzluk Şu üç günlük hayatımızda, hayat bize bir tane madalyon hediye eder. Birisi parla...