...Oh be sonunda çok korktum. Kapıyı açtım ve Luhan'a sımsıkı sarıldım. Sanki bıraksam kaybolcakmış gibi. Sonra yanağımda bir ıslaklık hissettim. Geri çekildim ve elimle yanağımı sildim. Elime bakınca o ıslaklığın kan olduğunu anladım. Ne kan mı ! Luhan'ın suratına baktım. Mahvolmuştu. Sevimli böcüğüm artık yaralı böcüğüm olmuştu...
_ Luhan.. İyi misin?
_ İyiyim meleğim.. Sen yanımda olduğun sürece iyiyim.
_ Ama yaralı böcük sana pansuman yapmamız gerekiyor.
_ Gerek yok Youra..
_ Hayır Lu, gerek var. İçeriye geç ve bekle, bende pansuman yapmak için gerekli malzemeleri alıp yanına gelicem.
_ Youra, gerek yok..
_ Lu, lütfen..
_ Off peki.
_ ştt oflama bakayım bana tch tch tch sayısız böcük.. hadi geç içeri.
Luhan kıkırdayarak içeri gitti. Bende gazlı bez, tentürdiyot ve yara bandı alıp Luhan'ın yanına gittim. İçeri girdiğimde Luhan, telefonunun ekranına dalgın ve düşünceli bir şekilde bakıyordu.
_ Lu, bitanem bir şey mi oldu?
_ Eee~ Hayır meleğim ama benim acil dışarı gitmem gerekiyor..
_ Hey, bu saatte mi Lu.. Saat gece 1 farkında mısın? Hem daha yaralarını temizlememiz gerekiyor..
_ Ama bu çok önemli.
_ Ne önemli Luhan?
_ Off.. gitmem gerek işte nesini anlamıyorsun Youra!
Luhan beni itip sinirle evden çıktı. Acaba ne olmuştu? Neden birden böyle bağırdı ki?.. off Luhan.. ne olduğunu da söylemedi. Mal bu çocuk cidden mal..
...
( 13:02 )Of Luhan hala gelmedi. Telefonlarıma da cevap vermiyor. *öksürük* al işte bi de hasta olmam eksikti. Aishh~ neyse.. en iyisi bir kez daha Luhan'ı arıyım belki bu sefer açar..
_ Efendim Youra.
_ Luhan, neden telefonunu açmıyorsun?
_ Önemli bir işim vardı..
_ *öksürük* Ne işin vardı Luhan!
_ Özel bir konu.. Telefonda olmaz gelince anlatırım bebeğim. Bu arada neden öksürüyorsun?
_ Üşütmüş olabilirim.. bilmiyorum. Peki ne zman geleceksin Lu?
_ Akşam 6 gibi gelirim bitanem. Kendine dikkat et..
_ Peki.. Hoşçakal Lu..
_ Hoşçakal bitanem..
Önemli işmiş.. Yaa napıyım ben akşam 6'ya kadar?? Aslında Jessica'yla uzun zamandır doğru düzgün konuşamıyoruz.. Acaba evde midir?...
_ Alo? Jessica
_ Youra! Nasılsın?
_ İyiyim sanırım.. Sen nasılsın? Hey bu arada sana gelebilir miyim, müsait misin?
_ Ben de iyiyim Youra. Tabiki de gelebilirsin, ben her zaman müsaitim.
_ İyi tamam kanka geliyorum o zaman görüşürüz.
_ Görüşürüz Youra!!
...
*tkh tkh tkh*
_ ah. Hoşgeldin Youra!
_ Hoşbuldum Jessica!
_ Gelsene?
_ Tamam~
Ayakkabılarımı çıkartıp içeri girdim.(He bir de çamurlu ayakkabılarınla milletin evine girseydin Youra jdhej)
_ Lan kanka seni çok özlemişim ya.
_ Bende seni Jessica. Hey Kai nerde?
_ Kai markete gitti..
_ Ee~ Kai'yle aranız nasıl?
_ Bilmiyorum ki Youra.
_ Nasıl bilmiyorsun?
_ Artık eskisi gibi diiliz..
_ Eskisi gibi derken? Hey daha 2 haftadır çıkıyorsunuz. Hem neden, Kai sana kötü mü davranıyor?
_ Hayır bana çok iyi davranıyor a-
_ Üzgünüm lafını böldüm ama artık dayanamıyıcam söyliyicem Jessica. Ben seni Sehun'la öpüşürken gördüm.. Sen, Kai'yi neden aldatıyorsun Jessica?
_ Hayır aldatmıyorum..
_O zaman ne? Kai mi Sehun mu? Bak insanların duygularıyla oynama eğer Kai'yle çıkmak istemiyorsan bunu ona söylemelisin.
_ Hey işte sorunda bu.. Ben ikisini de çok seviyorum.
_ H-hey Jessica-
_ Yani aslında Sehun'u daha çok seviyorum..
_ Ne?! (Kai)
10 oy = YB
Miribaaaa ehuehuehueh yaa çok özür dilerim lann. Çok uzun bi ara oldu diil mi özledim sizi. Bu bölüm biraz kısa oldu. Hatta baya kısa neyse, ilk başta bu hikayeyi yazmayı bırakıcaktım. Ama sonra devam ediyim dedim. Ve bunun için baya geç geldi. Neyse sizi seviyorum yorum yapmayı unutmayın eleştirilere açığım ^-^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Neden Ben?
أدب المراهقينHayatta iki çeşit insan vardır ; zengin olan ve fakir olan. İnsanların iki tane yüzü vardır; iyi ve acımasız. Hayatta iki tane genel duygu vardır; Mutluluk ve mutsuzluk Şu üç günlük hayatımızda, hayat bize bir tane madalyon hediye eder. Birisi parla...