KAYIP ÇETE

KÇ-21

3 Hafta Sonra

Nihayet Anıl'ı herhangi bir olumsuzluk olmayacağına ikna etmiştim. Anladığıma göre de tam zamanında ikna etmiştim çünkü bu gece Anıl'ın annesinin üyesi olduğu derneğin yirmi beşinci yılı kutlaması vardı. Hepimiz de ailecek orada olmalıydık haliyle.

Cavidan Hanım sabah erkenden hazırlıklara başlamıştı. Haluk Bey'in ne giyeceğini de kendisi seçmişti. Onun giysisi zaten çoktan hazırdı. Her şeyi planlamıştı. Bugününü de saça ve makyaja vermişti. Makyajımı ve saçımı eve gelen ekibin halledeceğini de bana birkaç gün önce söylemişti. Ama en büyük sıkıntım elbisem henüz hazır değildi. Cavidan Hanıma bunu söylersem kıyamet kopardı büyük ihtimalle. Ben de bu işi olabildiğince hızlı ve güzel halletmek istediğimden akşamdan Dila'ya haber verdim. Onunla birkaç mağazayı gezecektik ve aralarından da en güzel elbiseyi alacaktık. Dila'ya bu konuda güvenim sonsuzdu.

Dila ile buluşacağımız yere gelince hiç vakit kaybetmeden Dila'nın planladığı mağazalara girdik. Birkaç elbiseyi beğendik ikimiz de fakat onları deneyince fikrimiz değişmişti. Bazıları çok uzundu bazıları da çok kısaydı üzerimde. Zaman ilerledikçe benim elbise bulmaya dair umudum tükeniyordu. Gireceğimiz son birkaç mağaza kalmıştı. Açıkçası burada da bulamazsam sanırım partiye katılmayacaktım.

Son mağazaya girdiğimizde tam karşımda duran elbise beni büyülemişti. Benim oraya baktığımı anlayan Dila bir bana bir de elbiseye baktı. "Sanırım bulduk Lila."

"Evet, bu çok güzel." Hemen elbisenin yanına gittim ve ona dokundum. Lacivert, düşük omuzlu, saten bir elbiseydi. Uzun olması başta korkutmuş olsa da nasılsa topuklu ayakkabı giyecektim. Yani düşmeyeceğimi umuyordum.

"Bunu alalım hemen Dila."

"Sen dene ilk, olmazsa bazı yerlerini de ayarlatırız hemen."

Elbiseyi yanımızdaki görevliye söyleyip mankenden aldık. Daha doğrusu o aldı ve bana verdi. Ben de çabucak deneme kabinlerinin yolunu tuttum. Dila da peşimden gelmişti. Sadece fermuar için ondan yardım istemiştim. Zaten üzerimde gördüğü ilk an o da büyülenmişti. "Mükemmel olmuşsun."

Kabinden çıkıp biraz da yürüyünce iyice karar kılmıştık bu elbisede. Yanımızda bizimle gelen görevli de beğeni dolu yorumlarıyla bizi desteklemişti. "Hanımefendi çok yakışmış bu elbise size."

Elbiseyi çıkarıp direkt görevliye verdik ve kasaya yöneldik. Sırada ayakkabı bakmak vardı. Şanslıydık ki yan mağazamızda da ayakkabıcı vardı. Güzel de bir lacivert topuklu ayakkabı aldık oradan ve direkt evin yolunu tuttuk. Cavidan hanım hala hazırlanmaya devam ettiğinden gizlice odama çıkıp ayarladım her şeyi. Güzelce duş aldım sonrasında da Cavidan hanımın saçları henüz yapılmadığından kuaför ekibi benim odama gelmişti. Asılı olan elbiseyi onlara gösterdim ve onlar da en doğru saç modelini seçmek için bana yardım etti. Güzel de bir saç modeli seçince Cavidan hanımın odasından yorgun bir şekilde çıkan makyaj ekibi bu sefer benim odama gelmişti.

Saçımı ve elbisemi de göz önünde bulundurarak bir makyaj yapmışlardı. Makyajımı kıyafetime ve saçıma oranla biraz daha hafif tutmuşlardı. Böylece yüzüm hafifliği ve göz alıcılığıyla tüm dikkatleri üzerine çekecekti. Her şey hazır olunca da elbiseyi giymek için kalktım yerimden. Saçımın bozulmamasına dikkat ederek elbiseyi giydim. Fermuarı kapatması için birinden yardım isteyecekken Anıl içeri girdi. Baştan aşağı süzdü beni.

"Sen bu güzellikle benim başıma bela mı açacaksın Lila hanım?"

Gülümsedim. "Öyle bir niyetim yok, yanına yakışmaya çalışıyorum."

"Çuval giysen yakışır sana." O da gülümsedi. "Sanırım yardıma ihtiyacın var."

"Biraz öyle." Anıl fermuarımı kapattı ve ardından da omzuma öpücük kondurup başını yasladı. "Harika olmuşsun karıcığım."