KÇ-35 , Sezon Finali pt2

6 2 0
                                    

Bu bölüme şarkı koymam gerekiyordu..

Hayko Cepkin-Dans Et
Hayko Cepkin -Yol Gözümü Dağlıyor

Başımı direksiyona yasladım. Nefes alamıyor gibiydim. Gözümdeki yaşı sildim.

"Allah benim belamı versin!" Direksiyona çıldırırcasına vurdum. Ben ailemin katilini arıyordum, onlar yanıbaşımdaydı. Bu gerçek beni delirtecekti.

Boşluğa daldım uzun uzun.

Israrla çalan telefonumu ağır ağır aldım elime. Bilmediğim bir numara beni aramıştı. Yalnızca bir arama vardı. Ve sonrasında da aynı numaradan gelen bir mesaj.

"Bu gecenin yaşanmasını ben de istemezdim ama yaşanması gerekiyordu."

Ardından da bir mesaj daha attı. "Şimdi sana attığım adrese gel, yüzleşeceğiz."

Attığı adres mezarlıktı. Allah'ın cezası, annemin ve babamın mezarının adresini atmıştı.

Delirircesine çıktım mesajdan ve hemen onu aradım.

"Bana ne yaparsan yap ama annem ve babamı rahat bırak şerefsiz!"

Karşımdaki her kimse duygularını belli etmeden konuştu. "Birilerinin aksine, ben ölüleri rahatsız edecek son kişiyimdir. Sen yalnızca attığım adrese gel."

Telefonu kapattı. Sinirden elim ayağım titriyordu. Hemen arabayı çalıştırıp hızla geri döndüm.

Mezarlığa geldiğimde her yer ıssızdı. Ayaklarım çıplak olduğu için canım çok yanıyordu her yere bastığımda ama umrumda değildi.

"Neredesin be, neredesin?" Sessiz sessiz söylene söylene annem ve babamın mezarına geldim.

Topraklarını okşamak istedim ama bunu yapamadım.

"Anne, baba çok özür dilerim." Olduğum yerde çöktüm. İçim çıkarcasına ağlamaya başladım.

"Anne, cevap verin. Ben kafayı yemek üzereyim. Bana cevap vermesi, her şeyi anlatması gereken sizsiniz. Beni lütfen yalnız bırakmayın!" 

Saçlarımı çekiştirdim. Gerçekten delirecektim artık. Birdenbire yapayalnız kalmıştım. Hıçkırıklarım konuşmamı engelliyordu ama ben hala onlara anlatmaya devam ediyordum.

"Küçük kızınızı affedin ama ben affetmeyeceğim. Kendimden ölene kadar, canım çıkana kadar nefret edeceğim! Allah benim belamı versin!"

Onlardan bir cevap gelmemesi canımı daha da yakıyordu. Çöktüğüm yerde deli gibi ağlıyordum. Başka bir şey yapmak elimden gelmiyordu.

Az da olsa ağlamamı dindirince onların yanına doğru ilerledim. Mezar taşlarını bile okşayamadım. "Ne olur beni affedin. Yaptığım ve yapacağım her şey için çok özür dilerim."

Birkaç adım sesi duydum. Lakin arkamı dönmeme fırsat olmadan biri eliyle ağzımı kapattı ve kafama silah dayadı.

"Şah mat Sadunoğlu."

Gözlerim yavaş yavaş kapandı.

Gözlerimi açtığımda fena bir şekilde başım ağrıyordu. Bomboş ve hafif aydınlık bir odada yatıyordum. Üzerimde hala kefenim vardı.

Fazlasıyla güçsüz kaldığım için yerimden hemen doğrulamadım. Yavaş yavaş kalktım.

"Neresi burası? Çıkarın beni buradan!"

Avazım çıktığı kadar bağırdım. Lakin beni duyan yoktu. "Kime diyorum ben? Çıkarın beni buradan!"

Ellerim yatağın başlığına bağlanmıştı. Bileklerim çok acıyordu çünkü çok sıkmıştı bileklerimdeki ip.

KAYIP ÇETEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin