Sabah pencereme damlayan yağmur sesine kalkmıştım.Kafamı kaldırıp penceremden dışarıya baktım gülümseyerek.Yağmurlu günleri çok seviyordum.Hele o yağmurdan sonra oluşan toprak kokusunu..
Bu gün iyi hissediyordum kendimi.Haftasonu olduğu için ekstra mutluydum.
Ayağa kalkarak yatağımı topladım ve banyoya gittim.Saçlarımı yapıp beyaz bandamamı taktım.Bir kaç işimi daha hallettikten sonra çıkmıştım banyodan.
Dolabımın karşısına gelerek hava şartlarına uygun kalın giysilerimi kombinlemeye başladım.Yaz ve kış giysilerim bir arada olduğu için bunu yapmak uzun sürmüştü..
Sonunda siyah bol kot pantolon,beyaz tshirt ve onun da üstünden kalın ve bol olan fermuarlı sweatshirt giymiştim.
Aynada kendime baktığımda yaptığım kombini çok beğenmiştim.Asamı alarak sweatshirt'ün iç kısmında olan küçük cebe yerleştirdim.Son olarak ise kulaktığımı ve telefonumu alarak odamdan çıkmıştım.
Hogwarts'ın daha erken olduğu için çok fazla kişi olmayan koridorlarında gezerken Mattheo'nun bana taraf hızlı adımlar ile geldiğini gördüm uzaktan.
Kaşlarımı çatarak durdum ve kulağımdaki kulaklığı çıkardım.Sonunda ise yanıma vardığında soluklayarak gözlerime baktı.Gözlerimi gözlerinden ayırmayarak ona 'ne oldu?' bakışı attım ona karşı.
"Adele dün sana yazdım ama sanırım görmemişsin."
Ne dediğini anlamamıştım.Dün bana hiç ondan mesaj gelmemişti ki?
"Hayır,senden mesaj aldığımı sanmıyorum."
"Pekala..Bunu görmen gerek."
Pantolonunun cebinden çıkardığı telefonunu açtı.Telefonunda olan şeyi tam bana gösterecekken biraz ötede olan Tom,ona seslendi.
"Mattheo!Quiddich maçı var gel hadi."
Mattheo göz devirerek telefonunu kapattı ve arkasına dönerek abisine cevap verdi.
"Şu an gelemem,işim var görmüyor musun?"
Tom sırıtarak bir kaç adım atarak yanımıza geldi.İlk önce bana baktı sonra ise kardeşine çevirdi bakışlarını.
"Slytherin sensiz bir hiç Mattheo.Takımını yarı yolda mı bırakacaksın?Bir kaç gün sonra maç var.Hazırlıklı olmak lazım."
Mattheo iç çekip telefonunu cebine koyarak bana dönmüştü.
"Sen boşver göstereceğim şeyi,sonra gösteririm."
Kafamı 'tamam' anlamında salladım ve Tom'un kardeşinin kolundan tutarak sürüklemesini izledim.
Kulaklığımı tekrar taktım kulağıma ve yolumda ilerlemeye devam ettim.Büyük salona vardığımda bizimkilerin çoktan geldiğini görüp gülümsedim.
"Yeter artık dalga geçmeyin!"
İkizimin isyanlarına ve diğerlerinin gülmesi ile ben de gülerek yanlarına oturdum.
"Ne oldu yine bay rezil?"
Harry bana gözlerini devirince koluna sertçe vurdum.
"Hey! Gözlerini devirme oyarım o gözlerini."
Sertçe vurmama karşılık acı ile inlemiş ve diğer eli ile kolunu tutmuştu.
"Acıdı!"
Gözlerimi tekrar gülüşerek konuşan bizimkilere çevirdim.
"Anlatsanıza,ne oldu?"
"Ya bu mal Cho'ya instagram dm den fake hesap açarak yazmış.Sonra bunlar bayağı flört etmiş.Harry ona 'sevdiğin biri var mı?' diye sorunca 'yok ama sen ola bilirsin' diye yanıt vermiş.Biz zaten her gün diyoruz vazgeç ama nafile.Kız baya baya her gün biri ile çıkıyor yani."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Part of the plan/Draco Malfoy
Fanfiction"Bir görev üzerinden sana aşık olacağımı asla düşünemezdim." ..