Bölüm 5: Tartışma

852 33 70
                                    

______________________________________

~Kayra'nın anlatımıyla~

Giray'ın söylediği cümle hepimizi derin bir sessizliğe gömerken içimden bir küfür mırıldandım şuanki durumumuza.

Bu çocuk bu kadar açık sözlü olmak zorunda mıydı?

Bakışlarım Gece'nin yeşile çalan ela gözlerini bulduğunda, yüzündeki ifadeden ne hissettiğini anlamaya çalışıyordum.

Durgun görünüyordu açıkçası. Şaşırmıştı ama aynı zamanda Giray'ın böyle bir cümle kurabileceğini bekliyor gibiydi.

Eh, Giray'ın tavırlarından belliydi zaten Gece hakkında düşünceleri.

Ama yine de böyle pat diye söylemesi biraz tuhaf olmuştu.

Araya girip "Giray.." dediğimde Gece sözümü kesip "Böyle düşünmeni anlayabiliyorum." dedi Giray'a sakin bir sesle. "Yerinizde olsam bende böyle düşünür, bu durumdaki birini evime bile almazdım belki, bilemiyorum.. Çünkü dediğim gibi, oldukça ilginç ama, inan bana rol yapmıyorum. Hem, rol yapsam hastaneden böyle bir sonuç çıkmazdı diye düşünüyorum.."

Gece konuşmasını bitirdiğinde Giray omuz silkip "Her neyse.." dedi. "Sana inanıp inanmamak benim kararım, ama bana kalırsa pek güvenilir değilsin. Ve bunu her fırsatta dile getiricem."

Giray neden bu kadar sert konuşuyordu bilmiyorum ama, ikinci kez araya girme gereği duyup "Giray!" dedim yine. "Biraz daha kibar olabilirsin bence, değil mi?"

Yine omuz silkti.

"Bilemiyorum."

Bu davranışları yüzünden Gece'nin gözleri dolmaya başladığında kendimi tutamayıp "Öyle olmak zorundasın!" dedim istemsizce yüksek çıkan sesimle. Neden bilmiyorum ama oldukça sinirli hissediyordum. "Karşındakinin kim olduğuna dikkat et."

Giray ayağa kalkıp "Kimmiş karşımdaki?" dedi ukala ukala. "Kim olduğunu kendisi bile bilmiyor.. Bu yüzden mi sesini yükseltiyorsun bana?"

Sesimi yükseltmemi bende anlamsız bulmuştum ama, engel olamıyordum o an.

Aynı şekilde bende ayağa kalkıp "Şu tavırlarına bak Giray.." dedim küçümser gibi. Karşımdaki benim ölesiye dostumdu ama, o an bu düşüncesiz tavırlarını ona karşı kullanmak, onunda canını yakmak istedim. "Ömer'i de bu tavırların yüzünden kaybettin, biliyorsun değil mi..?"

Ömer'in onun hassas noktası olduğunu biliyordum. Giray'ın  yönelimi bizimkinden farklıydı, erkeklere ilgi duyuyordu ve Ömer onun eski erkek arkadaşıydı.

Bazı anlaşmazlıklar ve yanlış anlaşılmalar yüzünden falan ayrılmışlardı. Az önce söylediğim gibi, Giray'ın keskin sözlerinin de bu ayrılıkta etkisi büyüktü, bu yüzden bunu dile getirmemin onun canını yakacağını biliyordum.

Ve tahmin ettiğim gibi de oldu.

Bu sözlerimden sonra sessizleşmişti, benden böyle bir tepki beklemiyordu sanırım. Sonra küfür ede ede çıkıp gitti odadan.

Diğerleri şaşkınlık içinde Giray'la yaptığımız bu kavgayı izlerken "Kayra.." dedi Anıl. "Biraz ileri gittin sanki."

Yağız ona katılıp "Harbi oğlum!" dedi sitemle. "Bu konuyu açmana gerek var mıydı..?"

Ne yalan söyleyeyim, bende saniyesinde pişman olmuştum söylediklerimden. Ve ne olduğunu da anlamamıştım açıkçası.

Öfke bir anda tüm bedenimi ele geçirmişti sanki.

Aslında, kolay kolay öfkelenen biri de değildim ama, gerçekten bilemiyordum..

Anıl ve Yağız'ın söylediklerine cevap vermeden bende Giray gibi hızlıca çıktım odadan.

Odama yönelip arkamdan kapıyı kapattığımda huzursuz hissediyordum sebepsizce.

Tamam, yalan söylemiyim, sebepsizce değil..

Bir evde 4 tane daha erkekle yaşamak ne demekti biliyor muydunuz? Günde kaç milyar kere kavga edip tartışıyorduk sayılamazdı bile. Ota boka gerilir, veya öylesine bile tartışırdık.

Ama az önce olan gibi olmazdı işte..

Ağzımızdan küfür eksik olmazdı normalde pek ama, az önceki söylediklerim küfürden beterdi belki de, bilemiyordum.

En yakınımın canını yakmak istememi aklım almıyordu bir türlü..

Bu düşünceler ve huzursuzlukla kendimi yatağa attığımda odamın kapısı iki defa tıklandı ama tepki vermedim.

Kapıyı çalan her kimse, ses vermediğim için beni rahat bırakır giderdi zaten.

Yani normalde öyle olurdu ama, bu sefer olmamıştı.

Kapı üçüncü, hatta dördüncü defa tıklandığında yine ses vermedim ama en sonunda "Kayra.." dedi kapının ardındaki kişi.

Gece'nin sesiydi.

"İçeri girebilir miyim?"

Aslında kimseyle konuşmak istemiyordum ama, boş bulunup "Gir.." dedim bir anda.

O da kapıyı aralayıp içeri yürüdü çekingen adımlarla.

Arkasından kapıyı kapatırken uzandığım yerden doğrulup öylece Gece'yi izlemeye başladım. Az önceki kavga hakkında konuşacaktı muhtemelen.

Ama o başlamadan ben başlayıp "İçerde olanlardan dolayı kusura bakma Gece.." dedim. "Giray içinden geçeni direkt söyleyen bir çocuk, bazen ne konuşacağını bilemiyor. O yüzden takma onu. Ve, bu tartışma için de ayrıca özür dilerim. Senin yanında bu kadar yükselmemiz doğru değildi."

Gece söylediklerimi dikkatle dinledikten sonra yatağıma yaklaşıp "Aslında özür dilemesi gereken kişi sen değilsin.." dedi. Çok sessiz konuşuyordu. "Yanlış anlama, Giray da değil.. Ben onun düşüncelerine hak veriyorum. Yani, üzülüyorum da ama, yine de yalan söylemiyor en azından. Ben sadece.."

Duraksayıp gözlerime baktığında yatağa oturmasını işaret edip "Sadece?" dedim soru sorar gibi.

Yavaşça karşıma oturup "Senin tepkine şaşırdım.." diye devam etti. "Neden bu kadar yükseldin?"

Benimde kendime sorduğum soru buydu aslında ama, bir cevabım yoktu. Bu yüzden sessiz kaldım.

Ben sessizliğimi korurken Gece'nin bakışları yatağa yasladığım ellerime kaydı.

"Hep böyle sinirli misin..?"

Bunu gerçekten merak ediyor gibi sormuştu ama, dediğim gibi, normalde sinirli biri değildim.

"Hayır.." dedim fısıltıyla. "Değilim."

Bu sefer o sessiz kaldı. Bakışları ellerimde bir süre gezinip, sonra kendi ellerine çevrildi.

Derin bir nefes alıp "Her neyse.." dedim yorgun bir sesle. "Giray benim kardeşim gibidir, eminim bir şekilde hallederiz."

Kafa sallayıp beni onayladı Gece. Ama yine bakmadı bana. Bakışları hala ellerindeydi.

Çenesini tutup hafifçe kaldırarak bana bakmasını sağladığımda refleks olarak geri çekilip kurtuldu elimden. Sonra bir kaç saniye gözlerime bakıp yine kaçırdı bakışlarını.

"İyi misin?" diye sorduğumda yutkunup ağır ağır kalktı yataktan. "İyiyim.." dedi mırıltıyla ama, bana kalırsa pek öyle davranmıyordu.

Odadan çıkmak için arkasını döndüğünde kolunu yakalayıp "Gece.." dedim. Bu sefer kurtulmaya çalışmadı. "İyi misin sen..?"

Cevap vermedi bir süre, sustu sadece.

Sonra bana dönüp "İyiyim dedim ya Kayra.." dedi mızmızlanarak. "Bırak kolumu!"

Zaten çok yumuşak tutuyordum ama, böyle söyleyince kolunu bırakıp "Tamam o zaman." dedim. "İyiysen sıkıntı yok.."

______________________________________

GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin