Selim Ayverdi
Pekâlâ, gelen şey iyi ve de kötüydü. Hiç sevmediğim amcam ölmüştü fakat, çocukları olmadığı için kuzenler arasından birini seçip bırakacağı mirasını bana bırakmayı tercih etmişti.
-Vicdan azabı çekiyorum şu an. Adamın o kadar amına koydum, adam mirasını bana bırakmış. Yazık cidden. Neyse, artık zenginim. Renim çatla...
Bir anda duyduğum ses ile yerimde sıçrayıp arkama baktım. Gelmişti felaket, gelmişti canavar, gelmişti ibnenin kızı, gelmişti baş belası. Renim.
-Efendim abi? Bana mı demiştin? Ne olmuş ki bana?
Ekranıma doğru eğildi, mail'i okudu sessizce mırıldanarak. Kaşlarını çattı, bana dikti gözlerini. Hiddetle söylenmeye başlayıp ekrana döndü.
-Ne demek bana değil ya? Ben boşuna mı ayin yapmıştım. Tüh, boşuna o saçma ritüel kitaplarını okumuşum! Zaman kaybı pislik... CANI CEHENNEME O ET PARÇASININ!
Kulağıma elimi götürüp kulağımı ovdum. Nasıl bir sestir bu?
-Renim kulağımın dibinde niye bağırıyorsun? Sağır oldum, siktir git şuradan salak çocuk.
-Ay, özür dilerim! Bekle, bekle, düzelteceğim!
Kulağımı ovarken Renim'e baktım, odanın girişine geçip bana bakmıştı. Sonra ise yeniden, aptalca, gerizekâlı ve de mal olduğunu belli ederek az önceki senaryoyu uzaktan tekrar etmişti...
-CANI CEHENNEME O ET PARÇASININ!
Boş boş Renim'e bakıp iç çekebildim sadece. Ömrümü yedi bu kız.
-Oldu mu abi?
-Oldu, olmaz mı hiç? Lan mal mısın kızım, ne fark etti şimdi?
-Uzaklaştım ya, artık kulağının dibinde değilim.
-Çok mu komiksin?
-Değilim.
-Vay be. Farkında mıydın bunun?
-Evet ama seni göt etmek çok cazip geliyor böyle, hani nasıl desem. Seni göt ettikten sonra gelen his açıklanamayacak kadar güzel.
-Siktir git bok.
-Ya he abi. Seni ne zaman dinledim?
.
.
.
Uğur Iraz Dağdelen
-Evet, komiserim.
Ekip kaptanını takip ediyordum. Ekibi üst kat banyo tarafına bir yere götürüyordu. Bir şey diyecekti, ancak ne diyeceği meçhuldü tabi. Ellerim iki yanımda "D" ekibinin, benim de olduğum ekibin, en arkasında ilerliyordum. Her şey normalken banyoya girmişti birkaç kişi ile birlikte ekip kaptanı banyoya girmişti. Birkaç dakika için sessiz bir ortam oluşmuştu. Ama o birkaç dakika sonrasında sessizliği ekip kaptanının yardımcısının gür sesi koridorda yankı yaparak kulağıma ulaştı.
-Uğur Iraz Dağdelen, bütün her yer için temiz dememiş miydin? Yoksa sadece işimizi bozmak için yalan mı söyledin?
Biraz için duraksamıştım. Ancak cevabımı daha fazla geciktirmedim.
-Hayır komiserim, yalan söylemedim. Her oda ve banyo temizdi.
Komiserin gür sesi kulaklarımı çınlatmıştı resmen.
-O zaman neden küvetin içinde kan izlerine rastladık?
Durdum.
-Ne? Nasıl? Ama luminol ile dikkatlice bakmıştım... Eminim bir şey olmadığına...
-Dikkatli değilmişsin demek ki!
-Üzgünüm komiserim.
-Özür dertlere deva değildir.
-Haklısınız komiserim.
-Şimdi git ve önceki odaları da iyice kontrol et.
-Peki, komiserim.
.
.
.
Kısa bir şey oldu.