Chapter: 7

35 7 75
                                    

Hoşgeldin! Yorumlarını bekliyoruz, iyi okumalar ❣️

Changkyun heyecanla kalacağı odaya gidip havuz için hazırlandı ve aynada kendini biraz inceledikten sonra tişörtü hâlâ üzerindeyken aşağı inip bildiği yoldan havuzun olduğu bahçeye geldi. Jooheon da tişörtüyle şezlonga oturmuş onu bekliyordu. Geldiğini görünce elindeki telefonu masaya bıraktı.

"Miden nasıl? Şişkinlik hissediyor musun?"

"Hayır."

"Tamam. Atla o zaman."

"Asla atlayamam." dedi Changkyun ellerini olumsuzca sallayarak.

Jooheon o sırada ensesinden tişörtünü tutup çekerek çıkarttı ve şezlonga koydu.

"Atlamazsan tadı çıkmaz."

"Çok üşürüm."

"Su soğuk değil, hava da sıcak."

"Soğuk işte~" diye sızlandı Changkyun hafifçe.

"Atlamazsan kucağıma alır ve atarım seni."

"Olmaz."

Jooheon pes edip ayağa kalktı. "Peki. Nasıl istiyorsan öyle gir."

Sonrasında ise suya balıklama şekilde atlayarak bir kere sonuna kadar gidip atladığı yere geri geldi. Saçlarını iki eliyle geriye doğru tarayıp çalışanlardan viski servis etmelerini istedi.

Changkyun da ondan gözlerini zorlukla çektikten sonra tişörtünü çıkartıp Jooheon'ın yanına geldi ve mermere oturarak bacaklarını suya bıraktı. Çalışanlar viskisini getirdiklerinde Jooheon eline alıp köşeye yaslandı ve bir yudum aldıktan sonra Changkyun'a baktı.

"İçer misin?"

"Akşam içeceğim. Havuzu mahvetmek istemiyorum."

Güldü Jooheon. "Sen bilirsin. Gir artık hadi."

Changkyun kendisini zorlayarak ellerini havuzun kenarına koydu ve birden bıraktı kendini. Çığlık atmamak için kendini sıkmıştı.

"Çok soğuk!"

"Değil. Sana öyle geliyor sadece."

Changkyun hafifçe titreyerek birkaç kere omuzlarının üstüne kadar suya girip çıktı alışabilmek için. Jooheon ise yaptığı ufak hatayı anlatmak istemişti. Konuşmaya devam etti onu izlerken.

"Çünkü güneşin altında oturup vücudunu ısıttın."

Changkyun ona doğru yüzüp arkasına geçti ve kollarını iri sırtına ve gövdesine sardı. "Sen sıcaksın."

"Koala seni..." dedi Jooheon gülerken. "Evet, genel halim böyle."

Changkyun'un içi içine sığmıyordu teniyle temas ettiği için. "Doğru." dedi gülerek. "Hadi sen yüz, beni de yüzdürmüş ol."

Jooheon son yudumu kalan bardağını bitirdikten sonra havuzun kenarına bıraktı ve dikkatli şekilde o pozisyonda ne kadar olabilirse o kadar yüzdürdü Changkyun'u.

"Çok rahat..." diyerek yanağını sırtına yaslamıştı Changkyun. "Bu vücut için ne kadar vakit harcadın?"

"Yıllar. Çok mu güzel?"

"Neden sordun?"

"Öyleymiş gibi sordun."

"Çünkü öyle. İşe yaramış."

Ellerinden birini tutunduğu yerden karnına doğru indirerek kaslarına dokundu ve küçük tepecikleri hissetti parmaklarının ucunda. Bu hareketi Jooheon'ın hoşuna gitmişti. İçinde sıcak bir şeyler eriyor gibi hissetmişti.

Redamancy - JooKyun ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin