Hoşgeldin! Yorumlarını bekliyoruz, iyi okumalar ❣️
Changkyun Jooheon'a sarılıp yanağını yaslamıştı kalbinin üzerine. Ona sarıldığında kulağının altındaki kalbin atışlarının hızlanmasından anlamıştı doğru söylediğini.
"Beni bir daha kırma."
"Özür dilerim."
"Dileme, işleme koy."
"Anlaştık."
Changkyun ayrılıp sırf kutusunun kurdelesi yüzünden kavga ettikleri saati çıkarttı cebinden. Jooheon'ın sol bileğini alıp taktı saati ve yüzüne baktı özlem dolu gözleriyle. Jooheon ise bakışlarında kaybolacak gibi olarak tekrar sarılıp saçlarından öptü Changkyun'u.
"Teşekkür ederim."
"Güle güle kullan."
"Olur." dedi gülümseyerek Jooheon. Sonra da tekrar gözlerine bakmak için Changkyun'u kollarından tutarak geri çekti. Bir süre baktı sadece gözlerinin içine. Bu bile ona tekrar ne kadar aptallık ettiğini hatırlattığı için gözleri dolmuştu.
"Changkyun?" dedi çatallı çıkan sesiyle.
"Hmm~?"
"Döndün mü?"
"Döndüm sevgilim."
Gülümseyip tuttuğu nefesini bırakarak yaşlarını geri gönderdi Jooheon. Sonra da Changkyun'un ceplerini kontrol ederek var olan her şeyi çıkartıp masaya koydu ve bebeğini kucağına alıp suya bıraktı. Kendisi de hemen arkasından girmişti.
Changkyun ise kıyafetlerinin ıslanmasını umursamayarak taptığı gövdesine sarıldı yine sıkıca. Bacaklarını da beline sarmıştı. İlk günlerindeki gibi suyun içinde yavaş yavaş yürüyerek gezdirmişti onu yine Jooheon.
Changkyun boynuna öpücükler konduruyordu bu gezinti sırasında. Minik minik de ısırıyordu omzunu arada. Kendine has kokusunu yeniden aklına kazımak istiyor gibiydi. Burnu sızlamıştı derin nefesler aldıkça. Geri çekilerek dudaklarına kapandı Jooheon'ın. Ani öpücükten dolayı Jooheon yürümeyi kesip dudaklarının güzelliğine kaptırmıştı kendini. Öptükçe öpesi geliyordu adeta.
Changkyun rahat durmayıp dilini dudaklarından içeri gönderdiğinde Jooheon kendini geri çekmişti sızısından dolayı. Birkaç adım atıp onu havuzun köşesiyle kendi arasına sıkıştırdı ve üzerindeki ıslak tişörtü çıkarttı dudaklarına bakmaya devam ederken. Tekrar kapandı sonra. Öpücüklerinin arasında fısıldadı.
"Çok özledim..."
"Ben de seni çok özledim ama sadece öpmene izin vereceğim."
"Ben de zaten sadece öpeceğim bebeğim."
"İyi..."
Çenesinden boynuna geçti Jooheon sonra. Dudaklarının değmediği yer kalmasın istiyordu teninde. Kokusunu içine çekerken öptü ve ısırdı acıtmadan.
"Beni kimseyle tanıştırmayacak mısın?"
Jooheon öpücüklerine ara vererek yüzüne baktı Changkyun'un.
"Kiminle tanıştırmamı istersin?"
"Yakın arkadaşların."
"Çok fazla yok aslında. Yine de buluşmak istiyorsan bir buluşma ayarlarım."
"Onlar bir sevgilin olduğunu bilmiyorlar heralde ve o yüzden tanışmak istememişler."
"Neden böyle düşündün?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Redamancy - JooKyun ✔️
Novela Juvenil"Lütfen dikkat! Charles de Gaulle Uluslararası Havalimanı'ndan gelen yolcularımız, bagajlarınızı yedi numaralı karoselden alabilirsiniz."