Chapter: 14

35 7 40
                                    

Hoşgeldin! Yorumlarını bekliyoruz, iyi okumalar ❣️

Jooheon halen Changkyun'a bakıyorken boğazını temizledi dikkatini çekebilmek için. Changkyun gözyaşlarını geri gönderip Jooheon'a dönmeden konuştu en sonunda.

"Bakma Jooheon. Yalan söylüyor. Benim yaptığım hiçbir şey yok."

Jooheon gülümsemişti sakince. "Biliyorum yalan söylediğini. Seni araştırmadığımı düşünmedin umarım?"

Changkyun ani bir hareketle kafasını ona çevirip "Ne?!" dedi. "Güvenmiyor muydun bana?"

"Hayır, öyle değil... bu benimle alakalı bir durum. Seninle bir ilgisi yok."

Jooheon rahat bir şekilde bir kadeh daha içki söyledi kendine. Changkyun ise ona bakıyordu kırgın şekilde.

"Bunu şimdilik geçiyorum. Neden inanmış gibi bakıyordun bana?"

"İstediğini aldığını zannetsin ve siktir olup gitsin diye."

"İyi."

Changkyun bu cevabından sonra tüm modu düştüğü için Jooheon'dan uzaklaştı biraz. Jooheon da kolundan tutup çekerek bacağının üzerine oturttu bebeğini.

"Asma suratını. Bunun için gelmedik buraya."

"Biliyorum."

Yanağına yumuşacık bir öpücük kondurdu Jooheon. Sonra da saçlarından öptü koklayarak. Changkyun da hemen teslim olmuş, öpmüştü sevgilisini. Jooheon kadehinin son yudumunu da aldıktan sonra Changkyun'a baktı.

"Devam edecek misin içmeye?"

"İçmeyeceğim."

"Ne durumdasın?"

"İyiyim."

Jooheon'ın hafifçe başı dönüyordu sadece. Kendini kaybetmemişti. Bu, o kadar fazla alkolün Jooheon'a en fazla yapabildiği şeydi işte. Bu hissi seviyordu. Daha fazla da içmek istemiyordu. Otele dönmek istiyordu ama Changkyun'a da sorması gerekliydi. İstemezse gitmezlerdi.

"Gidelim mi yoksa oturalım mı biraz daha?"

Changkyun ise Siwon'u gördüğünden beri oradan çıkmak istiyordu. Bunu bekliyormuş gibi anında kalktı Jooheon'ın kucağından.

"Gidelim."

Jooheon ödemeyi yaptıktan sonra el ele çıktılar mekandan. Çok uzak olmadığı için de yürüyerek döndüler otele. Odalarına girdiler.

Jooheon odaya girer girmez gömleğini çıkarttı. Siyah pantolonu ve kemeriyle kalmıştı sadece. Yatağın kenarına bacakları açık şekilde oturdu ve avuç içlerini yatağa yaslayarak başını arkaya attı. Gözlerini de kapattıktan sonra çakırkeyif olmasının başını nasıl döndürdüğüne odaklandı hafifçe gülümseyerek.

Changkyun da gömleğini çıkarttıktan sonra Jooheon'ın iki bacağının arasında diz çöktü ve ellerini bacaklarına koyarak iç taraflarına doğru ilerletti.

"Bana nasıl bayıldığını gösterecektin." dedi arsız bir tonda. Gözlerini ondan ayırmıyor, gözleriyle buluşmak için resmen kıvranıyordu olduğu yerde.

Jooheon sesini duyup ellerini de bacaklarında hissettiğinde gülümseyerek gözlerini açtı ve başını önüne doğru eğip büyük bir açıklıkla onu bekleyen Changkyun'a baktı. Dudağını ısırırken gülümsedi ve onun ellerinden birini alıp aletinin üzerine koydu.

Changkyun bir süre pantolonun üzerinden Jooheon'ı okşarken bir taraftan da kasıklarını öpüyordu ıslak ıslak. Öpmeye devam ederken kemerini, düğmesini ve fermuarını açtı. Jooheon içi giderek izliyordu yaptıklarını. Ona yardımcı oldu çıkartması için. Çıkarttıktan sonra Changkyun önce elini sardı penisine. Sonra da ağzına aldı ve dilini üzerinde gezdirdi.

Redamancy - JooKyun ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin