1. 2012 ...

55 14 13
                                    

Merhaba günlük! Hayır böyle başlamamalı. Sevgili günlük! Hayır çok klişe her neyse, bu günlüğü yazıyorum çünkü son birkaç gündür beni tedirgin eden bazı şeyler var ve bunu kimseyle paylaşamıyorum çünkü insanların ne hissettiği mi bilmesini istemem. Bu utanç verici. Sanırım neler yaptığımdan bahsetmem gerekiyor bu gün sabah her zamanki gibiydi uyandım ve kapısı her zaman kilitli olan kapıma bir göz attım. Açık olmadığını biliyordum o kapı asla açık bırakılmaz dı. Çünkü sanırım artık benden korkuyorlardı birkaç hafta önce başladı herşey tuhaf rüyalar görmeye başladım ve gerçeklerle rüyaları ayırt edememeye başladım. Onların bana inanmadığını düşünürken artık ben bile delirdiğimi düşünmeye başladım. Bundan onlara ilk kez bahsettiğim de güldüler ciddiye almadılar ama durum gittikçe kötüleşiyordu. Bir gece her zamanki gibi uykuya daldığım anda bir rüya gördüm o gece her zamankinden daha fazla korktum. Gözümü açtığımda ise odamın tavanında bir çift kırmızı göz belirdi ve bende kendimi odadan dışarı attım o an odadan nasıl ve ne zaman çıktığımı hatırlamıyorum. Sadece gözlerimi kapattım ve geri açmaya cesaretimi topladığımda Batuhan'ın efe diye seslendiğini duydum gözümü açtığımda yanıma kadar geldiğini gördüm. O her zaman ki gibi eve kendini zor getirmişti. Şarap ve aşırı derecede parfüm kokusu beni ilk kez güvende hissettirdi. Üzerime doğru eğildi normalde ondan biraz korkardım ama o gece öyle olmadı, bana yaklaştıkça öz güvenim yerine geldi ve içim biraz olsun rahatladı. Bana kötü göründüğümü söyledi, neden burdasın diye sordu. Başta ona olanları anlatmak için büyük bir istek duydum ama bu düşüncemden hemen vazgeçtim. Sonra doğruldu ve uzaklaşmaya başladı. Odama geri dönmek istemiyordum bu yüzden onu yanımda ne kadar uzun tutarsam benim için daha iyi olacaktı. DUR! Bu sözüm onda fırtına etkisi yaratmış gibiydi. Yavaşça döndü yüzünde şaşkın bir ifade vardı. Ne diyeceğim hakkında hiç bir fikrim yoktu. Eğer ona hoşuna gitmeyen birşey söylersem odadaki yaratık ve Batuhan arasında seçim yapmak zorunda kalacaktım. Ve ona şöyle söyledim (sanırım odamda bir fare var neyse önemli değil ben hallederim). Evet tatmin olamamış gibiydi (bundan banane biraz erkek ol ve git onu öldür). Hiç bir şey söyleyemezdim o an, çünkü tek kelime daha edersem muhtemelen kendimi yerde bulacaktım. Odama dönmeliydim ama buna cesaretim yoktu. Ve bildiğim tek şey Batuhan'ın birazdan sızacak olmasıydı. O an kafamda çok tehlikeli birşey beliriverdi.
Odasına sessizce girmeyi başarabilirdim ki başaramaz sam bile asla uyanmaz dı, plandaki tek sorun sabah benden önce uyanmasıydı ama bu pekte mümkün değildi. Sinsice odasına girene kadar onu izledim. Ve girdi, bir süre içeriyi dinledim , artık hiçbir ses gelmeyinceye kadar bekledim. Sonunda sesler kesildi içeriye girmeye cesaretim yoktu ama yapmak zorundaydım. Ve yaptım yavaşça girdim içeri, bu sırada ellerimin titrediğini farkettim ama umurumda değildi...
Sabah uyandığımda Batuhan uyuyordu. Hava aydınladığı için odama gidebilir ve o yaratığın orada olup olmadığına bakabilirdim. Odaya gittiğimde hiç birşey olmadığını görünce sevindim belkide gece rüyanın etkisinde fazla kalmıştım. Batuhan la abi kardeş ilişkimiz hiç kuvvetli değildi bunun sebebi ise muhtemelen aramızdaki yaş farkıydı. Aramız hiçbir zaman iyi değildi aslında sebebi beni her zaman anne ve babamdan kıskanmasıydı. O ürkütücü birisiydi herzaman. Güçlü olduğu kadar zekiydi. Sanki insanların aklından ne geçtiğini anlıyor muş gibi. Bu gerçekten korkunç bir şey ona yalan söylemek herşeyden daha zor. Bu yüzden evin küçük sıkıntılı çocuğunu hep ona sorgulatırlar, yani ben. Sıkıntılı çocuk her zaman evin küçüğü gibi görünse de aslında bir abiniz varsa durum hep tam tersidir sadece bunu sizden başka kimse farketmez. O günden sonra her gece rüya görmekten korktuğum için uyuma maya çalıştım bu pek başarılı olmadı gün geçtikçe durum daha çok kötüye gitti. Tabi bir yandan abim o gece olanları unutmamış ve beni sorgulamak tan kaçınmıyordu. Verdiğim cevaba inanmadığı ortadaydı. Ertesi sabah bana fareyi ne yaptığımı sordu. Yüzünde dalga geçer gibi bi ifade vardı. O gece fare yalanı mı ona yutturamamıştım. Kararsızdım belkide ona gece gördüğüm şeyden bahsetmeliydim ama kesinlikle delirdiğimi düşünecekti. Ve gine gece olmuştu uyumak istemesemde 7 yaşında bir çocuk için fazlasıyla güçtü. Yatağımdaki peluş unicorn beni resmen uyumaya zorluyordu ve haliyle uykuya dalmıştım. Ve gine aynı şey oldu rüyada olduğumun farkında gibiydim rüyamda her zaman ki gibi bir şeytanın benimle konuşmaya çalıştığını, ben ondan kaçtıkça sinirlendiğini , sinirlendikçe daha hızlı yaklaştığını ve hatta bana büyü yapmaya çalıştığını gördüm. Ve sonunda gözlerimi açtım gece her zaman ki gibi 3.30 olduğunu tahmin ettim. Ve kırmızı gözlerini bir kez daha gördüm fakat kaçmak için bu kez çok geçti o şey üzerimde idi...

__________________________________________

Sonrası sizi biraz daha gerecek korkup kaçmadıysanız ikinci bölüme geçebilirsiniz.😉

Şeytanın ElçisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin