11. BÖLÜM PROFESÖR BENİ İSTİYORDU!

9 2 0
                                    

Bölüm başlıyor
İyi okumalar;)

If you want me
Michele Morrone- Feel ıt.

Şarkımız bunlar açabilirsiniz.

11. BÖLÜM : PROFESÖR BENİ İSTİYORDU!

Profesörün " Baba?" Demesi ile şoka girdiğini gözlerinin kocaman olduğunu tahmin edebiliyordum. Çünkü tıpkı benim gibi...

Üçüncü baskın.

"Savaş,oğlum?" Kapıda duran profesörün babasına gözlerim irice baktım. Onun gözleri şaşkınlıkla benim ve oğlunun arasında gidip geliyordu.

"Baba,senin ne işin var burda?" Profesör yanımda yer alıp gözlerini babasına dikmişti.

"Seni ziyarete gelmiştim ama anlaşılan misafirin var." Babasının gözleri tekrar beni buldu.

Profesör boğazını temizledi.

"Evet,bir konuda bana danışmak istemiş." Babasının gözleri üzerimdeki oğlunun siyah tişörte takılı kaldı.

"Anladım,oğlum." Gözleri gözlerimi buldu. "Hoşgeldin,kızım." dedi zar zor gülümseyerek.

"Hoş buldum. Ve görüşmek üzere. İşim bitti de." Galiba benden büyük yaşlı kişilere böyle nazik konuşmam normal.

"Nereye,gel biraz sohbet edelim,kızım." Onu kıramayarak başımı olumlu anlamda salladım.

"Pekâlâ." dedim gülümseyerek. Gözlerim profesörü bulunca bana baktığını gördüm. Babası kapıyı kapatıp salona geçince profesör ile ben birbirimize bakıp onu takip ettik.

Koltuklardan birisine oturdu ve bakışları benim ile profesörün üzerinde geziyordu.

"Ee,oğlum hoş geldin yok mu?" Dedi hakan amca gülerek.

"Hoş geldin,baba." O da babasının yanında yer edinirken bende daha fazla ayakta durmayıp karşı koltuktan birisine oturdum.

"Aç mısın,baba?" Diye sordu profesör.

"Hayır,değilim. Siz yediniz mi?" Gözleri beni bulduğunda bundan emin olmak ister gibi bakıyordu.

"Hayır,baba." dedi profesör. Elini koltuk dirseğine yasladı ve rahat bir tavırla babasına bakıyordu.

"E o zaman ediniz,bende kahve içeyim." Gözleri tekrar beni bulunca gülümsedi.
"Bana türk kahvesi yapabilir misin,kızım?" Diye ricada bulundu.

"Elbette." deyip kalktım. Profesörün kaşları havaya kalktı şaşkınlıkla.
Ben mutfağa doğru giderken baba oğul sohbet etmeye başlamıştı.

Ocağa cezve bırakıp soğuk su ekledim. Altını kısık ateşte yaktım. İki tatlı kaşığı kahve ekleyip karıştırdım. Biraz bekleyip kahveleri doldurdum. Evet profesöre de yapmıştım. Kendime filtre kahve yapmıştım.

Kahveleri tepsiye yerleştirip mutfaktan çıkıp salona girdim.
Baba oğul sohbetleri benim gelmemle yarım kalmış ve bana dönmüşlerdi.

"Eline sağlık,kızım." Kendimi isteme zamanında hissetim. Profesöre kahvesini verirken gözleri açıkta kalan boynuma kaydı ve boğazını temizleyerek kahvesini aldı.

"Eline sağlık."

"Afiyet olsun." Dedim gülümseyerek. Babası burda olmasaydı bu ifademi alamayacaktı. Nazil olamayacaktı.

TALEBE AŞKI ZOR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin