Sesler duyuyordum. Kafamın içinde yankılanıp duruyordu. Kimin konuştuğunu anlamaya çalışıyordum. Ama gözlerimi açamayacak kadar yorgundum.
-Ne zaman uyanacak hyung?" Jungkook'un sesiydi, gözlerimi kırpıştırdım.
-Uyanmak üzere sanırım." Ona cevap veren Namjoon'u duymuştum. Gözlerimi açmaya çalışıyordum ama o kadar bitkin hissediyordum ki sanki ben zorlasam bile açılmayacak durumdaydılar. Biraz daha denedikten sonra nihayet açabilmiştim.
-Hoseok Hyung?" Jungkook'un seslenişle gözlerim ilk onu bulurken yerimden doğrulmaya çalıştım. "Dur kalkma. Dinlen."
Sol kolumdaki acıyı hissetmiştim, serum takılmıştı. "Kaç saattir uyuyorum?"
Jungkook soruma gülerken hafifçe elimi sıktı. "Bence soru kaç gündür uyuyorum olmalıydı."
Kaşlarım çatıldı. Namjoon'a baktım, gözleriyle beni inceliyordu.
-2 gündür uyuyorsun hyung. Gerçekten bizi çok korkuttun!" Jungkook'a döndüm. "Sen sus, Taehyung'la niye dışarı çıktın ilk onun hesabını ver bana."
Yanlış bir şey söylemişim gibi Jungkook başını yana çevirirken gülümsemeye çalışmıştı. "Açıklarım hyung sonra, sen kendine gel de bir ilk." Ayağa kalktı. "Namjoon hyung ben odama gidiyorum, birkaç şeye bakmam gerek." Gülüyordu.
Hiç normal gözükmüyordu.
Koşar adım odayı terk ederken ben de Namjoon'un odasında olduğunu fark ettim. Gözlerimle etrafa bakındım.
-Neler olduğunu hatırlıyor musun?" Namjoon'un sorusuyla gözlerim gözlerine ulaşırken sorduğu soruyla düşündüm.
En son Taehyung'un yaptığı şeyi hatırlıyordum, elimdeki anahtarla kilitleri açmıştım.
Sonra...
Sonra ne olmuştu?
Namjoon halimi görmüş gibi kahkahalara boğuldu, kaşlarım çatılırken düşündüm. Ne yapmış olabilirdim ki?
-Ne oldu?" Sorduğum soruyla Namjoon hemen yattığım yatağın kenarına oturdu. "Neler olmadı ki?"
Tamam bu iş iyice çirkinleşmeye başlamıştı. Kolumdaki serumu bir çırpıda çıkartırken ayağa kalktım, hızlıca ayağa kalktığım için başım dönmüştü. Yatağın kenarından tutundum.
Belimdeki eli hissetmemle hemen arkama doğru dirseğimi geçirdim. Namjoon yediği dirseğin etkisiyle yatağa düşerken kahkahalara boğuldu. "Eski Jung Hoseok geri dönmüş."
-Bak..." işaret parmağımı Namjoon'a doğru sallarken devam ettim. "Ne bok dönüyor anlamıyorum, söyleyeceksen söyle yoksa garip garip imalarda bulunma."
Namjoon elini yanağına koyup yan yatmıştı. "Yaptıklarını unutman demek, benim de unutacağım anlamına gelmiyor." Kaşlarım çatılırken yatağa kendini bıraktı.
-Morfin vermiş Taehyung sana." Söylediklerine dikkat kesildim. "Ne yaptığını ondan hatırlamıyorsun."
-Peki..." Namjoon'a arkamı dönerken üstümü düzeltiyor gibi yaptım. "Ne yaptım?"
-Bir gün, beni affedersen, ne yaptığını söylerim. Ya da pardon..." Namjoon'un elleri belimden tutup beni yatağa çekerken kulağıma eğildi. "Direkt üstünde gösteririm."
Nefesi kulağımdan enseme doğru giderken gözlerimi kapatmıştım ama Namjoon bir anda geri çekilmişti. Boşluğa düşer gibi olurken hemen kendimi toparladım.
Bana ne oluyordu?
-Taehyung'u buldun mu? Jungkook'la nereye gitmiş?" Namjoon sesli bir nefes verdi. "Orada işler biraz karışık."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Trouvaille
FanficHayatı boyunca Kim Namjoon tarafından yönlendirilen Jung Hoseok; en çok aradığı kişinin o olduğunu bilmeden aşık olmuştu.