P7

130 5 1
                                    

Bir şarkının sözlerinde kayboluyorum.Sevdiğim şarkıları bir kenara topluyorum.

Her gün bokunu çıkartarak dinlemiyorum şarkıları.Özellikle de onunla ilgiliyse.

Ölmüyorum ama yaşıyorum da diyemiyorum.

Her gün gözlerine bakıp gerçeği söyleyemiyorum.Her şeyden habersiz kendi hayatına devam ediyor. İlayda her anında yanında.Onu her şekilde seviyor. Bileklikler var birde.

Şafak'ın ''Zaten onlar birbirlerini takmıyor'' cümlesini getiriyorum aklıma.Bu kız Aras'ı gerçekten seviyor.İyisiyle de kötüsüyle de.Sonra kendimi o kızla kıyaslıyorum.Kim daha çok seviyor?

Tamam İlayda onu çocukluktan beri tanıyor olabilir ama ben o zaman öyle bir insanın hayatta olduğunun bile farkında olmadığımı geçiriyorum aklımın en saf köşesinden.Doğrular acıtıyor,gerçekler her zaman gerçek.

Onu en temiz duygularımla seviyorum.Hastanede olduğunu düşündüğüm her gün,beni parampaça ediyor.Ama ayakta durmasını biliyorum,çünkü o pes etmez.Şafak'ın anlattıklarından en sevdiğim özelliğinin bu olduğunu bir kez daha hatırlıyorum.Yapamayacağını bilse bile,sonuna kadar gidiyormuş.

Liseye ilk başladığı aylar çok agresif bir kişiliği varmış.İnsanlar onun yanına gelmeye bile korkuyorlarmış.Bunu ilk duyduğumda bir güzel kahkaha patlatıyorum.Böyle güzel bir adamdan,ne hadle korkuyorsunuz?

Sonra İlaydayla bir araya gelme zamanını anlatıyor.Gözlerim dolu dolu onu dinliyorum.İlayda'nın Aras'a iguana kerkenkelesi gibi yapışıp,bir daha da hiç bırakmadığını anlatıyor.Aras halinden memnun.Kendisine ilgi gösterilmesini seviyor.Çıtını çıkarmıyor.Sonra bir gün İlayda Aras'ı aldatıyor.Aras'ın umrunda değil tabi.Yine kendi halinde.Hayattan darbe yemiş gibi durmuyor.Başı dik,gülümseyerek devam ediyor hayatına.Bir dahada affetmiyor İlayda'yı.Onu takmamasına rağmen bir daha onunla konuşmayacağını söylüyor arkadaşlarına.

Gün geliyor ve İlayda kaza yapıyor.Ama bu kaza,aslında her şeyin başlangıcı oluyor.Aras'ın o saf kalbi buna dayanamıyor.Onun o halini görünce affediyor.O bileklik konusu ise en can alıcı nokta.

Sevgililer gününde her zaman yanında olduğu için,onu bırakmadığı için İlayda'ya bir bileklik hediye ediyor.Anlamı:Sonsuzluk(!)

Aynı bileklik İlayda'dan Aras'a geliyor.Tamamiyle fazla mebla harcamadan yaptıkları bu güzel şey benim de hoşuma gidiyor.Sonra onun Aras olduğu aklıma geliyor.Nefes alışverişlerim yavaşlıyor.O gün bu gündür o bileklikler,hiç bir zaman çıkmadı.Kavga etseler de,birbirlerini aldatsalar da.

Başım dönüyor ve nefes alamadığımı hissediyorum.En sonunda her şeyi bir köşeye çekip olayları kendi gözümden inceliyorum.Bu hikayeyi değiştiren kişinin kendim olmasını çok istiyorum.O günden itibaren,

Bu hikaye,tamamen değişiyor.





**


Su sesi kesildiğinde ölücem sandım.Oysaki ben böyle hayal etmemiştim.

''O kız mısın?'' dedi ciddi bir şekilde.Sanırım geçen geldiğim günü unutmamıştı.

''Bak ben seni aşağıda bekliyorum Aras,çabuk ol yoksa giderim.''

Aşağı koşarak ilerlediğimde merdivenleri 3'er 5'er indim.Şafak televizyondan kafasını çekip bana yöneldiğinde ayağa kalktı.

..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin