P9 İLK KONUŞMA

145 4 1
                                    


İçimi kemiren o yalan,beni benden alıp başka yerler götürüyordu.O kadar rahatsız oluyordum ki hiç kimseye anlatamıyordum.Şimdi başkasının elini tutmak,ona sarılmak,hayatında en önemli şeyin o olduğunu söylemek zorundaydım.

YA DA DEĞİLDİM. Şafak kızmazdı.Yani kızamazdı.Böylesi daha iyi olacaktı çünkü şuan olucağı varsa da olamaz hale geliyordu.

Bugün okul vardı.Biraz zor olsada bunu düzeltmeliydim.

Şafak beni hiç aramamıştı,sormamıştı.Beni gerçekten silmişti.Oysa ki ben doğru olanı yapıyordum.Daha doğrusu yapıcaktım.Bu sefer hiç bir şey engel olamayacaktı.

Çünkü ben artık ciddi anlamda kafayı yemeye başlıyordum.Rüyalar görüyordum,kabuslar görüyordum.Tabi şuanki halime bakıcak olursak hemen hemen hepsi kabustu.Soluk soluğa,ter içinde uyandığım o dakikalar.Sanki hayattan tamamen kopmuşcasına.Hala daha hatırlarım bazılarını.Hatta komik olacak ama,unutmayayım diye de not ederim.Şimdiye kadar not ettiğim bir rüyam var.Kabus demeliydim.

Rüyamın başrolünde Yağmur var ve beni deşmeye çalışıyor.Artık o kadar ilerlemiş ki,kabuslarıma bile giriyor.Hatırladığım çok az yer var.En sonunda beni 12 yerimden bıçaklayıp öldürüyor.Ardından Ahsen geliyor ve o da Yağmur'u öldürüyor.MUTLU SON.

Bunun nesi kabus diyecek olursanız en sonunda Aras'ı görüyorum.Bana git gide yaklaşıyor,ondan yardım istiyorum.Yardım etmesi için yırtınıyorum.Bana sadece bakmakla yetiniyor.O kadar bağırıyorum ki en sonunda bağırdığım için öldüğümü zannediyorum.Ondan sonrası bulanık.Sanırım annemin sesiyle uyanıyorum ve ardından Ahsen gelerek kabusuma son veriyor.

Su falan içip kendimi rahatlatmaya çalışmama rağmen çok ağlamıştım.Etkisi altında kalmak bu olsa gerek.Aslında bir yerim de açık değildi ama,bilemiyorum.Bok da çıkabilir.

Şuan düşünürken bir şey yok ama kabusun içindeyken,sanki hiç çıkmayacakmışım gibi oluyor.İlk defa yaşadım bunu.

Derin Derin olalı,böyle mükemmellik görülmedi.Yaptığım pizzaya Ahsen 10 üstünden 5 veriyor.Ama sonuçta kendi emeğimle yaptığım,uğraş verdiğim bir şey.Tamam hazır alıp sadece fırına vermiş olabilirim ama bu da bir gelişme.Böyle böyle olacak.





**

Sınıfın kapısından girdiğim gibi çantamı sıraya fırlattım.(Yere düşürdü)

Ahsen'in -Nereye gidiyosun lan-- larına takılmayarak ARAS'ların sınıfına doğru ilerlemeye çalıştım.Kapıdan baktığımda tebeşirle bir şeyler çiziyordu.Karaladığı şeye baktığımda karmaşık bir yazı gördüm.

Ben orada ne yazıyor amk diye gözlerimi kısıacakken öğretmen beni gördü.Bu saatte ne dersi hocam?

Öğretmen girip kapıyı kapattığında bende içeride kaldım.Aras'a -buraya gelsene oğlum- bakışı attıktan sonra dediğimi anladı.Öğretmene bir kaç şey söyledikten sonra dışarıya çıktık.İlk başta yaptığıma,daha sonrasında yapacağıma şaşırdım.Resmen Aras'a kaş göz hareketi gibi yapmıştım.

Okuldan kaçmıştık çünkü bunu orda söyleyemezdim.Bir Avm nin önünde sessiz sakin bir yere geçtik.

''Aras,uzatmayı sevmem bu yüzden direk yüzüne söyliycem ve gülmiyceksin tamam mı?''

İlk başta gülüp sonra durdu.Halbuki ona gülünmemesi söylenmişti.

''Ben Şafakla çıkmıyorum, sen yanlış anladın.''

Birden ciddileşip boğazını temizledi.

''Yani? Burda beni ilgilendiren ne var?''

''Sen''dedim masum olmaya çalıştığım sesimle

''Sen beni ilgilendiriyorsun''

Yüzüne sorarcasına baktığımda kurduğum cümleye baktım.Gayet açıktı.Ondan hoşlandığımı,pekala sevdiğimi bu şekilde üstü kapalı söylemeye çalışmaya çalışıyordum.

''Neden seni ilgilendiriyorum?'' dedi yere bakıp gülümseyerek.Şuan bu hareketi yapmamalıydı.Bu.Kısım.Çok.Fenaydı.

''Çünkü'' dedim kafamı yalpalayarak

''Çünkü seni önemsiyorum''


''Ben anladım seni''diyerek saçıyla elini karıştırdı.

''İlanı aşk gibi birşey mi bu?''



''Ya sen ne diyorsun amk?Ben bunca zaman bu an için deliriyordum.Şimdi anı yaşıyorum ama o kadar heyecansız,ruhsuz ve dalga geçme pozundasın,bunun daha farklı olması lazım.Boynuma atlama ama dediklerim de biraz olsun canını acıtsın be''

''Acıyor zaten'' diyerek bağırdı.


İşte ben o an,heyecansız,ruhsuz ve dalga geçme pozisyonundaki adamda,cesaret gördüm,pişmanlık gördüm.Ben bunu istiyordum.Bana bağırmasını,bunca zaman neden benimle konuşmadın göt demesini istiyordum.Şuan ki dediğinden hiç bir şey anlamasam da,heyecanın zirvesindeydim.Ölüyordum.

Gözlerine kilitlendiğimde sinirden köpürüyordu.Ne oluyordu bilmiyordum ama güzel bir şey olmadığı kesindi.O güzel adamda, nefret görüyordum.

Elimi kalbinin üstüne koydu.

''Şurası acıyor''dedi yavaş yavaş,sindire sindire.

''Okulda beni gizli gizli gözetlediğini biliyordum,banyodaki kız olduğunu biliyordum,Şafakla çıkmadığını biliyordum ve bana aşık olduğunu da biliyordum.''

Gözlerim git gide büyümeye başlarken ellerim titredi,bacaklarım uyuştu.Oysaki gerçekten gizli gizli gözetliyordum.Bunu bilmesi imkansız gibi bir şeydi.

''Ama hiçbirini bana söylemedin'' dedi elimi kalbinin üstünden çekerek.Bu söylediklerinin canının acımasıyla bi alakası yoktu.Olaylar git gide karmaşık bir hal alıyordu ve ben buna yetişemiyordum.

''Çünkü korktun,tam tamına 2 sene Lan.Nasıl dayandın?Kaç kez bana bakarken ağladığını gördüm.Beni gördüğünde ağladın,İlayda'yla gördüğünde daha çok ağladın,hastanede gördüğünde hepsinden çok ağladın'' dedi kızgın kızgın.Beni şuan azarlıyordu ve ben karşımda sevdiğim adamı dinliyordum.

''Kaç kez bekledim,dayanamaz gelir konuşur dedim '' diye sustu.Bir süre bayılır gibi oldum ama dışarıya vurmadım.Çünkü ben o an ARAS'I dinliyordum.Beni bildiğini söylüyordu ama ben şuan tamamen ondaydım.İlk başta gözlerim karardı.Sonra kendime gelmeye çalıştım.İşte bana böyle konuşmalarla gelmeliydi.

Kendimi toparlayıp söyleyeceklerimi analiz ettim.Bir şeyler söylemem gerekiyordu.Ben korkak değildim.Sadece,korkmuştum...

Farkında olmadan ağladığımda bana bakarken bir yandan yere bakıyordu.Gözlerini kaçırıyordu.Gözyaşlarımı parmaklarımla silerken kolundaki bilekliği çıkarttı.Elime verdi.

''Bu bileklik var ya,gerçi sen benden iyi bilirsin.İlayda da olan.Diğer bilekliklerden farklıydı.Bu bileklik her günü tek tek sayıyordu.İlayda acaba kaç ay çıkıcaz diye sayıyordu.Ben de sen ne zaman geleceksin diye sayıyordum.''

Bir an için o 2 senede yaşadıklarım tüm kalbime saplandı.Belkide önceden söyleseydim,karşılığını alacaktım.Ben ciddi anlamda zamanlama hatası yapıyordum.

'' Şafak da biliyordu.Günce de biliyordu.''

Ben onun anlattıklarını masal gibi dinlerken nasıl bir oyunun içindeymişim onu test etmeye çalışıyordum.Baya baya,kandırılmıştım.

Yavaş yavaş bana daha da yakınlaştı.Bana verdiği bilekliği sıkı sıkı tuttu.


''750''

''Tam tamına 750.gün geldin.''


..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin