12. bolum

1K 76 23
                                    

EVVEETTTTT!!!

YAKLAŞIK 45 GUN SONRA BURADAYIMMM!!

NEYSE BASLAYALIM

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Merdinelerden yukarı hızla çıkmaya başladığımda arkamdan gelen sesle donup kaldım.

"Elinde kakaolu kek , ayağında hello kitty'li terlikler.... sence bu sahne sanada tanıdık gelmiyor mu tabiat'ım?"

Donup kalmıştım. Hatırlıyordu. Beni,Tabiat'ını hatırlıyordu..

Yavaş yavaş arkamı döndüm. Yankı bana gülümseyerek kollarını açtı. Elimdeki kek kabını merdivenin bir r basamağına bırakıp hızlı adımlarla Yankı'ya doğru ilerledim. Kollarımı açıp sarıldım. Yankı da kollarını bana sardı.

Özlemiştim...

Ağlıyordum. Ağlıyordu...

  Ne kadar öyle kaldığımızı bilmiyorum. Ama  bir   süre   sonra    birbirimizden ayrıldık.  Yankı'nın karşısına   geçip gözlerine   baktım. Gözleri doluydu. Gerçi benim gözlerim daha fenaydı.
 
  "Görüşmeyeli uzun zaman oldu tabiat'ım." Dedi gülümseyerek.

Gülümsedim. "Görüşmeyeli 14 sene oldu kek canavarı'ım"

Gözümden bir damla yaş düştü. Mutluluktan ve şaşkınlıktan ağlıyordum. Yankı kaşlarını çatıp ellerini yüzüme doğru götürdü. Baş parmağıyla göz yaşımı sildi.

"Kurban olduğum akıtma o güzel gözlerinden o damlaları. Kalbim dayanamaz."

"Mutluluktan..." diye cevap verdim.

"Olsun. Mutlulujtan da olsa dökme o yaşları. Kalbim dayanmaz senin bir damla göz yaşına" dedi hüzünle.

  Elimi Yankı'nın yüzüne yaklaştırıp başparmağımla gözünün altındaki yaşı sildim.

"Sen neden ağlıyorsun o zaman?"

  Birden benden uzaklaşıp yüzündeki yaşları aceleyle siliyormuş gibi yaptı.

"Yo ne alaka? Sen yanlış görmüşsündür. Ben ağlamıyorum Tabiat'ım."

Elimde olmadan kahkaha attım. Dış görünüşü dışında hiç değişmemiş.

"Halaa. Nerdesin ya!"

Yukarıdan gelen sesle kafamı merdivelere çevirdim. " Geliyorum!" Diye bağırıp Yankı'ya döndüm.

"Duydun zilin sesini. Hadi artık yukarıya çıkalım."

Yankı da gülümseyerek kafasını salladı. "Çıkalım bakalım."

Merdivenlere yöneldik. Merdivenlerden yukarı çıkarken kek tabağını almayı da unutmamıştım tabii.

Karam'ımın kapısının önüne geldiğimizde kapıda Umut bize bakıyordu. Aniden koşup bana sarıldı.

"Haloşş!"

"Umudumm" dedim ben de sıkıca sarılarak. Birkaç dakika sonra birbirimizden ayrıldık  Umut'u karşıma alıp baştan aşağı süzdüm.

"Oğlum siz gitmeden önce sen kısaydın. Şimdi neredeyse aynı boydayız. Ne yaptın orada sulak yerlerde mi dolandın?"

Dediğimde güldük. O sırada da Yankı"nın bana olan bakışlarını hissediyordum.

Umut cool  olduğunu düşündügü -ama maymuna benziyor- bir sırıtışla uzattığı saçlarını eliyle arkaya doğru tarayıp"Ee haloş sen yerinde sayıp, ben boy attıysam ne yapayım yani?" Dediğinde ensesine bir şaplak attım.

YANLIŞ NUMARA KOMUTANIM! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin