"Komutan."diye gürledi Rıdvan. İlk defa şiddete meyilli ve nefret saçan kısım Rıdvan olmuştu. Alaya vuran,sessizliğe bürünen kişi ise Oktay idi. Bugün en başından beri kıyamet alametiydi lakin Rıdvan hiç göstermediği bir yanını hatırlamıştı.
Öfkesi en az komutanın sahip olduğu öfke kadar yakıcı ve yıkıcı etkiye sahipti.
"Siktir! İnmiyorum!"
Oktay kehribarlarını kısıp baktı oğlanın suratına.
"Bir gece bir doz morfin daha fazla almak için hemşiresinin ayakkabılarına uzanıp ağlayan bir kadın,morfini alamayınca plastik sürahiyi kırıp kendini kesmeye çalışmıştı sivri kısımla."
"Sikimde değil."dedi Rıdvan hırsla. "Siktir! Ben onlar gibi değilim."
"Niye ?" Oktay burun kıvırıp ,ukala bir edayla süzmüştü oğlanı.
Rıdvan bahçedekilerin yüzüne baktığında arabanın içinde duramayacak kadar daralmış ve nefes nefese kalmıştı. Olmaktan korktuğu şey buydu,tam olarak böyle olmaktan korkuyordu. Arabadan kendini atıp buz gibi kar soğuğuna savrulduğunda Oktay sinirle ayaklanmıştı. Arabanın kapısını sertçe vururken,Rıdvan'ın suratını kavramış, sıkıca avuçları arasında ezmişti.
"Bak.."diye zorladı Oktay.
İki hemşire yardımıyla hava almaya çıkarılmış Rıdvan'dan belki biraz daha büyük bir genç vardı. Ne yaşıyor,ne ölüydü. Gözleri boşluğa bakıyor,dudağındaki salyasını dahi kontrol edemeyecek kadar ağız hareketlerini kontrol edemiyordu.
"Bak dedim ulan!" Oktay ,Rıdvan kafasını sabit tutmaya zorlasa da onun suratını bahçeden yana çeviriyordu inatla. "Sikik,bak dedim!"
"Amcık!"diye gürledi Rıdvan kızaran gözleri sulanırken. O kadar hiddetli gürlemişti ki ağzından tükürükler saça saça bağırmıştı. "Ben onlardan olmayacağım onlar ucuz şeylerden dolayı...."
Oktay'ın kehribarları alevlenmiş,keskin çene hattı jilet kıvamında belirgileşmişti. "Mirza seni sikmeden önce sana en pahalılarını veriyor herhalde,ondan bu özgüven..."
"Ben hiç bir zaman merdiven altı ucuza düşmedim!"diye gürledi Rıdvan. Gözlerini bahçeye bile çeviremez haldeydi.
Eli yüzü yara bere içinde,dudaklarında renk kalmamış,ağzındaki dişler dökülmüş kalanlar ise çürük halinde bir kız bahçede yanıdaki hemşirelerce turlattırılırken Rıdvan korkuyla iki adım geri çekilmişti.
"Meth bu."diye fısıldadı Rıdvan. "Ben hiç methe düşmedim. M-Meth bu hale getirir,orijinal bir şey değil. Kimyasal ve sonradan..."
"Hiç düşmedin,henüz..."diye fısıldadı Oktay. "O sikik,sana istediğini vermezse,bir gram bir şey bulamayınca neye düşeceksin sik kafalı ?"
"Başkaları da var satan."dedi Rıdvan hırsla.
"Sence o piç seni başkasına bırakacak mı?"diye fısıldadı Oktay. "Elini kolunu sallayarak başkasından bi şey almanı uzaktan izleyecek mi!"
"Methe düşmem!"diye gürledi Rıdvan. Kızın delik deşik hale gelmiş suratına bakarken istemsizce kendi yüzünü kontrol etme hissi oluşmuştu.
"Geçen gün içtiğin sikko şey her neyse pek de orijinal bir şeye benzemiyordu."diye gürledi Oktay. "Aptal mıyım sence ben amına koyayım ?"
"O geçen gün içtiğim alkol ve şey...Cinsel istek arttıcı hap işte.Karıştırınca oldu,met değildi." Rıdvan hala gözlerini bahçeye çeviremezken Oktay oğlanın suratını tek elinin arasına alıp ,parmaklarını elmacık kemikleri ve göz çukurlarına daldırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İktidar
RomanceNamı büyük Komutan, Rıdvan'ın kuzeni Pınar'a nikah kıymaya ant içmiş gibiydi. Rıdvan ise bu ilişkiyi bozmak için kendince nedenlere sahipti. Rıdvan : Enişte senin için iktidarsız diyorlar doğru mu? Rıdvan : sadrazam power diye bir tatlı karışımı va...