Uykuya Beş Kala

5.9K 486 88
                                    

Hüzün zamanı geçti onlar eskidendi bitti hepsi geçti 

Kirli beyaz kedi yıkan gözyaşımla

 Kurtul anılardan, sarıl yarınlara

"Ee,de şimdi tıbbiyeli."diye mırıldandı Oktay. Kehribarlarını kısarak karşısındaki sarışın uzun boylu çam yarmasını baştan aşağı süzüyordu. Her zaman olan tavrıyla dış dünyaya açılan maskesini sürdürüyordu. Alt metninde verdiğim sırrı afişe edersen seni cehenneme hasret bırakacak şekilde kavururum mesajını üst perdeden sunuyordu.

"Komutan."dedi sarışın.Elindeki tüplerle oynayıp derin bir nefes verdi. "İyi haber şu,çok beter şeylere düşmemiş. Kötü haber şu çok erken yaştan beri kullanıyor olmalı çünkü nefes alışverişi de pek sağlıklı değil."

"Ortaokul sanırım."diye mırıldandı Oktay. Yatağında uzanan oğlanın yarı uykulu yarı dinç bakışları hala yorgundu. Dudakları mordu,gözaltları da tamamen mordu. Esmer teni yerine solgun sarı bir benze bürünmüştü. Sanki renkler bir bir yüzünü terk etmiş ve geriye sarı-mor tonlu çürük tonları bırakmıştı. "Benim de amacım bir anda bıraktırmaya çalışmak değil zaten,salak değilim."

"İlk bir hafta korkunç geçer. Her seferinde dozajı azaltmak lazım ama dozaj azaldıkça öfke kontrol problemleri artacak,vücutta ani kasılmalar..."dedi ve duraksadı. Sarışın oğlan komutana göz ucuyla bakarken dudak ucunda mırıldandı. "Kısmı felçler,mide problemleri,ani organ iflasları.."

"Kes."diye susturmuştu Oktay sinirle.

İçeride yatan oğlanı sıcak suda biraz gevşetmiş,evde bulduğu tek yiyecek olan hazır çorbayı dibini tutturmadan zar zor pişirmişti. Sır çıkmayacağına emin olduğu Tezcan'ı da bu nedenle eve almıştı. Askeriyenin asistan doktorlarından biriydi. Oktay'ı sever ve sayardı,üstelik sözünün eri bir oğlandı. 

Oktay her ne kadar üçüncül bir şahsı mevzuya katmak istemese de mecburdu. Ne detaylı tıp bilgisi vardı ne de Rıdvan yerde kıvranırken onu ikinci kez soğukkanlılıkla karşılayabilecek bir yüreği vardı. İlk sefer panikten zar zor da olsa idare etmeyi,kotarmayı bilmişti. Ancak olası ikinci bir krizde Oktay yetişememekten yahut yanlış doz vermekten ölümüne korkuyordu.

Onu elleriyle öldürmekten korkuyordu.

"Diyelim ki."dedi Oktay gözlerini kapatıp. Kapıyı Rıdvan duymasın diye tez biçimde kapatmıştı. Kapıya yaslanıp kollarını sıkıca kendine bağlarken sivrileşen çenesini daha da kastı. "Diyelim ki yine kriz geçirdi. Diyelim ki berbat ve dönülmez derecede krize girdi."

"Hangi ihtimali duymak istersin?"dedi Tezcan yüzünü çevirip. "Yüzümü seviyorum,yüzümü elime vermeyeceğin ihtimalleri mi duymak istersin yoksa vicdan rahatlatacak olanları mı?"

"Yüzünü eline vermeyeceğim."

"En iyi ihtimal organ hasarıyla sakat kalır. Diyaliz olabilir,böbrek sorunları olabilir. Ciğer nakli olmak istese,nakil listesinde ayrıcalık alamaz. Alkol ve uyuşturucu geçmişi onu geriye atar. Diğer ihtimal ölür. Ya kendi dilini kilitleyerek ya da ani kalp kasılmalarıyla ölür. Yoksunluk krizi anında son raddeye gelirse sana,kendisine ya da orada her ne varsa ona zarar verebilir,ölümcül halde."

"Yapmam gereken birinin ciğerini deşip ona takmaksa da yapacağım."diye mırıldandı Oktay dişleri arasından. "Sikik ağzını bir kez hayra aç,ne yapacağım?"

"Dozları düşürüp ona işkence edeceksin komutanım."diye yanıtladı Tezcan sıkıntılı bir nefes verip. "Vücuduna da işkence edeceksin, sokabildiğin kadar şoka sokacaksın gerekirse o an kendine zarar vermesin diye oyalayacak her hangi bir şey bulacaksın. Soğuk su bile olabilir."

"Eroine ne kadar devam edeceğiz?"dedi Oktay fısıltıyla. "Ellerimle onu öldürüyorum gibi hissettiriyor,daha ne kadar yaşayacağım bu sikik hissi?"

"Kanından atmak uzun zaman alacak ama dirençli çıkarsa oyalayıcı başka bağımlılık çıkaracağız. Ya da kliniğe yatacak ve sıfır riskle uzman gözetiminde olacak."

"Kendini öldürür yine de yatmaz."dedi Oktay. "Ayrıca söz verdim,olmaz."

"Tam şuan ona yapabileceğin en büyük iyilik o karşı koyamayacak kadar baygınken kliniği aramak."dedi Tezcan fısıltıyla. "Bir hekim olarak benim görevim bu. Senin de asker olarak."

"Askerliği de yakarım."diye fısıldadı Oktay kehribarlarını dikip. "Senin tıp fakültesi diplomanı da yakarım,tıbbiyeli. Bana akıl satma,bana çözüm sat."

"Alkol."dedi Tezcan sıkıntıyla. "Eğer çakırkeyf gezerse kanında dolaşan zehri daha az arar. Yine arayacak ama kör kütük sarhoş olacağı için...Ulan verdiğim akla bak. Tamamen etik dışı,tıpa aykırı."

"Alkol."dedi Oktay hırsla. "Daha?"

"Kontrolsüz olacak ama yüksek dozlu antidepresanlar beyin aktivitelerini nötrler muhtemelen. Yani yüksek reçetelileri diyorum,morfinimsi olanlar. En azından eroinden masumlar,met ya da sentetikler kadar zedelemez. Bağımlılık bir kaç günde bitmez Oktay. Yıllar alacak. Ömründen günler gidecek. Ona işkencen aylar yıllar alacak. Hala hastane işine soğuk bakıyorsan,bir kaç günlük bir serüven değil."

"Kapıyı biliyorsun."dedi Oktay derin bir nefesle. "Eşlik etmeme lüzum yok,ha?"

"Oktay Komutan."diye mırıldandı Tezcan.  "Bu liseye yeni başlamış olan tenhalarda gizlice sigara içen oğlan olayı değil.Sigara alamasın diye harçlıklarına kesik atarak sigara pakedi almasını engelle olayı değil bu,yılların bağımlılığı var.."

"Yeni bir bağımlılık yarat demedin mi ?"dedi Oktay gözlerini kısıp.

"Yani evet de sigara alkol depresan zaten uzun vadede oyalar,kısa vadeyi atlatmak zor hele bu bir haftayı atlatması çok daha zorlay..."

"Yeni bir bağımlılığı olacak."diye mırıldandı Oktay. "O da tam şuan baktığın yüz,tıbbiyeli."


İktidarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin