YİNE Mİ HASTALIK- Bölüm 28

4K 204 4
                                    

İçimde ilk kez değişik duygular uyandı, keşke annem olsaydı. Şu an yanımda olabilseydi, kimse bana annemi anlatmıyordu, ona kızgın oldukları için, belki bana da çok kızıyorlardı. Herkes anneme ne kadar çok benzediğimi söyleyip duruyordu. Ama doğru düzgün resmine bile bakamamıştım. Efe ağabeyime bir kez sormuştum ama o da anneme çok kızgındı ; "Annemi hatırlamak da anlatmak ta istemiyorum." diyerek geçiştirmişti.

Sinan amca ve Burak bu gece bizde kalacaklardı. Biz de kalacakları geceleri çok seviyordum. Biz gelmeden öncede hemen hemen her hafta birkaç gece bizim evde kalırlarmış, çok yakınlar birbirlerine babamla, kardeş gibiydiler. Kerem amcam, bugün yaptığı ameliyatı anlatıyordu, ameliyatta komplikasyon olmuştu ve çok zorlanmıştı. Kerem amcam beyin cerrahıydı. Yani işi çok zordu. Bazı ameliyatlara babam da giriyordu, ama bugün benim yüzümden ona destek olamamıştı. "Ameliyat esnasında hastanın kalbi durdu." diyordu amcam, "Çalıştırana kadar nefes bile almadım nerdeyse. Atlattık çok şükür; şimdi iyi ,ama birazdan gidip görmek gerekiyor tekrar."

Babam "Biz de geliriz Sinan'la" dedi. Sevindim, onlar giderse biz de Burak'la birlikte vakit geçirebilirdik. Yarım saat sonra evden çıktılar, evde bir tek Efe kaldı. Biz de Burak'la odama çıktık, Zeynep ablamı da çağırdım. Birlikte babamın odasından aldığım albüme baktık. Canım anneciğim çok güzel bir kadınmış. Her resimde gözlerim yaşarıyordu, Keşke keşke zaman geriye dönseydi. Hep ağabeyimle çekilmiş fotoğrafları vardı. İlk kez ağabeyimin çocukluk fotoğraflarını görüyordum,.Babam hiç farklı değilmiş o zamanlar hiç yaşlanmamış, gözlerinde yerleşen hüzünden başka bir değişiklik yoktu. Hala çok yakışıklıydı. Bizim evdeki bütün erkekler çok yakışıklıydı aslında. Ama annem, hiç görmediğim, sesini bir kez bile duyamadığım, bir kere koklayamadığım annem çok güzeldi.

Ne de güzel, içten gülümsemesi varmış, şimdi babamın kızgınlığını biraz daha anlamaya başlamıştım. Sevdiği kadını kaybetmişti ve onun davranışlarına bağlıyordu kaybetme sebebini. Ben de anneme benziyordum, benim de başıma kötü bir şeylerin gelmesinden korkuyordu. Bu yüzden de beni sıkıyordu, sürekli kontrol etmeye çalışıyordu. Ama ben İnci değilim, ben Arya'yım babam bunu fark etmiyor gibiydi...

İçim buruktu paramparçaydı, belki resimlerine bakmasam, annemi tanımaya çalışmasam içim daha az yanardı. Hiç konuşmadan bir saat boyunca resimlere bakmıştım. Burak ve Zeynep ablam da yanımda bana refakat etmişlerdi. Benim için içten içe üzüldüklerini anlayabiliyor-dum. Zeynep ablam belki ailesini hatırlıyordu ama o da kimsesizdi eskiden benim gibiydi, ama benden büyük olduğu için daha güçlüydü.

Aşağıdan sesler geliyordu, hemen albümü kapattım. Zeynep ablam ve Burak aşağıya indiler. Bense odamda öylece yastığımın altına koyduğum albümdeki annemi düşündüm. Bir insanın annesinin olması nasıl bir şeydi? Ah anneciğim keşke şu an bu evde olsaydın, yaşasaydın diye düşünüyordum ve bitkindim. Zor bir gün olmuştu benim için karmakarışık ve heyecanlı sonu kötü biten bir gündü. Babama sarılıp yatamazdım bugün, bana çok kızgındı. Yatağımda öylece kalakaldım, çaresiz ve yalnızlığa sarılarak.

**********

Kendime geldiğimde bütün vücudum ağrıyordu, başımda koşturup duran insanları hayal meyal hatırlıyordum. Yüzlerini seçemiyordum, tanıyamıyordum. Bitkinlik ve göz kapaklarımın ağırlaşmasından başka hiçbir şey hissetmiyordum. Sonra kendimi bulutların arasında gördüm, karşımda hayal meyal bulutların içinden sis gibi görünen bir kadın bana bakıyor. "Arya bana gel." Gitmeye çalışıyorum, ama sanki ben gittikçe kadın da uzaklaşıyor. Sonra biraz daha netleşiyor görüntü: Annem, beni çağıran kadın annem. "Gel kızım, kavuşma zamanı, seni çok özledim." Koşuyorum, koşuyorum ama yine aynı şey oluyor, annem gittikçe uzaklaşıyor, küçülüyor, sonra kayboluyor benim güzel annem. Ağlıyorum, "gitme" diyorum," gitme beni bırakma" ama annem dinlemiyor .Beni sonsuz boşlukta sislerin arasında kayboluyor.

ARYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin