ÇÖZÜLME- Bölüm 23

4.1K 232 5
                                    

Babam sessizce hala beni bekliyordu. Nihayet sessizliğini bozdu ve "Haydi kalk!" dedi. Bense "Git başımdan, ben gelmiyorum!" diye itiraz ediyordum. Yakışıklı babamın yüzündeki çizgiler iyice belirginleşmiş, gözlerinde bugüne kadar görmediğim değişik bir bakış vardı. Tek bir söz daha etmedi, onu tanıyordum, söyleyeceği sözler bittiğinde sabrı da tükenmiş demekti. Şimdi ne yapacaktı? Benimle uğraşmaktan vazgeçmiş olamazdı, çünkü onu delirtmiştim. Ayakta biraz bekledi ve nihayet tekrar konuşmaya karar verdi.

"Şimdi geliyor musun, gelmiyor musun?"

Bense cevap vermedim ve ayağa kalkıp ona arkamı döndüm.

"Demek cevabın bu o zaman çoktan hak ettiğin şeyi yapacağım, bugün seni dövmemek için elimden geleni yaptım kabul et. Bir sürü hakaret ve hatan olmasına rağmen hala devam ediyorsun."

Konuşmak istemiyordum ama ona karşı çıkmam gerekiyordu.

"Beni dövmeye hakkın yok."

Bu sözleri söylesem de, babam yine beni dizine yatırdı. Aslında bir tokatla bırakabilirdi. Ama ben inatlaştıkça o devam ediyordu. "Arya özür dile dileyecek misin? Evden kaçmayacağına söz veriyor musun? Büyüklerine saygısızlık yapmaktan vazgeçecek misin? İnsanları yalan söylemek zorunda bırakacak mısın? Bir daha yüzüme telefonu kapatacak mısın?"

Babam soru sordukça, her soruda cevabım olumsuz olduğu için bir tokat atıyordu. Babamdan dayak yiyeceğimi bile bile yapıyordum bütün bu davranışları, çünkü kızgındım. Göze almıştım ve bunu uzun süre sürdürmeye kararlıydım. Sinan amca odaya yanımıza geldi. "Yine olayı tatlıya bağlamışsınız bakıyorum." diyerek dalga geçti. Arya "Bence baban seni az bile dövdü, bir daha aynı hareketi yaparsan ve ben yakalarsam çok fena olur!" dedi.

"Hadi Engin aşağıya inip bir fincan kahve içelim, sakinleş." diyerek, sinirden köpürmüş olan babamı sakinleştirmek için aşağı indirmeye çalışırken, Kerem geldi. Onun da sinirli sesini duyuyordum:"Evden kaçarak ne halt ediyor bu kız? Bu konuyu daha önce konuşmuştuk. "

O eğlenceli adam gitmişti, sinirli despot biri gelmişti. Demek ki hepsini çileden çıkarmayı başarmıştım, evden kaçmak ciddi bir suçtu. Burak yanıma geldi. "Eee rahatladın mı bari? Babana haksızlık ediyorsun ve o dayak hak ettiğin bir dayaktı, konuşmanızı duydum, adamı çıldırttın ama seni dövmemek için sabretmeye çalıştı."

"Biliyorum belki saçmaladım, ama ne yapacağımı bilemedim, kaybettiğim yılların acısını babamdan çıkartmak istedim belki de?"

"Arya, Engin amca çetin cevizdir dikkat et.

"Şimdi ne yapacağım Burak? Ne yapacağımı gerçekten bilemiyorum."

"Babana kendini affettirmekle işe başlayabilirsin. Düşünsene adamın varlığından haberi bile yokmuş, bilse aramaz mı? Annenin hamile olduğunu bile bilmezken seni nasıl arasın? Neyse sen cezanı atlattın gibi görünüyor, ama babam ve Engin amca benim canıma okuyacaklar. Senin sıran yarın dediler, yarın okul çıkışı hastaneye gideceğim."

Burak için üzgündüm, "Başına bu dertleri ben açtım." diyerek ona sarıldım. Bu dostça sarılma ikimize de iyi gelmişti. "Burak hadi aşağıya inelim. "deyince onu kırmak istemedim, bir yandan da büyüklerin karşısına çıkmaya utanıyordum. Aşağıya indiğimde Kerem "Sen gel bakalım buraya!" dedi. Giderek oturduğu tekli koltuğun yanında durdum. "Sana sadece bir soru soracağım, bu evden kaçma saçmalığını bir daha yapacak mısın?"Cevap vermeyince sinirlenen Kerem amcam bana bağırdı."Cevap ver!"Bense "Bilmiyorum." diye cevap verdim."Bilmiyorum doğru cevap değil. Hayır bir daha kaçmayacağım, size söz veriyorum demeliydin." diyerek p....ma öyle bir tokat attı ki canım bu kez gerçekten çok yandı.İlk kez ondan öyle bir tokat yemiştim, gözlerim yaşardı.

ARYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin