ÇATIŞMA- Bölüm 8(DÜZENLENDİ)

4.5K 260 24
                                    

KÜÇÜK BİR KIZ ÇOCUĞUNUN HAYALLERİ İLE GERÇEKLERİ ARASINDA SIKIŞAN KÜÇÜK RUHUNUN DESTEKÇİLERİ BURADA MISINIZ? YORUMLARI BEKLİYORUM. KEYİFLE OKURSUNUZ UMARIM.HEPİNİZİ ÖPÜYORUM...

******************

Pencerenin önünde durup düşünüyordum. Kabullendiğim ve kabullenmediğim gerçekleri düşünüyordum. Annemin ölmüş olduğu gerçeğini kabullenmiştim. Ama babam, zihnimde kocaman bir yer ayırdığım kahramanım yok muydu gerçekten? Yıllarca onu yetimhanede beklerken o beni hiç aramış hiç sormuş muydu acaba? Babam gerçek miydi? Bir babam var mıydı? 

Olmasını istiyordum. Bir babamın olması hayatta en çok istediğim şeydi. Fakat şimdi başka bir adresteydim. olsun ben köklerimi salamamıştım. Bir yerim bir evim yoktu artık bu evin yeni misafiriydim. Evlat edinme oyununun baş rol oyuncusuydum. Ne de olsa benden sıkılacaklardı bir gün ve geri götürecekleri yetimhane duvarları arkasına. Sevinecek miydim o zaman? Bir an içimden geçen minik hüzün lokomotifinden huzursuz olmuştum. Bu evden ayrılırsam üzülebilecek olma ihtimalim, bana neler oluyordu?

Ben bu evde sonsuza kadar kalamazdım. Kurak toprağını özleyen yağmur damlası gibi hasretle yağmak istiyordum. Ulaşmak istiyorum bir an önce. Rüzgar, bulutlar yoldaşım olur muydu yolculuğumda?. Ben bir an önce kavuşup toprak kokusunu içime çekerken, güneş şahidim olur muydu? Evet ben yağmur damlasıydım, kavuşmak istediğim babam ise toprağımdı benim. Ne zaman bitecekti bu davetsiz ayrılık? Hüzünle camdan dışarı bakarken içimden geçirdiğim düşüncelerimde, sonbahar gibi hüzünlüydü.

Bu arada Zeynep ablamı ve beni bir okula kaydetmişlerdi. Zeynep ablam okuluna gidiyor ve geldiğinde okulun güzelliğinden bahsediyordu. Aynı kolejde Zeynep lise son sınıfa bense 6. sınıfa gidecektim. Ama ben hasta olduğumdan henüz okula gidemiyordum. Okul başlayalı iki hafta olmuştu ve ben sadece ilk gün gidebilmiştim. Böyle giderse okuldan atılabilirdim. Çok merak ediyordum, ilk kez böyle güzel bir okula gidecektim.Hayatımda ilk kez yeni okul giysilerim ve okul çantam olacaktı. Bunların benim için anlamı özeldi.

Aslında şu anda evde olmak da iyiydi; yeni bir okula başlamaya hazır değildim. İnsanlarla tanışacaktım, onlar kendi ailelerini anlatacaklardı. Benim ailem yoktu ki? Peki ben ne söyleyecektim? "Ailesi tarafından terk edilmiş bir zavallıyım, bana acıyan bir aile evlat edindi." diyemezdim.

Evdekiler yokken bazen evde dolaşmaya çıkıyordum; genellikle doktorlar işteyken ve Sevgi teyze dışarı çıkarken bana haber verdiğinde yapıyordum bunu. Kerem' in, Sevgi teyzenin hatta Efe'nin odasını bile görmüştüm. Meraklıydım; amacım sadece onları tanımaya çalışmaktı. Bugün de Sevgi teyze bir bayan arkadaşı ile görüşmeye gittiğini söyleyince, Engin'in odasını görmeye karar verdim. Neden bilmem? En çok onun odasını merak ediyordum aslında. Beni sinir eden bu adamın her şeyini merak ediyordum. Merve teyzeye bakmaya gittim, su içmek istediğimi söyleyerek daha çok oyalanacak mı diye baktım. Merve teyze hararetli bir şekilde aceleyle yemek yapıyor, uzun sürede bitirebileceğe benzemiyordu. Yukarı çıktığımı söyleyerek Engin 'in odası olduğunu zannettiğim odaya sessizce girdim. Çok düzenli bir odaydı. Pencere önüne konulmuş çift kişilik yatağı vardı. Bir duvar boydan boya kitaplıktı ve çok fazla kitabı vardı. "Acaba hepsini okumuş mudur?" Onunla tek ortak noktamız sanırım kitaplara olan ilgimizdi. Başucunda arasına ayraç koyduğu kitaba baktım. Kitap İngilizce olduğu için hiçbir şey anlamadım. Kesin tıpla ilgilidir diye düşündüm. Dolaptan bir çekmeceyi açtım ve çekmecede bir aile fotoğrafı vardı. Fotoğrafta Engin'in daha genç olduğu zamanlar ve diğer erkek çocukta sanırım Efe'ydi.. Ölen karısı olmalıydı resimdeki kadın, çok güzeldi ve bana ne kadar benziyordu. Neden bu kadına benziyordum ki? Sonra "İnsan insana benzer." diye bir söz olduğunu düşünerek bunun yalnızca tesadüf olabileceğini düşündüm. Kadının saçları, gözleri dudak yapısı kendimi büyümüş halimle gördüğümü hissettim. Karısı ölmüştü ve ondan hiç bahsetmiyorlardı. Karısından nefret ediyorsa ona benzediğim için benden de nefret ediyor olabilirdi. Bunu birine sormalıydım ama soramazdım, çünkü bu kez de odasına gizlice girdiğimi öğrenirdi. Panik yapmaya başlamıştım, bir an önce yakalanmadan bu odadan çıkmalıydım.

ARYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin