~ 4. Bölüm ~

72 38 13
                                    

Hayatta inanmam dediğimiz şeyler olur ya bazen, işte tam o durumları yaşıyordum. Birine anlatsam belki deli sanar diye korkup anlatamayacağım şeyleri yaşıyordum. Tek tesellim bunları yaşarken yalnız olmamamdı. Cevabını nereden bulacağım? Neden böyle şeyler yaşıyorum bilmiyordum ama hepsi tek tek zamanla açığa çıkacaktı...

Rüyalar... Sizinkiler nasıl bilmem ama benimkiler hep çok anlamlıydı, en azından benim için. Gördüğümüz rüyanın üstünden 1 hafta geçmişti. Evet gördüğümüz diyorum çünkü Dina ile aynı rüyayı farklı bakış açılarından görmüştük. Ben bayıldıktan sonra o telaşla ne yapacağını bilmeyen Dina ve Sam'de Abel'i aramışlar tabi.

Dina öyle sürekli rüyalar gören biri değilmiş söylediğine göre ama gördüğünde de altında mesajlar olduğunu düşünürmüş. Aslında hepimiz her gece rüya görüyoruz. Bazılarımız bu rüyaları hatırlamak konusunda çok başarılıyken bazılarımız sanki hiç rüya görmemiş gibi uyanıyor. Ben her gün en azından bir rüyamı hatırlarım. Bazı zamanlarda sırf rüya görmek için bile uyuyorum diyebilirim size.

"Parti neden ertelenmiş haberiniz var mı?" Sam'in sesi ile ona döndüm. Evet birde bu parti olayı vardı. Bayıldığım gün yapılacak olan parti hazırlatan kişinin ufak bir araba kazasından dolayı bugüne ertelenmişti. Yanımda oturan Dina cevap vermek için sırada arkasına doğru döndü. "Partiyi hazırlatan çocuk kaza geçirmiş, bir şey olmamış ama yine de o durumda parti yapmak istemez kimse."

"Arkama dönmekten vücut şeklim değişti resmen. Yakında arkama bakarak yürüyebileceğim. Bacaklarım yola doğru üst tarafım 180 derece ters. Görenler yaratık deyip kaçabilir." Söylediklerime karşı Sam ve Dina gülmeye başladı. Belim cidden ağrımıştı niye gülüyorsunuz?? "Gülmeyin ya cidden belim ağrıyor bu yaşta."

Lucas elindeki telefonla uğraşıyordu ara ara sırıttığını gördüm. Bana bakana kadar ona bakmaya başladım. Bekliyorum... Yok bakmayacak koluna bir tane geçirdim ve bam telefonu yere düştü. "Amaris naptın?? Hayatımın aşkı ile konuşuyordum! Ahh bebeğim gel buraya." Eğilip telefonu aldı. "Ne hayatının aşkı mı? Nasıl beni aldatırsın? Seni pislik!"

Telefonu yerden alıp sarılan Lucas dediklerimle ikinci bir şoku yaşadı ama bu şok kısa sürdü ve sırıtmaya başladı. "Amaris baya açıldı yanımızda dura dura. Üstelik seni ve yanındani somurtuk hanımı aldatırmıyım hiç" göz kırptı. Dina ona ölümcül bakışlar atmaya başladı. Lucas titremiş gibi yaptı. "Bak yine büyü yapıyor bana, şu tüylerime bakın diken diken." Kollarını gösterdi.

Lucas'ın yanında asla ciddi kalamıyordum. Enerjisi o kadar yüksekti ki canınız sıkkın olduğunda bile ister istemez moralinizi yerine getirmeyi başarıyordu. Dina'ya baktığımda çok durgun görünüyordu. "Dina neyin var? Rolleri değiştirmiş gibiyiz." Sorduğum soru ile düşüncelerinden sıyrılıp bana baktı. "Akşam partide ne giysem diye düşünüyorum. Birde acıktım yine."

Sam gözlerini devirdi. "Ne zaman toksun Dina? Bir gün aç değilim desen Dünya'nın sonu geldi diye korkarım."
"Karışma bana ya! Yerim sana ne, aç mı öleyim?" Sam teslim olur gibi ellerini havaya kaldırdı. "Siz böyle nasıl geçiniyordunuz aynı evde? Birbirinizi yiyorsunuz." Dina'nın bakışı ile Lucas'ın ne dediğini daha iyi anladım. "Dina..." gülmeye başladım. "Ya o anlamda değil ciddiyim."

Dina sırıttı. "Çok konuşma seni de yerim." Çok tatlı bu kız ya asıl ben onu yiyeceğim haberi yok. Dayanamayıp sarıldım. Biran afallasa da o da sarılmama karşılık verdi. O esnada sınıfa giren Abel ve sevgili(!) Nora ile göz göze geldik. Abel'i tanımayan biri baksa normal gelebilir ama ben tanıdığım için biraz şaşırdığını anlayabiliyordum. Gelip önümüze oturdu. Neyse ki Nora arkadaşının yanı boş olduğu için bu ders onunla oturmayı seçti.

İKİZ ALEVİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin