23: güzel bir gün

516 28 9
                                    

yoongi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

yoongi

"jimin. uyanman gerekiyor. işe geç kalacağız." diye mırıldanarak jungkook'a henüz yeni boyattığı ışıl ışıl, yüzünü örten gri tutamlarını geriye doğru tarayıp alnına minik bir öpücük kondurdum sevgilimin. sırt üstü yatıyordu ancak yanaklarından birini öyle bir gömmüştü ki yastığa, başını kaldırdığında iz çıkacağından şüphem yoktu. kaşlarını çatarak dolgunluğuyla aklımı başımdan alan dudaklarını ıslattı ve huysuz huysuz mırıldandı fakat hiçbir şey anlamadım bundan. terlediğini söylüyordu sanırım. üzerindeki örtüyü tekmeleyerek bedeninden uzaklaştırdığı gibi giydiği bralet ve şort takımını açığa çıkardı.

baş ucunda oturmuş onu seyrederken istemeden iç çektim güzelliği karşısında. ona baktıkça şarkı söylemek geliyordu içimden. ketum bir adamdım aslında ben. ama onu görünce susmak bile gelmiyordu içimden.

elimi göbeğine indirip hafifçe gıdıklayarak bir kez daha seslendim ona ve bu hamlem karşılıksız kalmadı.

"of! yoongi!" diye çemkirerek gözlerini açtı ve başının hemen dibinde benim oturduğumu fark edince yukarı dikti gözlerini. uyku akıyordu güzel yüzünden. yarı aralık gözleri fazla uyumaktan öyle bir şişmişti ki birazdan mutfağa gidip göz kapaklarının üzerine metal kaşık dokundurmak isteyeceğini biliyordum. eğilip dudağının ortasını şap diye öptüm.

normalda ikimiz de akşam vardiyasında çalışıyorduk ve erkenden kalkma zorunluluğumuz olmuyordu. ama bir haftalık geçici süreliğine tam gün çalışmamız gerekiyordu ve bu yüzden jimin son birkaç gündür sabahları uyanıp işe gitmekte çok zorlanıyordu. onu neredeyse yataktan kazıyarak çıkartmaya çalışıyordum.

"günaydın hayatım. bana kızma. işe geç kalıyoruz ve evden çıkmadan önce bir şeyler yemen lazım." saçlarını, okşayarak biraz da karıştırarak sevdim. fırsattan istifade hemen gözlerini yeniden yumduğunu fark etmemle yanıbaşından kalkmam bir oldu. kimi zaman onun yaptığı gibi birtakım pis kozlara baş vurmamın zamanı gelmişti. hem bu bir kenara, özlemiştim bebeğimi. iş dönüşü yorgun argın bir şekilde öpüşüp koklaşmak yetmiyordu. kahvaltı saatimizden biraz çalabilirdim şuanda.

jimin'in dümdüz uzattığı bacaklarını iki yana açtığım gibi bir anda parmaklarımı şortunun lastiğine taktım ve dizlerine kadar aşağı indirdim.

"siktir." jimin'in uykudan yeni kalktığı için derinleşmiş sesi yutkunmama sebep olurken onun evde hiçbir zaman şortlarının altına iç çamaşırı geçirmediği gerçekleğine hala alışamamış şekilde penisine baktım utanmazca. "yoongi." diye sızlandı ve bacaklarını kapatmaya çalıştı kalçalarını çarşafa sürterek. sesindeki cilve, tam tersi devam etmemi istediğini bağırıyordu neredeyse. dudaklarımı kasıklarındaki ince deriye kapatıp uzun uzun emdim o bölgeyi. elini saçlarıma attı anında.

aşağı doğru indirdim dudaklarımı ve testislerine ilk dil darbemi attığım gibi jimin'in deliğine indirdim kaşla göz arasında ıslattığım parmaklarımı.

reckless | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin