9

811 70 34
                                    

Taehyung'un dediği üzere yemeğe çıkmıştık. Cidden beni yemeğe çıkarmıştı!

Çok pahalı bir restoranda deniz kenarında bir masada oturmuş denizin hafif dalgası ve yüzümüze çarpan serin hava ile masada oturmuş siparişleri bekliyorduk. Ne Taehyung konuşuyor, ne de ben konuşuyordum.

Bu sessizlik çok can sıkıcıydı.

"Taehyung," dedim sessizce kafasını çevirmiş denizi izliyordu benim sesim ile kafasını bana çevirmişti.

"Hım." Dedi sadece. "Bir buçuk aydır nerdesin?" Dedim bu sabah sormaya çalıştığım ama bir türlü cevap vermediği soruyu tekrar sordum.

Ama yine bir cevap anlamamıştım.

Kırlmıştım.

Yüzüm düşmüştü ve gözlerim dolmuştu. Sanırım Jimin'in dediğ şeyler doğru değildi.

Taehyung benden hoşlanmıyordu.

Kafamı bende onun gibi denize çevirdim, gözlerim dolduğu için derin nefesler alıp ağlamamaya çalıştım. Dənizin o ferah kokusunu içime doldurdum. En azından bugün onunla güzel vakit geçirmek istiyordum.

Yemeklerimiz gelmişti. Ben ısrarla içki getirmesini de istedim Taehyung her ne kadar hayır dese de benim ısrarlarıma dayanamamıştı.

"Jeon yeter, bu kaçıncı bardak oldu?" Ben hızımı alamadan o bardağı da fondiplemiştim.
Ve çoktan kafam bulanmaya başlamıştı. Çok fazla içen birisi değildim. Çünkü içince kafam ciddi mânâda uçuyordu. Ama bugün bunu düşünecek halde değildim, biraz içmek iyi gelirdi.

"Ya taefyung- ne diyo...sun" ne söylediğim hakkında hiç bir fikrim yoktu sadece konuşmuştum işte.

"Ya ben sana demedim mi bu kadar içme diye, şimdi bi ton saçmalarsın sen." Eski zamanlarda içtiğimde ne olduğunu bildiği için böyle diyordu. İçince mal oluyordum da azıcık.(değil)

"Hadi kalk kalk çıkalım şuradan." Dedi Taehyung. O araba kullanacağını söylediği için az içmişti, zaten içki ona çarpmazdı o kendini benim kadar kaybetmiyordu daha dirençliydi o alkole karşı.

Taehyung koluma girmiş bir şekilde beni arabaya götürmeye çalışıyordu. Ama ben kendimi ondan kurtarmak için debeleniyordum. "Ya bıraksana taeyunf biraz daha-içeceoim." Hâlâ içmek istiyordum tabi bu güçlü adam beni bırakırsa..

"Delirdin mi Jungkook, iki kadehten kafan hemen uçtu zaten. Yürü eve gidiyoruz."

Beni çekiştirmek onun için de zor olsa gerek atik bir hamle ile beni şok edecek bir şey yapmıştı.

Beni kucağına almıştı.

Beni kalçamın altından destek alarak kucağına çektiğinde memnun bir şekilde sırırıp kafamı boynuna gömmüştüm.

O erkeksi kokusu burnuma dolarken ve böyle sarhoşken mayışmış bir şekilde boynuna sarılmıştım sarılışım ile Taehyung'un bedeni kasılmıştı.

"Jungkook arabayı da mı sen kucağımdayken süreyim bebeğim?" Dedi sırıtarak.
Konuşması ile kafamı boynundan kaldırıp yüzüme baktı benimle eğlenir gibi bir hali vardı.

Bende sarhoşluğun bana verdiği yetkiye dayanarak, "olur mhh hemde çok güzel olur." Diyivermiştim. Bunları dememi beklemiyormuş gibi yüzü şoka girerken bu sefer sırıtan taraf ben olmuştum.

"Pekâlâ, arabayı korumalardan biri sürsün o hâlde." Dedi ve arkamızdaki bir kaç tane Mercedes'teki korumalardan birine el hareketi yaptı.

Gördüğüm kadarıyla koruma koşarak yanımıza geldi Taehyung baş hareketi ile korkumaya arabayı sürmesi için talimat vermiş ve arka kapısı açık olan arabaya kucağında benimle oturmuştu.

Wrong Message |TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin