nine

868 30 14
                                    

DİLHUN | 9. bölüm.

Güne gözlerimi telefonumun susmak bilmeyen melodisi ile açmak istemezdim fakat arayan her kimse üst üste aramaya devam ettiği için uyanmış ve sinirle telefonu elime alarak açmıştım.

"Hera, Hera koş kızım televizyona. Mahalle yanıyor sen uyuma derdindesin." Nevra'nın yüksek desibelde çıkan sesiyle hızla yattığım yerden kalkarak odadan çıktım.

"Ne oldu Nevra sabah sabah?" Adımlarımı hızlandırarak salona ulaştığımda kumandayı bularak televizyonu açmış ve karşımda gördüğüm haberle oldukça şaşırmıştım.

"Bu kadarda değildir, yapmamışlardır bunu da." Sinirlerim giderek artarken elimde ki telefonu sıkmaya başladım.

"Ben de görünce çok şaşırdım, ortada haber yapacak durum da göremiyorum oysa ki." Ben de göremiyordum. Yani neden Dilhun'un yayınlanan fragmanında, benim şarkıya girdiğim kısımda hüzünle ekrana gelen Adin'i magazin yapsınlardı ki?

"Nevra, bunlar niye dizi olduğunu anlamadan haber yapmışlar." Sakinleşmek adına aldığım nefesler bir işe yaramıyordu.

"Çünkü aklı kıt ve ön planda olmak isteyen insan müsveddesi hepsi. Hallederiz hepsini sen takma kafana." Odaya giren annem ve babamı görmemle Nevra ile vedalaşarak kapattım telefonu.

"Günaydın kızım, bu halin ne?" Büyük ihtimalle yataktan kalktığım gibi buraya geldiğim için saçlarım dağınık duruyor, üzerimdeki kıyafetlerim de bir hayli dağılmıştı.

Bana merakla bakarlarken elimi kaldırıp televizyonu gösterdim. "Baba hayallerim gerçekleşti diye mutlu olurken bilmeden hata mı yaptım ben?"

İlk gala yemeği, ardından fragman derken kimse ile yan yana gözükmeyen bana artık fazla geliyordu bu haberler.

"Hayır tabii ki annem, senin suçun ne?" Babam televizyona bakıp eline aldığı telefon ile uzaklaşırken sorduğum soruyu cevaplayan anneme döndüm.

"Daha gala mevzusu yeni kapanmışken, şimdi de bu çıktı anne." Telefonumun melodisi ortamda yankılandığında elime alarak cevapladım.

"Efendim Cansu?"

"O ses tonu ne öyle, hayırdır Hera inşallah kendini suçlamıyorsundur." Annemin odadan çıkmasıyla, salondan çıkarak yukarı da ki odama geçtim.

"Allah aşkına, başka türlüsü mümkün mü?"

"Mümkün tabii, Allah aşkına Hera magazin bu ne görseler paylaşıyorlar. Hem yani dizi bu, tek sen bir diziye şarkı söylemedin ya. Bu zamana kadar herkes şarkı söyledi, sizi düşürmelerinin nedeni sadece gala olayı." Telefonu hoparlöre alarak dolabın karşısına geçtim. Çok çeşit kıyafetim olmasa da arada burada kaldığım için birkaç parça kıyafetim vardı.

"Biz dava açmıştık zaten, daha o bile sonuçlanmadan ne bu cesaret Cansu?" Bir yandan kıyafetlerimi giyinirken bir yandan da konuşan Cansu'yu dinliyordum.

"Söz veriyorum halledeceğim, sakin ol sen biraz." Dağınık duran saçlarımı da masamda ki tarakla tarayıp bağladım. Ardından yatakta ki telefonu alarak kulağıma dayadım.

"Evden çıkıyorum şimdi, stüdyoya geçerim bugün çekim vardı. Oraya gel, Adin Adal'ıya da haber et." Telefonu kapatıp çantama koydum.

Bir de Adin Adal'ı ile yüz yüze görüşelim bakalım. Bu magazincilerin hakkından nasıl gelirmişiz öğrenelim.

#

Aşkım ben diyorum ki yalnızca öğrenmekle kalmasanız mı, buluşunca bir şeyler olsa mı?

Yine ben, yine ben. Özlediniz mi bizi?

Bizi instagramdan ve hatta TikToktan takip etmeyi, arkadaşlarınıza duyurmayı unutmayın. Seviliyorsunuz.

18.01.2024

DİLHUN | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin