sixteen

647 29 32
                                    

DİLHUN | 16. bölüm.

"Abi, lütfen hızlı hallet. Çok yoruldum." Telefonu abimin diyeceklerini beklemeden kapatıp dizlerimi kendime çektim. Kollarımı da etrafına dolayıp başımı dizime yasladım.

Uludağ'da yaptığım konserin üzerinden bir ay geçmişti. Magazine düşmeyi beklesem de her şeyin bu kadar sarpa sarmasını beklemediğim için tatilimizi kısa tutarak yeniden İstanbul'a dönmüştük.

Birçok magazin sayfasını abim sayesinde halletsekte, bana gelen asılsız bir sürü mesaj olması sebebiyle hesabımı çok kısa bir süreliğine dondurmuştum. İlk kez bu kadar ileri bir durumla karşılaştığım için de kendimi ruhen çok kötü hissediyordum.

Zilin çalması dikkatimi dağıtırken oturduğum sandalyeden kalkarak balkondan odama geçtim. Aynaya göz ucuyla baktığımda kayan şortlu pijama takımımı düzelterek kapıya gittim.

Kimseyi beklemesem de oturduğum semtin güvenilir bir yer olması ve elini kolunu sallayan birinin giremeyeceğini bildiğim için dürbünden bakma gereği duymamıştım.

Kapıyı açtığımda ise keşke baksaydım demiştim.

"İçeriye almayacak mısın?" Şaşkınlıktan kapının kenarıda duran bedenimi harekete geçirerek kenarıya geçtim.

"Buyur, şaşırdım sadece." Ayakkabılarını çıkartıp içeriye girdiğinde kapıyı kapatarak önden gittim. Peşimden oturma odasına girdiğinde tekli koltuğa geçerek oturdum. Adin'de kendisini üçlü koltuğa attığında rahat bir şekilde kuruldu koltuğuma.

"Neden geldin?"

"Neden kendini eve kapattın Hera?" Sorumu duymazlıktan gelip kendisi yeni bir soru sorduğunda rahatlığı karşısında hayrete düştüm.

"Kapatmadım. Dışarıda bir işim olmadığı için evden çıkma gereği duymadım sadece." Tek kaşı fütursuzca havalanırken, yüzünde samimiyetten uzak bir gülümseme belirdi.

"İnstagram'ı da artık işin olmadığı için kapattın sanırım." Bir anda bu samimi hallerini neye yormalıydım bilmiyorum.

"Adin! Seni neden ilgilendiriyor bu kadar?" Ayaklarımı altıma toplayıp biraz daha rahat bir konuma geçtim.

"Hera. Yazdığımda konuşacak nedenimiz yoktu fakat şu an var." Eliyle ikimizi gösterdiğinde neyden bahsettiğini anlamamıştım.

"Adin ne diyorsun, anlamıyorum seni."

"Buraya gelerek magazine konu olduk ya, ondan bahsediyorum." Şaşkınlıkla yüzüne bakakalırken sinirden ağlayacak kıvama gelmiştim.

"1 aydır magazinin dilindeyim zaten, iyi bok yedin de geldin Adin!" Sinirden ses tonuma hakim olamazken alaylı ifadesi yüzünden silinmişti.

"Şaka yapıyorum Hera, sakin ol." Ellerimi yüzüme bastırıp oturduğum yerden ayaklandım. Odadan çıkmaya yeltendiğimde kolumdan tutarak yüzümü kendine çevirmişti.

"Hera, bana bak. Ne oldu?" Çenemden nazikçe tutup başımı kaldırdı. Gözleri gözlerime tutunurken derin bir nefes aldım. Bu hareketim ise burnuma kokusunun nüfuz etmesine sebep oldu.

İyi olmak istiyorum ve geri çekilmezsen olamam Adin.

"Bir şey olmadı, izin verir misin?" Kollarının tutuşunu daha da sıkılaştırdı. "Anlatır mısın?"

"Açık değil mi her şey. Herkes benim bir fahişe-" Cümlemi bitirmeme müsade etmeden bir elini dudaklarımın üstüne kapattı.

"Sakın! Tamamlama o cümleni."

"Niye? Bir aydır herkesin dilinde böyle anılmıyor muyum? İsmimin yanına 'fahişe'-" Cümlemi bu sefer dudakları keserken, bu an çok sürmeden geri çekilmişti.

"Sana o cümleni tamamlama demiştim Altınok." Aldığı nefeslerden göğsü göğsümle temas ederken, yaptığı hareketin tüm duygularımı uçurduğunu fark etmiştim.

"Kimse sana fahişe diyemez, buna sen bile dahilsin. Ulaşamadığın, gözden kaçırdığın tüm kötü insanları da ben hallettim. Şimdi yeniden eski yaşantına dönebilirsin." Kollarını çektiğinde içime üşüme hissi doğmuştu. Bunu ona belli etmeyerek bir adım da ben geri çekildim.

"Kendinde bunları yapacak gücü nasıl buluyorsun Adin? Sen beni öpmeye nasıl cüret ediyorsun?"

"Öpmedim, dudağın dudağıma değdi sadece. Öpseydim şu an burada olmazdık." Gülümseyerek ellerini cebine soktu ve bedenini duvara yaslayarak konuşmaya devam etti.

"Her yerdeydin Hera. Gala yemeğinde, diziyi izleyeceğimiz gün toplandığımız yemekte ve instagramda. Sürekli karşıma çıkıyordun ve bunun yokluğunu bu birkaç hafta da çok fazla hissettim. Her şeyin hallolduğunu da yanına gelerek söylemek istedim, geri dönmen için."

Adin geri dönmemi istiyordu.

Adin beni öpmüştü.

#

Adin Hera'yı öptü, alooo.

Aşık olduk aşıkkk.

14 Şubat'a yalnız giriliyor mu kızlarrr!

13.02.2024

DİLHUN | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin