DİLHUN | Texting

twelve

DİLHUN | 12. bölüm.

"Hepinize merhaba Hera'nın çıtır bebekleri! Bugün akşam saat sekizde yayımlanacak olan Dilhun'un ilk bölümünü izlemeyi unutmayın." diyerek kaydı sonlandırmış ve hikayeyi paylaşarak heyecanla oturduğum yerden sandalyemi döndürmüştüm.

Diziyi ben de izlememiştim ama şarkımla uyumlu olduğu için birkaç yerini görmüştüm. Çoğunlukla da Adin Adal'ının olduğu sahneleri.

Fragmandan dolayı magazine düşmemizin üzerinden bir ay geçmiş ve mahkeme süreci derken olay tamamen kapanmıştı. Sonrasında da bir daha Adin Adal'ı ile görüşmediğimiz için herhangi bir magazine düşme olayı yaşamamıştık.

Bugün ise dizinin ilk bölümünü ekipçe beraber izleyeceğimiz için endişelerim vardı. Önlemler alınmış olsa bile herhangi bir garsonun çektiği tek bir resim bile magazine düşmemiz için yeterdi.

"Ve işte elbisen de geldi!" İçeriye heyecanla giren menajerim Cansu ile oturduğum koltuktan kalkarak yanına adımladım. Elinde ki elbise kılıfını dikkatle elime aldığımda kenarıda ki askıya asarak fermuarını indirmiştim.

"Senin ölçülerine ve isteğine göre yapılmış, çok güzel olmamış mı?" Arkamdan Cansu'nun heyecanlı sesi gelirken elimi toz pembe saten kumaşta gezdirdim.

"Olmuş, abartı olmaz değil mi?" Heyecanlıydım. Gece uyuyamamam ve sabahın erken vakti ajansa gelmem de heyecanımın en büyük kanıtıydı.

"Saçmalama, başrolden sonra ya da aynı derecede senin de önemin var." Topuklarımın üzerinde arkamdaki bedene döndüm.

"O zaman hazırlanmaya başlayalım!"

#

Hazırlanmaya başlayalım dediğim vakitte Harun abi yanımıza gelerek akşamki yemekte şarkı söyleyeceğimi ve prova yapmamız gerektiğini söyleyerek beni stüdyoya almıştı.

Yaklaşık iki saat aralıksız prova yaptıktan sonra Harun abi hazırlanmam için serbest bırakmış, ajansa gelen makyöz ve kuaför ile de hazırlanmam çok hızlı gerçekleşmişti.

"Vay anam babam, bu ne güzellik Hera Hanım?" Islık çalarak odaya giren Cansu ile küpemi takarak ona döndüm. "Olmuş mu?"

"Şaka mısın yavrum mükemmelsin." Gülümseyip etrafımda döndüm. "Bir de böyle bak o zaman."

Şımarık tavrıma güldü. Ardından yanağımdan öpüp bir tur de elimden tutarak kendisi döndürdü beni. "Harika oldun. Gidelim de ortalığı güzelliğinden ağlatalım."

Cansu'nun son sözlerinden sonra yan yana ajanstan çıkmış ve filmin izleneceği yere gelmiştik. Etraf önlemler alındığı için sakinken derin bir nefes alarak arabadan indim.

"Heyecan yapmam normal mi?" Anlamlandıramaz bir şekilde bakmasıyla başımı omzuma eğdim. "Şarkı söyleyeceğim ya, ünlü kişilerin yanında. Ona gerildim biraz."

"Saçmala biraz daha. Kaç bin -belki de milyona ulaşmıştır- insana konser yaptın ve şu an heyecan yaptığını söylüyorsun. Kendine gel şarkıcım." Koluma destek amaçlı girmesiyle tebessüm ettim.

"Tamam iyiyim, hadi gidelim." Kol kola mekandan içeriye girdiğimizde bize dönen bakışlarla daha dik bir konuma geçerek kolumdan çıkan Cansu'nun yanında ilerledim.

"Dilhun'un müzisyeni gelmiş efendim, yolu açalım." Yönetmen yardımcısı Ala ile gülümseyip açtığı kolları arasına girdim. "Şımartıyorsunuz, sonra hep isterim."

"Anlaşıldı, bir dahakine kırmızı halı sereceğiz arkadaşlar." Cümlesini ekibe bakarak tamamladığında dizide Adin Adal'ın kız kardeşini oynayacak Aleyna ayağa kalkarak onayladı. "Özel araçta gönderelim hanımefendiye." Gülümsedim bu cümlesi karşısında.