🌄 Sonun Başlangıcı 🌌

472 35 312
                                    


─── ⋆⋅☆⋅⋆ ── 🌄🍁☂️🌌 ── ⋆⋅☆⋅⋆ ───

─── ⋆⋅☆⋅⋆ ── 🌄🍁☂️🌌 ── ⋆⋅☆⋅⋆ ───

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

─── ⋆⋅☆⋅⋆ ── 🌄🍁☂️🌌 ── ⋆⋅☆⋅⋆ ───

Bazen başlangıç sonunuz olur, bazen sonlar ise başlangıcınız olur. Bu hayatta birşeylerin ne zaman başlayacağını ya da biteceğini asla bilemezsiniz. Hayat sadece sizinle oyun oynar, sizi yönetir. Sahnede ki kuklalar gibi. Siz kukla iplerinizi kesmek için çabalarsanız, hayat sizi yeni bir oyuna sokar. Hayatın size sunduğu oyunları daha fazla acı çekmemek için oynamak zorundasınız. Başka çareniz yok. Bizler birer oyuncak, kuklayız ve kuklacımızın oynadığı oyunu oynamak zorundayız. Bundan kaçma şansımızda yok çünkü hayat acımasızdır... Ama ya aslında o kadar acımasız değilse? Sadece biz karanlık bir kutudaysak?

Saat sabahın erken saatleriydi. Aslında sabah bile olduğu söylenemezdi. Daha güneş doğmamış, insanlar bile uyanmamıştı. Sokak lambalarının sarı ışıklarından başka hiçbir ışık kaynağı yoktu. Ay ve yıldızlar bile siyah bulutlar ile kendilerini gizlemişti. Şiddetli bir şekilde yağmur yağıyordu. Su damlaları camları kıracak kadar sert çarpıyordu. Sokaklarda kimse yoktu... Bir kişi dışında.

Saat sabahın 4'ü olmasıns rağmen, bu fırtınada evden çıkmış bir akılsız. Üzerinde sadece ince bir kapsonlu vardı. Kapsonlunun şapkası ile başını beceriksizce örtmüştü. Gözlerinden çöktüğü belli oluyordu. Kırmızı gözleri çok fazla şismişti. Gözlerinin altında torbalar oluşmuştu.

Beyaz teni iyice sararmıştı. Eskiden yapılı ve kaslı olan vücudu zayıflamıştı. Neredeyse bir deri bir kemikti. O günden sonra yaklaşık 20 kilo vermişti. Bu çok fazlaydı ve kesinlikle normal değildi. Arkadaşları onu yüzlerce kez doktora götürmeye çalışsada her seferinde direnmişti.

Eskiden hergün şarkı dinleyip şöylerdi, şimdi ise dünyada ki bütün şarkılardan tiksiniyordu. Özellikle kendi şarkılarından. Kendi şarkıları ona sadece sevdiğini hatırlatıyordu, ona acı veriyordu. En son ki konserinde bütün şarkılarını sevdiğini hissederek söylemişti. Hayranlarına değil bütün konser boyunca aşık olduğu çivit mavisi gözlere bakmıştı. Tüm o şarkıları çivit mavisi çocuk için söylemişti. Şimdi ise o yoktu. Bu dünyadan arkasına bakmadan gitmişti. Ona "Seni seviyorum" bile diyemeden gitmişti.

Elindeki mor karanfil buketine daha sıkı bir şekilde sarıldı beyaz saçlı çocuk. O gideli yaklaşık 2 ay olmuştu. Bugün 31 Aralık sabahıydı, insanlar bu gece yarısı sevdikleri ile birlikte yeni bir yıla girecekti. Beyaz saçlı çocuk hariç... O bir mezarın başında yeni yıla girecekti.

Belkide yeni yıla hiç girmemeliydi. Sevgilisinin yanına gitmeliydi. Eğer öbür tarafta buluşabilirlerse o zaman ona olan aşkını hiç düşünmeden haykırırdı. O zaman şarkıları yeniden severdi. Sevdiği sıkılana kadar ona sarılırdı, asla bırakmazdı. Onun çivit mavisi saçlarını okşardı, onu öperdi. Onu mutlu edecek herşeyi yapardı.

Traitor | KazuScaraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin