🌄 2.4 🌄

118 11 77
                                    

─── ⋆⋅☆⋅⋆ ── 🌄🍁☂️🌌 ── ⋆⋅☆⋅⋆ ───

Hassas İçerik Uyarısı ⚠️Bu bölüm kan, vahşet ve fazlasıyla işkence sahnesi içermektedir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hassas İçerik Uyarısı ⚠️
Bu bölüm kan, vahşet ve fazlasıyla işkence sahnesi içermektedir. Böyle şeylere hassassanız lütfen '🍁☂️' simgesinden sonra okumaya devam edin!

─── ⋆⋅☆⋅⋆ ── 🌄🍁☂️🌌 ── ⋆⋅☆⋅⋆ ───

Kan kokusuyla kaplanmış bir laboratuvar ortamı... Aslında laboratuvar bile denemezdi. Sadece bir kaç deney eşyaşı getirilmiş bir zindandı. Deneklerin tutulduğu bir zindan... Etraf küf ve rütübet kokuyordu. Duvarlar kararmıştı hatta yosun tutmuştu. Eski yeni fark etmeksizin kan lekeleri, kopmuş parmak gibi küçük insan parçaları vardı. Bazı deneklerin çürümeye başlayan cesetleri hâlâ demirlerin arkasında duruyordu. Burası gerçekten iğrenç ve mide bulandırıcı bir yerdi. Normal bir insan böyle bir yerin varlığını aklına bile getirmezdi. O denli kötü bir yerdi...

Depoda belli aralıklarda hapis hücresine benzer, her hücrede 2-3 deneğin tutulduğu, laboratuvar ortamından demir parmaklıklar ile ayrılan odacıklar vardı. Deneklerden bazıları sırtını duvara yaslamış bir şekilde boş boş dururken bazıları yerde baygın bir şekilde yatıyordu.

Biri ise oldukça dikkat çekiyordu. Bu iğrenç laboratuvar ortamına getirileli daha bir kaç saat oluyordu. Kolları ve bacakları keskin demir sandalyeye zincirler ile sıkıca bağlanmıştı. Başı öne doğru düşmüştü ve beyazı saçları kendi damarlarında akan o kırmızı sıvıya boyanmıştı. Burnundan akan kan şelalesi daha yeni yeni kuruyordu. Kaşı ve dudağı patlamıştı. İç çamaşırı dışında üstünde hiçbir kıyafet yoktu, bu yüzden üşüyordu. Bedeninin çeşitli yerlerin morluk izleri vardı ve omzunda ise derin bir yarık vardı. Kendini savunmaya çalışırken ne yazık ki ajanlardan biri onu omzundan vurmuştu. Neyse ki hayati bir yara değildi ama bu fazlasıyla acıdığı gerçeğini değiştirmiyordu.

Beyaz saçlı çocuğun gözlerinı kıpırdadırken bilincinin yerine gelmesinden dolayı omzunda hissettiği acıyla yüzünü ekşitti. Gözleri hissettiği acıdan dolayı dolmuştu. Göz kapaklarını açmaya başladığında da yaşlar yanaklarından çenesine doğru kaymıştı. Ortamdan yayılan koku yüzünden de anında midesi kasılmıştı ve mide suyu ağzına gelmişti ama anında geri yutmuştu. Mide suyunun ani ziyareti dilinde yanmaya, yanaklarında ise karıncalanmaya sebep oldu. Ağzında ise garip bir tat kalmıştı.

Kırmızı irislerini yavaşça dizlerinden yukarı doğru kaldırdı. Gözleri bu kirli laboratuvarı izlerken aklı ise neler yaşandığını hatırlamaya çalışıyordu. Herşey dün sabah gelen mektupla başlamıştı. Mektubun gönderen kısmında ne kadar Raiden Ei ve Yae Miko yazsada bu mektubun sahte olduğunu kötü bir yoldan öğrenmişti. Sözde mektupta Ei ve Miko; Dottore'nin yerini bulduklarını, Scara ile tanıştıkları barda saklandığını ve en kısa sürede Dottore'yi halletmesi gerektiğinj yazmışlardı. Beyaz saçlı çocukta gerekeni yapmıştı. Herkes derin uykuya daldıktan sonra gizlice evden çıkmıştı ve bara gitmişti. Bara girdiğinda ise kancaya takılan bir balık gibi Dottore'nin tuzağına düşmüştü. Dottore'nin elinden kurtulmak için oldukça debelenmişti. Buda bedeninin çeşitli yerlerinde morluklara sebep olmuştu. Omzundan vurulmasıyla ve Dottore'nin aniden iğneyi boynuna saplayıp birşey enjekte etmesiylede bayılmıştı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 03 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Traitor | KazuScaraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin