Bölüm 2;
"Bu yaşam niye zor?
Bu gözler niye mor layn?"
Bir insan ölümden kaçtığı için mi yaşardı yoksa yaşadığı için mi ölümden kaçardı? Kaçma eylemi ile dolu bir hayata yaşam denilir miydi peki? Nefes kesen hayat güzellemesi her nefesi kesilen için geçerli değilse göz ardı edilen hayatları kim yaşıyordu?
Aldığı nefesler yarardan çok zarar vermeye başladığında Arden sona yaklaştığını hissediyordu. Üç çeteyi tek bir kişiyi öldürerek peşine takmıştı az önce.
Sur Dışı'nda cinayet işlemek normal olabilirdi ama sivil olup çete üyesi öldürmek bambaşka bir şeydi. Ve kendisi tam olarak bu bambaşkayı gerçekleştirmişti.
Karşısındakilerin onu dinleyeceğini düşünseydi topuklarını vura vura kaçmazdı oradan. Öleceği düşüncesi anlık dürtülerini tetiklemiş ve kaçmasına neden olmuştu.
Ölen kişinin hangi çeteye ait olduğu dahi bilinmezken herkesin peşine düşmesi adil gelmiyordu.
Sıkışan nefeslerine ek ayakları birbirine dolandı ve tökezledi. Sesiz bir küfür çıktı ağzından. Şansa sahip olsaydı zaten burada doğmazdı.
Dizlerinde oluşan acıyı umursamadan tekrar ayağa kalktı. Düşmesinin etkisiyle yavaşlamış ve arkasındakiler ona daha da yaklaşmıştı.
"Kal orda!"
Suratını buruşturdu Arden. Hangi geri zekâlı, birisi ona dur dedi diye dururdu ki?
Daha da hızlandı koşuşu, İki sokak sonra sola döndüğünde karşısına çıkan binaya girebilirse eğer izini yok ederdi.
Binanın bodrumu yer altı tünellerine açılıyordu ve şehrin farklı yerlerine eğer yolları biliyorsanız gidebiliyordunuz.
Hayatını kurtarmanın verdiği rahatlık mimiklerine yansısa bile koşuşuna etki etmemiş aksine daha da hızlanmıştı. Tam istediği gibi hızını kesmeden iki binanın arasında oluşan darlıktan döndü sola.
Eğer burayı görmezlerse binaların etrafından dönmeleri gerekirdi bu da Arden'e binanın bodrumuna inecek zamanı verirdiç
Arkasındaki kalabalık tüm gürültüsü ile onu takip ederken hedefindeki binaya ilerledi.
Küçük kafesinden kaçan kuşun yaşadığı mutluluğu daha büyük bir kafese geçtiği an yok oluşu ile aynı şeydi şu an hissettikleri.
"Geç kaldın, küçük fare."
Ağzında sigarası ile az önce Savaş ile konuşan adam tam karşısındaydı. Adamın gözleri aheste aheste kolundaki saate kaydı.
"13 dakikadır seni bekliyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAOS
Ficção GeralYıllar önce yaşanan büyük felaketin sonunda zengin kesim kendilerini korumak için devasa surlar inşa etti. Geriye kalanlar ise molozların arasında ölüme, açlığa ve sefalete terk edildi. Aradan yıllar geçti dinlenmeyen, göz ardı edilen insanları tems...