AŞK VE SAPLANTI | +18 - Tamamlandı

BÖLÜM IV - GÜVENLİK

Ertesi gün Jasmine evden duruşması olduğu için erken çıktı, ben de onun sesine uyandıktan sonra tekrar uyumak istemedim ve temizliğe giriştim. Açıkçası temizlik kafamı dağıtır diye başlamıştım ama kamera bulma serüvenine dönüşmüştü. Çekmeceleri, dolapları, tüm köşeleri kurcaladım ama bir şey bulamayınca pes ettim. Açıkçası birisinin evime girip kamera koyma düşüncesi bana artık saçma geliyordu. Ne bileyim, izlendiğimi hissederdim diye düşünüyordum.

Temizlik ve kamera araştırma işimden sonra mutfaktaki tezgaha oturdum ve telefonumu elime aldım. Dün akşam kaydettiğim numarayı arayarak güvenlik şirketinden evime bir kamera sistemi kurmalarını istedim. Ayrıca kilidi değiştirmek için de gerekli yeri aramış, randevu almıştım.

Birkaç saat sonra Grace Güvenlik'ten çalışanlar geldi ve evime kamera düzeneği kurmaya başladılar. Aynı zamanda kilidi değiştirmek için de birisi gelmişti.

AVCI

''Lyla Isla Wright, arayan kişi bu mu?'' Elimdeki kalemi masaya vurarak oluşturduğum ritim ismini duyunca duraksadı. Mike başıyla beni onayladı ve önüme telefon numarasının aradığına dair raporu bıraktı.

''Teşekkürler, Mike,'' diyerek onu gitmesi için bir nevi zorladım. Önümdeki kağıda baktım, yaklaşık yirmi dakika önce şirketi aramış ve kamera kurulması için ödeme yapmıştı. Telefon numarasına baktım, ona aitti. Numarası ezberimdeydi, her bir ayrıntısının olduğu gibi. Çarpık bir gülümsemeyle kağıda baktım, tekrar kucağıma düşmesi bir tesadüf müydü yoksa kader de ilk defa benim tarafımda mıydı?

Oturduğum koltuktan kalkarak odamdan çıktım, Grace Güvenlik, annemin adını koymakla bazen hata ettiğimi düşünürdüm, sahibi olduğum tek varlık olmasa bile benim için önemliydi. Genellikle geçimimi özel siber güvenlik yazılımlarıyla sağlıyordum ama Grace Güvenlik de önemli bir gelir kaynağı sayılırdı.

Sonuç olarak benim güzel avım, tekrar avucumun içindeydi. Benim için olduğunu düşündüğüm bu güvenlik sistemini evine kurduruyordu ama sahibi bendim. İstediğim zaman devre dışı bırakabileceğimin farkındaydım. Elime bu gücü vermesine sevinmiştim, diğer türlü başka bir şirket olsaydı biraz uğraştıracaktı.

Şirketi kontrol ettikten sonra telefonum çaldı, elimi cebime atarak telefonumu çıkardım.

''Alex, önemli bir şey hakkında konuşmalıyız.'' David'in sesi beklediğimden daha gergin geliyordu. David bütün iş hayatım boyunca güvenebildiğim tek adamdı. Kötü şeyler yaptığımda delilleri ortadan kaldıracak kadar bilgiliydi, aynı zamanda ağzını kapalı tutmakta iyiydi.

''Şirketteyim,'' dedim umursamaz bir şekilde. Açıkçası David hata yapmazdı, ona bu konuda güveniyordum. Bu yüzden anlatacağı şeyin çok da önemli olmadığını düşündüm.

Yaklaşık yarım saat sonra David odama girdi, o sırada birkaç evrak işine bakıyordum. Hararetli ve endişeli gözüküyordu.

Karşıma oturdu ve başını öne eğdi. Bu garipti, bir şey mi olmuştu?

''Çabuk dökül, David.''

Sıkıntılı bir nefes verdi ve sonrasında bana baktı. Artık anlatmalısın, dostum.

''Parti gecesi, Lyla'nın arkadaşıyla yakınlaştığımı hatırlıyor musun?''

Başımı sallayarak onu onayladım.

''Biz sanırım flört ediyoruz.''

Gözlerim açıldı, bugün iyi uyuyamamıştım ama üzerimdeki uyku boğukluğu kalktı. ''Flört mü ediyorsunuz? Sen aklını mı kaçırdın?''