3)siyah bulutlar

49 33 1
                                    

Deniz kenarındaki bir banka oturdum.
Kulaklıklarımı kulağıma yerleştirip bendenime etki eden melodileri  dinlemeye  başladım
Gözlerim denizin üzerinde Gezinirken hayatımı denize benzetiyordum.

İçim o kadar durgundu ki...

Hiç bir duygu beni etkileyemiyordu.
Gülümsesem  içimde bir eksikliğin oldugunu hissediyordum. Ve canım yanıyordu.
Canımın yanmasını istemiyordum  sadece bende bu hayatı yaşayabilmek istiyordum ama içimde siyah bulutlar geziniyordu. Hava hep pusluydu...
Güneşin  doğmasını doğduktan sonra batmamasını istiyordum bende adım gibi parlamak  istiyordum ama hayat bana izin vermiyordu.

İçten attıldığı belli olan kahkaha  sesleri benim bakışlarımı denizden çekip sesin geldiği yöne dönmeme neden oldu bunlar birkaç küçük kız çocuğuydu  koşturuyorlardı. Ve hepsinin yüzünde sanki bitmek tükenmek  bilmeyen tebbesümleri  vardı mutlulardı. Bunu o kadar çok garipsemistim ki.. çünkü ben hiç arkadaşlarımla böyle  oyunlar oynamamıştım.  Hep dışlanmıştım...

9 yıl önce

Küçük parla her zamanki banktaki yerini almıştı. Okuldaki yalnızlığına tek çare olan şey beyaz peluş tavşanıydı.

"Gofi sence neden beni oyunlarına almıyorlar"

Diye sordu Küçük kız gofiden ses gelmedi  gofi onun tavşanın adıydı.
Gofiyi bir kenara koydu. Çantasından öğle yemeğini  çıkardı. Sandiviçinden bir lokma almıştı ki arkadaşı pirayenin  gelmesiyle kas katı kesildi onunla iyi anlaşıyorlardı ama pirayenin yüzündeki donuk ifade  onu korkutmuştu.

Piraye konuşmaya başladı

"Öykü seni çağırmamı istedi galiba bizimle oynamanı isteyecek" dedi

Bunu  duyan parlanın Gözleri  ışıldadı parla sandiviçini çantasına yerleştirdi eline gofiyi alıp ayağa kalktı  pirayeyle birlikte öykünün yanına doğru hızlıca yol aldılar.

Öykü parlaya sinirle bakıyordu.

Ne oldu demeye kalmadan Öykü bağırmaya başladı.

"Sana dememişmiydim? sınavdan düşük alacaksın! ve en yüksek ben alacağım diye"

"Neden senden izin alayım ki sende çalışsaydın"  dedi parla.

"Öylemi?!" dedi Öykü.

Öykü parlaya doğru bir adım attı daha parla geriye çekilmeden  Öykü onu yere itmişti bile.

Etraftakiler gülmeye başlarken.

Parla çamurun olduğu yere diz üstü  düşmüştü  en sevdiği beyaz çorapları kirlenmiş ve dizleri  yırtılmıştı. Kız ağlamaya başlayınca  bakışları pirayenin  gözlerine değdi.

Piraye suçlulukla bakıyordu

Pirayede haklı diye düşündü kendi kendine o dışlandı diye  pirayeninde dışlamasına neden olmak istemezdi.  Parla daha şiddetli ağlamaya başlayınca  öykü  ve arkadaşları çoktan gitmişti parla toparlandı. Gofide  çamur olmuştu. Teneffüs bitmeden sınıfa geçmesi gerekiyordu. Parla dizine kadar gelen çoraplarını lavaboya  geçip çıkartı okullarında soyunma odası yoktu çıkardığı çoraplarını elinde büzüştürürken  sınıfına girdi. Gözlerindeki kızarıklıklar gitmesi için dua etti.

SADECE BİR GÜNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin