"Rüya bütün çektiğimiz, rüya kahrım, rüya zindan / Nasıl da yılları buldu, bir mısra boyu macera."
Hayata attığın ama kendi hayatında sahip olmadığın süreksiz imzalar vardır.
Balıklardan kılçık ayıklar gibi ayıklayamazsın bu imzaları yaşamından teker teker.
Biz, omurgamız olan olumsuzlukları işimize geldiği gibi ayıklama bencilliğini gösteririz daha çok.
Bunların ayrımı, süreli ve süresiz olumsuzluklar olmasıdır belki.
Bilmiyoruz.
Nasılsa kamyonlar, kavunların yanında kelimeler taşır.
Ve o kelimeler, yolunu bulamasa da o yollarda savruldukça sahibini bulur.
Yollar ırak, yollar seçeneksizdir.
Kalkıp gidemezsin de...
iki çekirdek çitlemelik ömrün buralara sığar, yine estetiği bozarsın.
Orada bir köy mü var uzakta?
Evet, bir köy vardır.
Tarih, bize rağmen bize bir şeyler aktarır.
Çetin coğrafya, kendini salar ve anlatılara karışır..
Göğün terbiye etmiş olduğu dağa, bir ıslık usanır.
Rüyadır bütün çektiğimiz.
